"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1364 E., 2021/2516 K.
HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sarıkamış Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/718 E., 2018/942 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; ... köyü 138 ada 3 parsel sayılı taşınmazın babasından miras kaldığını, uzun yıllardır kullandığı taşınmazın hatalı olarak Hazine adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi; dava konusu taşınmazın davacı adına tescile konu olabilecek bir taşınmaz olmadığını, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16 ıncı ve 18 inci maddeleri uyarınca meraların köyün ortak kullanımına açık yerlerden olduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerin zilyetlik yoluyla iktisap edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazda nizasız fasılasız malik sıfatıyla yirmi yılı aşkın süredir eklemeli zilyetliğin sürdürüldüğü ve davacı lehine tescil koşullarının oluştuğu değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile 138 ada 3 parsele ait olan tapu kaydının iptali ile bilirkişi tarafından düzenlen 22.10.2018 tarihli bilirkişi raporu ve ekindeki haritasında (A) harfi ile gösterilen 781,11 metrekare miktarındaki kısmının tapu kaydının iptali ile bu yere aynı ada son parsel numarasından sonra gelen yeni bir parsel numarası verilmek suretiyle aynı vasıfta olduğu kabul edilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili ve davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazın malik sıfatıyla müvekkilin miras bırakanları ve daha sonra müvekkil tarafından kullanıldığını beyan ettiklerini, taşınmazın bir kısmının çayır, bir kısmının çalılık olarak belirlenmesinin doğru olmadığını, haritanın çıkarıldığı yıl taşınmazın nadasa bırakılmış olabileceğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde; zilyetlik ile kazanım şartlarının oluşmadığını, jeoloji mühendisi bilirkişi raporunda (A) ve (C) harfi ile gösterilen alanın dere yatağı ile bir ilgisinin olmadığının belirtildiğini, ekli krokide derelerin nereden geçtiğinin, zeminin hangi kısımlarının dere yatağı görünümünde olduğunun, taşınmazın hangi alana karşılık geldiğinin net gösterilmediğini, taşınmazın öncesinin ve dere yatağı olup olmadığının, eğimi, niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü ve özellikle çekişmeli taşınmaz ile komşu parsellerle arasında doğal ya da yapay sınır olup olmadığının araştırılması gerektiğini, ayrıntılı, denetlenebilir, şüphe giderici rapor sunulması gerektiğini, krokide (A) harfi ile gösterilen taşınmazın çevresinde ham toprak vasıflı ve Hazine'ye ait taşınmazların bulunduğunu, bilirkişi raporuna taşınmazı tüm yönleriyle gösterecek net, denetlenebilir fotoğraflar eklenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, çekişmeli taşınmazın hava ve uydu fotoğraflarında hangi nitelikte olduğunun yöntemince tespit edilmesi gerektiğini, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ve en az üç ayrı evreye ait stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik, fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğünden alınarak dosya arasına konulması gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği belirlenerek davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili ve davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçelerinde; istinaf dilekçelerini tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713/1 nci maddesi,
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu; ... köyü çalışma alanında bulunan 138 ada 3 parsel sayılı 14.420,10 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz ham toprak vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekili ve davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90 TL bakiye temyiz giderinin temyiz eden davacıya yükletilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
22.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...