"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin 1082 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümün kayden maliki iken kendisini sürekli boşanmakla tehdit eden eşini kırmamak ve aile birliğinin devamını sağlamak adına aile konutu olarak kullanılan taşınmazı eşinin isteği üzerine bağışlama iradesiyle ve birlikte yaşama şartıyla davalı eşi ...’e devrettiğini, gözlerinin iyi görmemesi nedeniyle eşine güvenerek tapuda bağış işlemi yapıldığını düşünürken temlikin satış suretiyle gerçekleştirildiğini sonradan öğrendiğini, taşınmazı davalıya satması için bir sebep bulunmadığını, davalı eşin bu durumu fırsat bilerek kendisinin emekli maaşını da talep ettiğini, daha sonra kendisini evden kovduğunu, taşınmazı da daha sonra diğer davalı ...’e mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini, taşınmazın bu şekilde aile içindeki güveni suistimal edilerek hile ile elinden alındığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacı ile davalı ...’in 30 yıl yurtdışında birlikte yaşadıktan sonra yabancı mahkemede boşandıklarını, ...’in okuma yazma bilmemesi nedeniyle tapudaki devir işleminin açıkça okunarak taraflara anlatıldığını, davacının kendi muvazaasına dayanamayacağı gibi tapudaki işlemi iradi olarak yaptığını beyan etmesi nedeniyle hile iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu evin yapılması sırasında ...’in ziynet eşyalarının kullanılması nedeniyle aile büyüklerinin de taşınmazın ...’e ait olduğunu ve satışın yapılacağını bildiklerini, bu nedenle bedel karşılığında yapılan satışın gerçek olduğunu, davacının yurtdışındaki boşanma davasında davaya konu taşınmazı nafaka karşılığı olarak verdiğini beyan ettiğini, davalı ...’in ise tarafların müşterek çocuğu olup taşınmazı annesinden satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 24/03/2021 tarihli ve 2019/355 E. 2021/98 K. sayılı kararıyla; davacının iddiasının soyut beyanlar dışında somut delillerle desteklenmediği, tanık beyanlarının tapudaki işlem anına ilişkin görgüye dayanmadığı, duyuma dayalı olduğu, taşınmazın iradi olarak devredildiği ancak devirden sonraki anlaşmazlık nedeniyle davanın açıldığı, davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ikinci devrin daha düşük bedelle yapıldığını, taşınmazın 1,5 ay arayla satıldığını, davalı ... ile müvekkili arasında husumet bulunduğunu, davalı ...’in davaya konu taşınmazı aldığı takdirde boşanma davasından vazgeçeceğini beyan ettiğini, bu hususun tanık beyanlarıyla ortaya konduğunu, davacının evden kovulduğunun tanıklarca beyan edildiğini, devrin borç ilişkisi nedeniyle yapılmadığını, davacının davalıya ayrıca nafaka ödediğini, taşınmazın aile içi güven istismar edilerek alındığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 01/11/2021 tarihli ve 2021/1845 E. 2021/2153 K. sayılı kararıyla; kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde istinaf sebeplerini tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu’nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.
3.2.2. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve kararın (V/3.2.) numaralı paragraflarında açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragrafta gösterilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, alınması gerekli maktu 80,70 TL temyiz karar harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, 28/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.