"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/359 E., 2021/2157 K.
HÜKÜM/KARAR : Kabul/Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/665 E., 2018/530 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ... köyünde bulunan 105 ada 31 parsel sayılı taşınmazın miras bırakanları ... tarafından 20 yıldan fazla süre nizasız ve fazlasız malik sıfatıyla zilyet olarak kullandığını, miras bırakanlarının 23.05.2012 tarihinde ölümünden sonra kendilerine intikal eden ve halen kullanılan tarla vasfındaki taşınmazın hatalı olarak Hazine adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine vekili; davacı ...'un 24.06.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanun'un 12 nci maddesi kapsamında taşınmaz için doğrudan satış dilekçesi verdiğini ve ecrimisil bedeli ödediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tutanağında "tarla vasfında bulunmasına rağmen malikinin tespit edilemediği, bu taşınmazı köy halkından ... adında bir şahsın kullandığı ancak kimliğinin tam olarak tespit edilemediği ve kesintili zilyetlik nedeniyle" Hazine adına kaydedildiği, keşif mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından dava konusu taşınmazın evvelden beri davacıların üst soyu olan ... tarafından zilyet sıfatıyla kullanıldığı, taşınmazın kiraya verilmesinin zilyetliği kesintiye uğratmayacağı ve zilyetliğin kesildiğine ilişkin herhangi bir emare olmadığı belirlenerek davanın kabulüne, 105 ada 31 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile toplam 4 pay kabul edilerek 1/4 payının ... adına, 1/4 payının ... adına, 1/4 payının ... adına, 1/4 payının ... adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı Hazine vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalı Hazine vekili istinaf başvuru dilekçesinde;kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı ...'un 24.06.2014 tarihinde 6292 sayılı Kanunu'nn 12 nci maddesi kapsamında taşınmaz için doğrudan satış dilekçesi verdiğini ve ecrimisil bedeli ödediğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla;ileri sürülen istinaf nedenlerine, kamu düzenine ilişkin hususlara, dosyadaki belgelere, taraflarca ileri sürülen ve kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere göre İlk Derece Mahkemesince delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği belirtilerek davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine vekili temyiz başvuru dilekçesinde; Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerin imar ve ihyanın tamamlanmasından itibaren 20 yıllık sürenin dolması ile imar ve ihya edenler adına tescil edilebileceğini, Mahkemece yapılan yargılamada imar ve ihyanın olup olmadığı, varsa imar ve ihyanın tamamlandığı tarihin, davacıların zilyetliğinin ekonomik yarar sağlamayı amaçlayan bir yönünün olup olmadığının araştırılmadığını, yine dava konusu taşınmaz ile ilgili yapılan idari tahkikat ile davacı ...'un 24.06.2014 tarihinde davaya konu olan taşınmaza 6292 sayılı Kanunu'nun 12 nci maddesi kapsamında doğrudan satış dilekçesi vermiş olduğu ve aynı davacının söz konusu taşınmaz için ecrimisil bedeli ödediğinin tespit edildiğini ileri sürerek kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 nci maddesi
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. ... ada 31 parsel 4224,72 metrekare yüzölçümündeki
tarla vasıflı taşınmaz malikinin tespit edilemediği ve taşınmazı köy halkından ... adında bir şahsın kullandığı tespitine yer verilerek kimlik tespiti tam olarak tespit edilemediğinden bahisle dava konusu taşınmaz Hazine adına 20.04.2007 tarihinde tescil edilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ziraat mühendisinin hazırladığı raporda;dava konusu taşınmazın uzun zamandır ekilip biçilmediği fakat işlemeli tarıma uygun olduğu, evveliyatında ekilip biçilerek kullanılmış olabileceği, hali hazırda üzerinde 4 adet elektrik direği bulunduğu ve mevcut direklerin arazi ekim sürüm vb. işlemlere engel teşkil edeceği belirtilmiştir. Söz konusu rapor denetime elverişsiz olup hükme yeterli değildir.
3. Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmazın bulunduğu alanı gösterir tespit tarihinden (2007) geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilmeli; dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile birlikte ziraat mühendisi ve jeodezi-fotogrametri ya da harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; tanık ve yerel bilirkişilerden taşınmazın önceki durumu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığına dair maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; tanık ve yerel bilirkişi beyanları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle hava fotoğraflarına aktarılmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, zilyetliğin kimden kime ne zaman geçtiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı olup olmadığına dair ayrıntılı rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın tüm yönlerinden çekilmiş fotoğrafları dosya arasına konulmalı; toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek ortaya çıkan sonuca göre 3402 sayılı Kanunu'nun 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, ayrıca davalı Hazineden çekişmeli taşınmaza yönelik olarak davacıların satın alma başvuruları olup olmadığı sorularak; var ise satın alma talebinin davacıların iddia ettiği asli zilyetlik üzerindeki etkisi de belirlenip sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle
1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.