Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2434 E. 2024/55 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına tescil edilen taşınmazların tapu iptali ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemelerin, taşınmazın kadastral durumu, mülkiyetin kazanımı ve hava fotoğrafları gibi hususlarda yeterli araştırma ve inceleme yapmadan karar vermesi, ayrıca meraların zilyetliğinin hukuki değerlendirmesinin eksik yapılması usul ve yasaya aykırı görülerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/439 E., 2021/2142 K.

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

BİRLEŞTİRİLEN DAVADA

ASLİ MÜDAHİL : ..., ..., ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ardahan 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2011/37 E., 2018/610 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının davasının reddine, asli müdahillerin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı Hazine vekili ve davacı ... Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I .DAVA

1.Davacı köy tüzel kişiliği temsilcisi; ... İli, ... Köyü’nde kadastro çalışmaları sırasında Köy Tüzel Kişiliğine ait bir kısım taşınmazlar ile yine Köye ait mera vasfındaki taşınmazların davalı ... Hazinesi adına tescil edildiğini ileri sürerek çekişmeli 106 ada 127 parsel, 106 ada 126 parsel, 103 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazların davalı Hazine adına olan tapuların iptali ile taşınmazların ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tapuya tesciline, mera niteliğinde olan taşınmazların ise köy orta malı olarak tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleştirilen dava davacısı aynı zamanda asıl davada asli müdahil olan ..., zilyetlikle iktisap şartlarının oluştuğunu belirterek taşınmazın adına tescilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleştirilen davada davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEME KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; keşfi yapılamayan taşınmazlar yönünden dosyanın tefrik edildiği (103 ada 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 parsel sayılı taşınmazlar), 106 ada 126 parsel ve 127 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak yapılan yargılamada; davacı tarafından taşınmazların keşif mahallinde gösterilemediği, dava konusu olmayan 106 ada 107 parsel sayılı taşınmazın gösterildiği anlaşıldığından davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine, asli müdahillerin taleplerine ilişkin dava konusu 106 ada 127 parsel sayılı taşınmazın senetsizden davalı Hazine adına tescil edildiği, asli müdahiller tarafından gösterilen kısımlarının zilyet sıfatıyla kullanıldığı, vasfının ham toprak ya da mera olmadığı, zilyetlik yoluyla kazanılmasının mümkün olduğu, zilyetlik ile iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle asli müdahillerin davasının kabulüne Ardahan ili, Merkez ilçe, ... Köyü’nde kain 106 ada 127 parselin bilirkişi krokili raporunda (A) harfi ile gösterilen 2.116,35 m²'lik kısmının ifrazına, ifraz edilen kısmın tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 1.890,59 m²'lik kısmının ifrazına, ifraz edilen kısmın tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya tesciline, (C) harfi ile gösterilen 4.064,14 m²'lik kısmının ifrazına, ifraz edilen kısmın tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya tesciline, asli müdahillerin fazlaya ilişkin talebinin reddine, birleştirilen 2018/233 Esas sayılı dosyanın derdestlik dava şartı nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen dava davalısı Hazine vekili ve asıl dava davacısı ... Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Davalı Hazine vekili; taşınmazın ham toprak vasfı ile Hazine adına tescil edildiğini, zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, kararın yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

Davacı ... Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi; çekişmeli taşınmazların köy merası olarak kullanıldığını, eksik incelemeyle karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğunu, delillerin takdirinde usul ve yasaya aykırılık görülmediği gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davada davalı Hazine vekili ve asıl dava davacısı ... Köy Tüzel Kişiliği temsilcisinin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı Hazine vekili temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek istinaf dilekçelerindeki taleplerini tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713 üncü maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Mahkemece yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu taşınmazlardan 106 ada 127 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında edinme sebebi olarak ... tarihli tesis kadastrosu yazıldığı ancak taşınmazın kadastro tutanağında, kesinleşme tarihinin 25.10.2007 olarak yazılı olmasına rağmen aradaki çelişkinin giderilmediği, birleştirilen davada mevcut 12.05.2018 tarihli fen bilirkişi raporunda ... nin kullandığı alan olarak çizilen sınırlarla, eldeki davada çizilen sınırların farklı olduğu, usulünce mera araştırması yapılmadığı, hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, tanık ve yerel bilirkişilerin soyut, yetersiz beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.

2. Hal böyle olunca; öncelikle çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağı ve güncel tapu kaydı eklenmek suretiyle Tapu Müdürlüğüne müzekkere yazılarak taşınmazın tutanağının hükmen kesinleşip kesinleşmediği belirlenip, yukarıda yazılı belgeler arasındaki çelişki giderilmek suretiyle, doğru sonuca varılabilmesi için tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosya ikmal edilmelidir.

3. Daha sonra, elverdiğince yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile fen (teknik) bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan oluşturulacak bilirkişi kurulu katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır.

4.Yapılacak keşifte mera parseli ile taşınmaz arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı belirlenmeli, taşınmazın kadim mera olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu yerin öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera niteliğinde olup olmadığı, geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime ne zaman ve ne şekilde intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve hangi tasarruflarla zilyet edildiği hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanaklarıyla denetlenmelidir.

5. 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğiyle ilgili önceki tarihli ziraatçi bilirkişi raporunu da irdeler mahiyette ve dava konusu taşınmazı mera parseli ile karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden üzerinde ekonomik amaca

uygun zilyetlik bulunup bulunmadığı ve ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri ve hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü açıklattırılarak tarımsal niteliğini belirten, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilere tevdi edilerek stereoskop aletiyle incelenmeleri neticesinde taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor hazırlatılmalı, çekişmeli taşınmazın öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmelidir.

6.3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmeli, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.

Yukarıda değinilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Temyiz eden Hazine harçtan muaf olduğundan, bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.