"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/191 E., 2019/178 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/1102 E., 2019/27 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hak düşürücü süre nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 1992 yılında yapılan tesis kadastrosu sonucunda dava konusu 135 ada 66 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit ve tescil edildiğini, miras yoluyla müvekkillerine kalan ve 1992 yılından geriye doğru 50-60 yıldır müvekkillerinin zilyetliğinde olan bu taşınmazın davalı adına tescil edilmesinin yolsuz olduğunu ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın tesis kadastrosu öncesi sebebe dayalı olduğunu, taşınmazın tesis kadastrosu tespitinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini, öte yandan dava konusu taşınmazın çevresinde davacı taraf adına kayıtlı taşınmaz da bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Konya Kadastro Mahkemesinin 13.01.2016 tarihli, 2015/28 Esas, 2016/5 Karar sayılı kararıyla; dava konusu taşınmazın 1992 yılında yapılan tesis kadastrosu tespiti sonucunda davalı adına tespit ve tescil edildiği, 2015 yılında bölgede uygulama kadastrosu çalışması yapıldığı, ancak dosya kapsamına göre eldeki davanın tesis kadastrosu öncesi nedene dayalı olarak açıldığının anlaşıldığı, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmediği gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine, görevli Mahkemenin Konya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiş; hüküm Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleşmiştir.
Görevsizlik kararı üzerine, Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.01.2019 tarihli, 2018/1102 Esas, 2019/27 Karar sayılı kararıyla; davanın tesis kadastrosu öncesi nedene dayalı olduğu dava konusu taşınmazın tesis kadastrosu tespitinin kesinleştiği 10.02.1992 tarihinden davanın açıldığı 24.08.2015 tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, tarafların delilleri toplanmaksızın karar verildiğini, yemin deliline dayandıkları halde yemin hakkının kullandırılmadığını ileri sürerek istinaf taleplerinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın tesis kadastrosu öncesi nedene dayalı olarak açıldığı, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, bu nedenle İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepleri tekrarla kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tesis kadastrosu öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Tesis kadastrosu çalışmaları sonucunda Konya ili, Meram ilçesi, Kızılören/Sarıtaş köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 136 ada 18 parsel sayılı 6.461,02 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve 10.02.1992 tarihinde tescil edilmiş; taşınmaz 2015 yılında yapılan uygulama kadastrosu çalışmaları sonucunda 6.526,84 metrekare yüz ölçümlü olarak 135 ada 66 parsel numarasını almıştır.
2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen karar; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dava tesis kadastrosu öncesi nedene dayalı olarak açılmış olup dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 10.02.1992 tarihinden davanın açıldığı 24.08.2015 tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşıldığına göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden tarafa yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
14.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.