"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin verilen kararın, davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusu kabul edilmiş, İlk Derece Mahkemesi kararı HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereği kaldırılarak davanın kabulüne dair verilen karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosyadaki belgeler incelenerek gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan ... ...’in 18055 ada 1 parseldeki 8 no.lu bağımsız bölüm ile 30021 ada 4 parseldeki 12 no.lu bağımsız bölümü kızı olan davalıların mirasbırakanı ... Bayraktar’a satış suretiyle temlik ettiğini, anılan temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalılar, dava konusu 8 no.lu bağımsız bölümün mirasbırakanları ... tarafından bedeli ödenmek suretiyle satın alındığını, ancak tapuya babası ...adına tescil edildiğini, daha sonra taşınmazın gerçek sahibi olan ...’e temlik edildiğini, mirasbırakan ...’in 13 no.lu bağımsız bölümü satıp parasını davacı ...’a vermiş olması nedeniyle 12 no.lu bağımsız bölümü ...’e verdiğini, davacıların temliklerden bilgi sahibi olup rızaları bulunduğunu, kendileri tarafından açılan davalara karşılık olarak bu davanın açıldığını, muvazaa iddiasının yersiz olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/02/2019 tarihli ve 2016/379 E., 2019/47 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan ... ...'in davalıların murisi ... ...'e satış suretiyle yaptığı temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili, dava konusu temliklerin davacıların bilgisi ve talepleri doğrultusunda yapıldığını, davacı ...’ın her zaman davalıların mirasbırakanı ...’den üstün tutulduğunu, taşınmazların satışlarından gelen paraların davacı ...’a verildiğini, dava konusu 8 nolu bağımsız bölümün bedeli ... tarafından ödenmek suretiyle satın alındığını, ...’in babasına olan saygısı nedeniyle tapu devrinin babası üzerine yapıldığını, mirasbırakan ...’in davacı ...’a 13 no.lu bağımsız bölümün satışından gelen parayı vermiş olması nedeniyle 12 no.lu bağımsız bölümün ...’e temlik edildiğini, davacıların temlike rıza gösterdiklerini, tüm dosya kapsamından mirasbırakanın mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirecek geçerli bir sebebin ortaya konulamadığını, muvazaa iddiasının ispatlanamadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 23/12/2021 tarihli ve 2019/195 E., 2021/2441 K., sayılı kararıyla;mirasbırakan ... in çekişme konusu bağımsız bölümleri satış suretiyle kızı ... ’a temlik ettiği, murisin esnaf olduğu, kira geliri ve başka taşınmazlarının mevcut olduğu, satışa ihtiyacının olmadığı, satış bedeli ile gerçek bedel arasında fahiş fark olduğu, murisin oğlu davacı ... lehine bazı kazandırmalar yaptığı iddia edilmekle birlikte tüm mirasçılarını kapsayan, hak dengesini gözeten, kabul edilebilir bir mal paylaştırmasının söz konusu olmadığı, temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, ancak Mahkemece 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesi hükmü gözetilerek infazı kabil olacak şekilde iptal ve tescil kararı verilmesi gerekirken, infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.2. maddesi gereğince kabulüne karar verilerek bakiye payların davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü nedenleri tekrarla kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 190/1. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”, 4721 sayılı TMK’nın 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
3.3. Temyiz Nedenlerinin Değerlendirilmesi
3.2.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1928 doğumlu mirasbırakan ... in 18/10/2009 tarihinde öldüğü, geriye davacı eşi Şükran, oğlu Orhan ve kızı ...'in kaldığı, ...’in de 19/10/2014 tarihinde ölümü ile geriye davalı eşi .... kızları ....ve ...’nın kaldıkları, mirasbırakanın adına kayıtlı 18055 ada 1 parseldeki 8 no.lu bağımsız bölümü 02/09/2002 tarihinde, 30021 ada 4 parseldeki 12 no.lu bağımsız bölümü, 05/08/2008 tarihinde kızı ... a satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
3.3.2. Somut olayda, dinlenen tanık beyanları ile mirasbırakanın birlikte oturduğu davacı oğlu ve eşinden mal kaçırmasını gerektirecek bir sebep ileri sürülmediği gibi dinlenen davalı tanıklarının beyanları ile dava konusu taşınmazların temlikinin ekonomik olarak aileden dışlanan kızı ...’in mağduriyetini gidermek, oğlu Orhan’a yapılan kazandırmaları dengelemek amacıyla yapıldığı, mirastan mal kaçırma kastının bulunmadığı gözetilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373/1. maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, aynı Kanun′un 373/2. maddesi uyarınca dosyanın kararı veren Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 06/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.