Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1676 E. 2022/3355 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hile yoluyla elden çıkarıldığı iddia edilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma ilamına uymamasına rağmen hile iddiasını tartışarak ve yeni bir gerekçe ileri sürerek direnme kararı vermesi nedeniyle, bu kararın yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığının Hukuk Genel Kurulu’nca değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek dosyanın Hukuk Genel Kurulu'na gönderilmesine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün Dairece bozulması üzerine, verilen direnme kararı davacı mirasçıları vekilince süresi içinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dava dışı kızı ... ile eşi ...’in piyasaya yüklü miktarda borcu olduğunu, alacaklıların baskısı nedeniyle kızı ...’nın bir finans kurumundan kredi kullanmak istediğini, ancak söylendiğine göre finans kurumunun kredi karşılığı bir taşınmazın teminat gösterilmesini istediğini, bunun da gösterdiği bir kişiye devir suretiyle yapılacağını beyan ettiklerini, kızının ısrarı ile maliki olduğu dava konusu 1205 ada 28 parsel sayılı taşınmazının devri konusunda dava dışı oğlu ...’ı vekil tayin ettiğini, sözde finans kurumunun yetkilileri olan dava dışı ... ve ...’in telkini ile oğlu ...’ın çekişmeli taşınmazı 30.07.2013 tarihinde ...’e satış göstererek temlik ettiğini, kredi kullanılıp geri ödendiğinde anılan taşınmazın iade edileceğinin kararlaştırıldığını, ancak kendilerine bir kredi verilmediğini, taşınmazın da iade edilmediğini, finans kurumu yetkilileri ile ...’in hileli hareketler ile kendilerini dolandırdıklarını, suç duyurusu üzerine de ...’in dava konusu taşınmazı davalı ...’a muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiş, yargılama sırasında davacının ölümü üzerine mirasçıları davayı sürdürmüşlerdir.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazı ... isimli şahıstan bedeli karşılığında satın aldığını, davacıyı tanımadığı gibi iddia ettiği olayları da bilmediğini, tapu kaydına güvenen iyiniyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davacının çekişmeli taşınmazı bedelsiz devrettiği iddiasının resmi senet karşısında dürüstlük kuralına aykırı olduğu, teminat karşılığı devrettiği iddiasının yazılı delil ile ispatlanamadığı, aldatma iddiasının da mevcut delillerle kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

2. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 27/02/2019 tarihli ve 2018/1331 E. 2019/350 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, 6100 sayılı ...nun 353/1.b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 17/03/2020 tarihli ve 2019/2063 E. 2020/1924 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesi içeriği ve diğer beyanlar birlikte değerlendirildiğinde, davacının; aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki Mahkemece, aldatma iddiası üzerinde yeterince durulmadan sonuca gidildiği görülmüştür. Hal böyle olunca, öncelikle 30.07.2013 tarihli ilk temlik yönünden aldatma iddiası üzerinde durulması, toplanan delillerin tartışılması, aldatma iddiası sabit görülür ise; davalı ...’ın ikinci el konumunda bulunduğu gözetilerek TMK’nın 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanıp yararlanmayacağının açıklığa kavuşturulması ile hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı niteleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...” gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararı bozulmuştur.

3.İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı

İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/10/2021 tarihli ve 2020/268 E., 2021/607 K. sayılı kararıyla; dosya kapsamı ve tanık anlatımlarından dava dışı ...'nın güven verici telkinleri ve olayların gelişiminin hile olgusunun varlığına delalet ettiği, ancak davalı kayıt maliki ...’in ediniminde iyiniyetli olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir.

4. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davacı mirasçıları vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemece bozma sonrası hile olgusunun varlığına delalet getirdiğini, davalının iyiniyetli olmadığını, İlk Derece Mahkemesince olay örgüsü birbirine karıştırılarak yanlış yorumlama yapıldığını, davalı ...’ın ağabeyinin dava konusu taşınmazın bulunduğu aynı sokakta emlak komisyonculuğu yaptığını, dolayısıyla davalının dava konusu taşınmazın davacıdan hile ile alındığını komşuluk ilişkisi sebebiyle çok iyi bildiğini ve iyiniyetli olmadığını, tüm mahallenin olayları bildiğini, davalının dava konusu taşınmazı satın alacak maddi gücünün bulunmadığını, davalının satış bedelini ödediğine dair hiçbir somut delil bulunmadığını belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

6.3. Değerlendirme

Somut olayda; Mahkemece bozma ilamına uyulmamış, ancak hile iddiası tartışılarak yeni bir gerekçeyle önceki kararda direnilmesine karar verilmiştir. Bu durumda, Mahkeme direndiğine göre, bunun yeni bir hüküm niteliğinde olup olmadığı hususunun Hukuk Genel Kurulunca değerlendirilmesi gerekmektedir.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle; temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6763 sayılı Kanun'un 43. maddesi ile değişik 6100 sayılı HMK'nın 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca görevli Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 21/04/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.