Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2375 E. 2022/5805 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı, satış vaadi sözleşmesinin hile nedeniyle geçersiz olduğunu iddia ederek, devrettiği taşınmazın tapu kaydının iptalini ve adına tescilini talep etmiştir.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının hile iddiasını ispatlayamaması ve taşınmaz devrinin geçerli bir satış sözleşmesine dayanması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE

MAHKEMESİ : ADANA 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Adana 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/03/2021 tarihli ve 2019/799 Esas - 2021/158 Karar sayılı davanın reddine dair kararının davacı vekili tarafından istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04/02/2022 tarihli ve 2021/810 Esas - 2022/178 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, Fransa’da yaşayan ve yaklaşık 15 yıllık yazlık komşuları olan davalının dava dışı kızı .... ile dava dışı oğlu ...’ün 2015 yılında nişanlandıklarını, dünürü olan davalı ile çocuklarının geleceği için onlara Fransa’dan ev almaya karar verdiklerini, ancak davalının Fransa’dan ev alınabilmesi için Türkiye’deki taşınmazın teminat olarak kendisine devredilmesini istediğini, davalının sözlerine inanarak 6211 ada 1 parseldeki oturmakta olduğu 12 no.lu bağımsız bölümünü davalıya 11/01/2016 tarihinde satış suretiyle temlik ettiğini, satış bedelinin ödenmediğini, çocuklarının 2016 Eylül ayında evlendiklerini, davalıya ev işini her sorduklarında kendilerini oyaladığını, bu nedenle zamanla aralarının açıldığını, davalının kızının 2019 Nisan ayında boşanma davası açıp, müşterek çocuğu da alarak Fransa’ya kaçtığını, akabinde davalının kendisine karşı tahliye talepli kira alacağı takibi başlattığını, davalı tarafından dolandırıldığı için şikayette bulunduğunu, taşınmazının hile ile elinden alındığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.

II. CEVAP

Davalı, iddiaların asılsız ve kurgudan ibaret olduğunu, taşınmazı tapuda usulünce devraldığını, davacı ile aralarında yaptıkları sözlü kira sözleşmesi ile davacının taşınmazda oturmaya devam ettiğini belirtip davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Adana 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 03/03/2021 tarihli ve 2019/799 Esas - 2021/158 Karar sayılı kararı ile, davacının taşınmazı bedeli karşılığında davalıya devrettiği, hile iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davacı vekili, davacının eşinin mevcut olan icra dosyaları hükme gerekçe gösterilmişse de dava konusu evin devrinin 11/06/2016 yılında yapıldığını, davacının eşinin günümüzde derdest bulunan icra dosyalarına göre karar verilmesinin ve borcun şahsiliği ilkesi gereğince davacının, eşinin borçlarından sorumlu tutulmasının hakka ve hukuka aykırı olduğunu, davacı ve eşinin o dönemde ekonomik durumunda hiçbir bozukluk olmadığını, Seyhan'da faaliyet gösteren 2 adet optik mağazalarının bulunduğunu, davalının elinde dava konusu taşınmaza ilişkin hiçbir ödeme belgesi, tapunun aslı, devir işlemlerindeki yatırılan harçların dekontları ve de kira kontratının asılları bulunmadığı gibi kontratların kaç tane hazırlandığını ve miktarlarının ne kadar olduğunu dahi bilmediğini, tapu aslının halen davacıda olduğunu, davalının davacıyı, "eşyaları da yazalım da dolu dolu dayalı döşeli bir ev olsun ki Fransa'nın dikkatini çeksin" diye kandırarak eşyaları da kontratlara demirbaş olarak eklediğini, Musafa Kaçar ile ...'ın davalının ve yakınlarının tüm davalarında tanıklık yaptıklarını, tanıkların beyanlarının gerçek dışı ve yönlendirme ile olduğunu, Mahkemece, yalnız davalı tanıklarının beyanlarının dikkate alındığını, davalının taşınmaz bedelini ödediğine ilişkin delil sunmadığını, evin devir tarihinden itibaren tüm dask ve sigortalarının, vergi ödemelerinin davacı tarafından yapıldığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04/02/2022 tarihli ve 2021/810 Esas - 2022/178 Karar sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili, istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile hükmün bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

Bilindiği üzere, hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36/1. (818 s. Borçlar Kanunu'nun (BK) 28/1.) maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

Hile, her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV./3.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, onama harcı peşin yatırıldığından harç alınmasına yer olmadığına, kesin olmak üzere 15/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.