"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/58 E., 2020/78 K.
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yerel Mahkeme kararı davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; Erzincan ili, İliç ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 199 ada 3 parsel sayılı 36.280,34 m2 miktarlı taşınmazın ham toprak vasfıyla davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini, mirasbırakanları ... adına tespit ve tescil edilen 199 ada 4 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün 199 ada 3 parsel sayılı taşınmazda, diğer bir bölümünün ise kadastro sırasında tescil harici bırakılan kısımda kaldığını ileri sürerek payları oranında davacılar adına tapu iptali tescil ve tescil istemiş, 01.10.2014 tarihli celsede davacıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edilen 199 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilave edilmek suretiyle iptal ve tescil kararı verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
III. MAHKEME KARARI
İliç Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.10.2014 tarihli ve 2013/52 E. 2014/418 K. sayılı kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 29.01.2018 tarihli 2015/19681 E. 2018/318 K. sayılı kararıyla;"... 1- Mahkemece, 199 ada 3 parsel sayılı taşınmaz içerinde kalan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz üzerinde davacı taraf lehine zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Davacı ... ve müşterekleri, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Zilyetlik araştırması yapılırken taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yararlanılmadığı gibi ziraat bilirkişi tarafından dosyaya ibraz edilen raporda da dava ve temyize konu taşınmaz bölümüne yönelik bir değerlendirme bulunmamaktadır. Diğer taraftan, keşif sırasında dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında çekişmeli taşınmazın davacılara ait olduğu belirtilmiş ise de bilirkişi ve tanık beyanları davacıların taşınmazda bulunduğu belirtilen zilyetliklerinin ne zaman başladığı, ne şekilde devam ettiği ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü yönlerinden son derece yetersiz ve soyut niteliktedir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için öncelikle, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesi en az üç ayrı zaman dilimine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve oluşumundan itibaren dayanakları olan kayıtlar getirtilip dosya tamamlandıktan sonra yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle, taraf tanıkları, ziraat mühendisi bilirkişi, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte usulünce zilyetlik araştırması yapılmalı, bu kapsamda, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine incelemesi yaptırılarak çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, imar ihyaya muhtaç olup olmadığı ve zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, ziraat mühendisi bilirkişiden taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın değişik yönlerden fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmeli, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan hususlar göz önüne alınmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup davalı ... temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2- Hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, ...somut olayda davalı olarak yalnızca Hazine gösterilmiş, taşınmazın bulunduğu ... davaya dahil edilmemiş, davanın niteliği gereği yapılması zorunlu olan ilanlar da yaptırılmamıştır.... Öte yandan; Mahkemece yapılan zilyetlik araştırması da son derece yetersiz olup taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, mahalli bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın kim yada kimler tarafından ne zamandan beri ne şekilde kullanıldığı ve davacı taraf lehine kazanım koşullarının oluşup oluşmadığı yönünde ayrıntılı beyan alınmamış, taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen bir zilyetlik mevcut ise bunun ne zamandan beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü ve taşınmazın aktif dere yatağında bulunup bulunmadığı hususlarında alınan soyut içerikli ve gerekçesiz bilirkişi raporlarına itibar edilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle davacı tarafa, yasal hasım durumunda bulunan ...'ne husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmalı, dava konusu taşınmazları kapsayacak şekilde ve dava tarihi olan 2013 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosya arasına konulduktan sonra mahallinde fen bilirkişi, ziraat mühendisi, jeoloji mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı ile üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, ilk kez hangi tarihte kullanılmaya başlandığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanılageldiği, imar-ihyaya ne zaman başlanıldığı ve tamamlandığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı; fen bilirkişiden keşfi izlemeye elverişli harita ve rapor düzenlemesi istenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların öncesinin ve hali hazır durumunun ne olduğu, toprak yapısı, bitki örtüsü ve niteliği hususlarında bilimsel verilerle desteklenmiş denetime elverişli rapor düzenlemesi, çekişmeli taşınmazın farklı yön ve açılardan fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmesi istenmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisine yukarıda belirtilen tarihlerdeki hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığının, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığı ve zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; jeoloji mühendisi bilirkişiden dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, evveliyatının dere yatağı niteliğinde olup olmadığını, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığını, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığını, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığını açıklar nitelikte ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri, bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; TMK'nın 713/4 üncü ve 5 inci fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanları yöntemine uygun bir biçimde yapılmalı, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanakları dosya arasına konulmalı, yasal 3 aylık sürenin dolması beklenilmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz,..." olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kısmen kabulüne,15.08.2019 ve 09.04.2019 tarihli bilirkişi raporlarına ekli krokilerinde "B2" harfi ile gösterilen 24.080,785 m2'lik ve "A" harfi ile gösterilen 5.828,992 m2' lik taşınmazın tapu kaydının iptali ve susuz tarla vasfıyla davacıların mirasbırakanı ...'a ait 199 Ada 4 Parsel sayılı taşınmaza (73.870,85 m2) eklenerek 103.780,627 m2 olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... temsilcisi, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro tespiti öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali tescil ve tapusuz taşınmazın tescili isteklerine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 17 nci, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713/1 inci maddeleri
3. Değerlendirme
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, yukarıdaki paragraflarda yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak davacının tapu iptali ve tescili isteğinin kabulüne karar verilmesi doğru olduğuna göre; davalı ... temsilcisinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Somut olayda; Mahkemece bilirkişi raporunda "B2" harfi ile gösterilen 24.080,785 m2'lik ve "A" harfi ile gösterilen 5.828,992 m2'lik çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve kadastro çalışmaları sonucunda davacıların mirasbırakanı ... adına belgesizden tespit ve tescil gören susuz tarla vasıflı 73.870,85 m2 miktarlı 199 ada 4 parsel sayılı taşınmaza eklenerek tesciline karar verilmiş, taşınmazın toplam miktarı 103.780,627 m2 olmuştur. Davacıların mirasbırakanı ... adına belgesizden kazanılan miktarın 100 dönümü aştığı anlışılmasına rağmen, miktar fazlası taşınmaz edinilemeyeceği, diğer bir anlatımla miktarı aşan taşınmazların reddine karar verilmesi gerektiği göz ardı edilmiştir.
Hal böyle olunca; 100 dönüm limitinin aşıldığı gözetilerek, fazla olan 3.780,85 m2 miktar yönünden mahallinde keşif yapılmalı, 3402 sayılı Kanun'un 21/2 nci maddesi uyarınca davacılara seçimlik hakkı hatırlatılmalı, tercih edilen bölümden norm sınırının fazla olan miktarı kadar yerin reddine karar verilmeli, bu uğurda fen bilirkişisinden keşfi takibe elverişli belgesiz norm sınırı yönünden hesaplamayı içeren krokili rapor alınmalıdır.
Mahkemece, bu hususlar göz ardı edilerek karar verilmiş olması isabetsizdir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı ... temsilcisinin sair temyiz itirazlarının reddine, değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Yerel Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,
Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi