Logo

1. Hukuk Dairesi2022/1943 E. 2024/140 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu tespit ve tescil edilen taşınmazların mülkiyetinin, kadastro öncesi düzenlenen senetlere dayanarak kimde olduğuna ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, bozma kararına uygun olarak yapılan yargılama ve keşif sonucu elde edilen bilgi ve belgeler ile tarafların beyanları değerlendirilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olmadığına ve taşınmazların mülkiyetinin davacıya ait olduğuna karar verilmiş ve yerel mahkeme kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/123 E., 2019/237 K.

...

...

HÜKÜM/KARAR : Kabul

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 16.Hukuk Dairesinin 24.10.2017 tarihli 2015/10084 Esas 2017/6895 Karar sayılı kararı ile esastan bozulmasına karar verilmiştir.

Bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; ... köyünde yapılan kadastro çalışmaları sonucu 144 ada 22 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına, 144 ada 21 parsel sayılı taşınmazın eşit hisseli olacak şekilde kendisi ve davalı adına tescil edildiğini, oysa taşınmazların ortak miras bırakanları tarafından 1979 tarihli senetle kendisi, davalı ... ile dava dışı kardeşleri ...’e devir edildiğini, daha sonra 1998 yılında kardeşi ... nın hissesini satın aldığını ileri sürerek miras yoluyla gelen hakka, satın almaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptali ile... ada 21 parsel sayılı taşınmazın 2/3 hissesinin, 144 ada 22 parsel sayılı taşınmazın ½ hissesinin adına tapuya tescilini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı ... cevap dilekçesinde, kardeşleri ...’in 1979 tarihli senette aslında kendisine verilmiş olmayan yerleri davacıya devrettiğini gösterir senet düzenlendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.12.2014 tarihli ve 2008/5 Esas, 2010/62 Karar sayılı kararıyla davanın kabulüne, 144 ada 21 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 2/3 payının davacı ..., 1/3 payının dava dışı ... adına tapuya tesciline, taşınmaz üzerindeki 2 katlı evin 1. katının 1/2 payının ...'ya, 1/2 payının ...'ya, 2. katının ...'ya ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerhine, 144 ada 22 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1/2 payının davacı ..., 1/2 payının dava dışı ... adına tapuya tesciline, taşınmaz üzerindeki ahırın 1/2 payının ...'ya, 1/2 payının ...'ya, 2. katının ...'ya ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerhine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan)16. Hukuk Dairesinin 24.10.2017 tarih ve 2015/10084 Esas, 2017/6895 Karar sayılı ilamı ile; "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu açıklanarak yeniden keşif yapılması, 1979 ve 1998 tarihli senetlerin yerel bilirkişi ve tanıklar eliyle uygulanması,yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazların kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimin tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, tarafların ortak miras bırakanı tarafından taraflara ve/veya dava dışı mirasçılara satış, hibe vs yollarla devredilip devredilmediği, devredilmiş ise ne şekilde ve kime devredildiği, mirasçılar arasında pay devrine yönelik bir işlemin yapılıp yapılmadığı hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması dava dışı kardeş ... 'nın beyanlarının göz önüne alınması gerektiği belirtilerek..." karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Ulus Asliye Hukuk Mahkemesinin 09.10.2019 tarih ve 2018/123 Esas, 2019/237 Karar sayılı kararıyla; 22 parsel sayılı taşınmaz içerisinde yer alan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda (C) ve (D) harfi ile gösterilen kısmın senetlerde karşılığının bulunduğu, hatta iki kısmı ayıran kazıkların senette bahsedilen kazıklar olduğu, (B) harfi ile gösterilen yerde ise samanlığa ilişkin hükmün bulunduğu ancak samanlığın dışında kalan boşluk alanın senette açıkta kaldığı, tarafların beyanları doğrultusunda bu boşluk alanın davalı ile davacı tarafın ortak yeri olduğunun anlaşıldığı bu durumda samanlığa ilişkin senette düzenleme bulunurken etrafında yer alan boşluk alanın ayrı olarak belirtilmemesinden, tarafların bu alanın ortak olduğunu bildirmeleri göz önünde bulundurulduğunda samanlık kime aitse samanlığın etrafındaki boşluğun da aynı kişilere ait olacağı, yanı (C) harfi ile ayrılan kısmın samanlığa ait boşluk olarak bırakıldığı sonucunun ortaya çıktığı, Esasen aynı durumun 21 parsel sayılı taşınmaz için de geçerli olduğu, tarafların beyanlarından ve senedin lafzından 21 parsel sayılı taşınmazda yer alan eve ilişkin hüküm bulunduğu boşluk alana ilişkin hüküm bulunmadığı bu durumda 21 parsel sayılı taşınmazın boşluk alanının da evin sahipleri ..., ... ve ...'a ait olduğunun kabulü gerektiği her ne kadar ... Mahkeme huzurunda bu kısımda payının olmadığını belirtmiş ise de ...'a satış yaptığı senette bahçenin de bu satış işlemine dahil olduğunu belirtmiş olması nedeni ile duruşmadaki beyanının dikkate alınmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 144 ada 22 parsel sayılı taşınmazda yer alan 11.03.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) ,(C) ve (D) harfleri ile gösterilen kısımların tapu kaydının iptaline, iptal edilen kısmın 1/2 sinin davacı ... adına, 1/2 sinin ise davalı ... adına müştereken tapuya kayıt ve tesciline, aynı bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısım yönünden davanın reddine, 144 ada 21 parsel sayılı taşınmaz ve bu taşınmazda yer alan ev yönünden davanın kabulüne, davalı ... ' ya ait olan hissenin 1/3' lük kısmının iptaline, iptal edilen kısmın davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.

D. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz talebinde bulunmuştur.

E. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde özetle; Mahkemece... ada 21 parsel sayılı taşınmazın ev haricinde kalan zemin kısım hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 1979 tarihli senette zeminden ...’e hisse verilmediğini, sadece evin 2. katının verildiğini bu sebeple 1998 tarihli senetle ...’in bu yeri davacıya vermesinin mümkün olmadığını, bu hususun ... tarafından da duruşmaya gelerek kabul edildiğini, mahalli bilirkişi ... ile senet tanığı ...’nın beyanlarına göre de sabit olduğunu, Mahkemenin gerekçe olarak gösterdiği “evde hissesi olanın zeminde hissesinin bulunmadığının düşünülemeyeceği” hususunun Anayasa'nın 48 inci maddesinde düzenlenen “Herkes dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahiptir.” hükmüne aykırı olduğunu, bozma kararında belirtildiği gibi 1979 ve 1982 tarihli senetler irdelenmeksizin hüküm kurulduğunu, ayrıca... ada 22 parsel sayılı taşınmazda (D) harfi ile gösterilen kısma yönelik kurulan hükmün de hatalı olduğunu, davalının Mahkeme kararında belirtildiği gibi hiçbir aşamada bu bölümün müşterek olduğunu söylemediğini, (D) harfi ile gösterilen bölümü davalının kullandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1.Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu kaydının iptali ile tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 15 inci maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ıncı ve 713 üncü maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi

3. Değerlendirme

Kadastro sonucunda ... köyü çalışma alanında bulunan... ada 21 ve 22 parsel sayılı 460.23 ve 753,45 metrekare yüz ölçümündeki taşınmazlardan 22 parsel davalı ... ..., 21 parsel ise eşit payla davacı ... ve davalı ... ... adına miras yoluyla gelen hak, paylaşma, bağışlama ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir.

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’un geçici 3/2 inci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; davalı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle

Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 963,56 TL bakiye onama harcının temyize gelen davalıdan alınmasına,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

10.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

...