Logo

1. Hukuk Dairesi2022/2507 E. 2022/7232 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sahte nüfus cüzdanı kullanılarak gerçekleştirilen taşınmaz devri nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasında, derdestlik iddiasıyla reddedilen davanın Yargıtay'ca bozulmasının ardından verilen kabul kararına karşı yapılan temyiz başvuruları.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, sahte nüfus cüzdanı ile yapılan devir işleminin geçersiz olduğunu kabul ederek tapu iptali ve tescile karar vermesinde isabetsizlik bulunmadığı, ancak birleştirilen davada aynı taleple iki farklı tescil hükmü kurulması doğru olmadığı ve harç belirlenmesinde hata yapıldığı gözetilerek, asıl dava yönünden karar düzeltilerek onanmış, birleştirilen dava yönünden ise karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Malatya 3.Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 29.03.2019 tarihli ve 2012/258 Esas, 2019/204 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde asıl ve birleştirilen davada davalı... mirasçıları ile birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı, 5302 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 1293/2948 payının davalı kardeşi ... tarafından düzenlenen sahte nüfus cüzdanı ile diğer davalı ...’e satış suretiyle devredildiğini, satış işleminin nüfus cüzdanındaki fotoğraf kısmına davalı ...’in kendi fotoğrafını yapıştırması suretiyle yapıldığını, çekişme konusu taşınmazın vergi borçlarını ödemek için Malatya’ya geldiğinde olaydan haberdar olduğunu, bu şekilde gerçekleşen işlemin iptali ile adına tesciline karar verilmesini, birleştirilen davanın ise bahse konu işlem nedeniyle mağdur olanın kendisi olduğunu olaydan haberdar olmadığını belirterek, reddini istemiştir.

2. Bozma kararından sonra birleştirilen davada davacı, sahte nüfus cüzdanı kullanmak suretiyle kayıt maliki ...’ya ait 5302 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 1293/2948 payın...’a devredildiğini, işlemin ... tarafından gerçekleştirildiğini, davalı...’a devredilen dava konusu taşınmazdaki payın iptali ile diğer davalı ... adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Asıl davada davalı ..., usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, yargılama sırasında Malatya 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 23/12/2014 tarihli ve 2014/1567 E., 2014/1926 K. sayılı kararı ile hükümlü olması nedeniyle kısıtlanarak ... vasi olarak atanmıştır.

2. Asıl ve birleştirilen davada davalı..., dava konusu taşınmazdaki payı iktisap eden iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, öncesine dayalı işlemlerden haberdar olmadığını belirterek, asıl ve birleştirilen davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçıları davaya edilmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Malatya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 23.09.2013 tarihli ve 2013/15095 E., 2013/13129 K. sayılı kararıyla; birleştirilen dava yönünden aynı taleple açılan Malatya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/258 Esas sayılı dava dosyasının derdest olduğu, sebebi ve konusunun aynı olduğu gerekçesiyle HMK’nın 114/I bendi ve HMK’nın 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde birleşen davada davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 23.09.2013 tarihli ve 2013/15095 E., 2013/13129 K. sayılı kararıyla; “...eldeki dosyada Tapu Müdürlüğü taraf olmasına rağmen 18.06.2012 tarihinde Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan 2012/258 Esas sayılı dosyada taraf değildir. Bundan ayrı ... tarafından davalılar ... ve...'a karşı açılan davada sahtecilik yanında mülkiyet hakkına da dayanıldığı, 2012/265 Esas sayılı dosyada ise Tapu Müdürlüğünün Tapu Sicil Tüzüğünün 85. maddesi ve TMK'nın 1007. maddesine dayanarak dava açtığı, bu şekilde eldeki dava ile 2012/258 Esas sayılı dosyadaki taraflar ve hukuki sebebin farklı olduğu, bu nedenle Mahkemenin derdestlik sebebi ile ret gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Ne var ki, her iki dosyada verilecek kararın birbirini etkileyeceği göz önüne alınarak ve sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için anılan dava dosyasının eldeki dosya ile birlikte değerlendirilmesi gerekeceği kuşkusuzdur. O halde, anılan davaların 6100 sayılı HMK'nın 166. maddesi gereğince birleştirilmesi, delillerin birlikte değerlendirilmesi, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.'' gerekçesiyle bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 29.03.2019 tarihli ve 2012/258 Esas, 2019/204 Karar sayılı kararıyla; bozma kararına uyularak 2014/52 Esas sayılı dava dosyasının 2012/258 Esas sayılı dava dosyası ile birleştirildikten sonra yapılan yargılama sonucunda, sahte nüfus cüzdanı kullanılmak suretiyle işlemin tamamlandığı, davalı ...’nın bu eylemi nedeniyle yargılandığı ve mahkumiyetine karar verildiği, tapu sicilinde tutulan kayıtların yanlış olmasından kaynaklanan bir durumun olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davada davalı... mirasçıları ile birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

5. Temyiz Nedenleri

1. Asıl ve birleştirilen davada davalı... mirasçıları temyiz isteminde özetle; devrin davalı ...’nın...’ı aldatması sonucunda gerçekleştiğini, ... tarafından bedeli ödenmek suretiyle dava konusu taşınmazdaki payın satış işlemini konu edildiğini, sorumluluğun TMK’nın 1007.maddesine göre Tapu Müdürlüğünde olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemişlerdir.

2. Birleştirilen davada davacı ... vekili temyiz isteminde özetle; davanın esasına ilişkin olarak verilen kararın doğru olduğunu, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının bulunmadığını, ancak birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen, Mahkemece nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek, kararın bu nedenle düzeltilmesini istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, sahtecilik hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK);

705. maddesinde, ″Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur.″;

1022/1. maddesinde, ″Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.″;

1023. maddesinde, ″Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.";

1024. maddesinde, ″Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden aynî hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.″;

1025. maddesinde, ″Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır.″ düzenlemelerine yer verilmiştir.

Değinilen yasal düzenlemeler karşısında, ayni hakların tapu siciline tescil ile doğacağı ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunmasının zorunlu olduğu açıktır. Tescilin hukuken geçerli bir sebebinin bulunmaması; başka bir ifadeyle, illetten yoksun olması halinde yolsuz tescil niteliği taşıyacağında kuşku yoktur. Anılan husus, Türk hukuk sisteminde geçerli olan illîlik prensibinden kaynaklanmaktadır.

6.3. Değerlendirme

6.3.1. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, hükmüne uyulan (IV./2.) no.lu paragrafta yer verilen bozma kararında belirtildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) no.lu paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından... mirasçılarının asıl dava yönünden işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.

6.3.2. ... mirasçılarının diğer temyiz itirazlarına gelince;

Somut olayda; dava tarihi itibariyle dava konusu 5302 ada 4 parsel sayılı taşınmazdaki 1293/2948 pay değerinin 38.790 TL, keşif tarihi itibariyle değerinin ise 146.109 TL olduğu, Mahkemece dava tarihindeki pay değeri üzerinden harca hükmedilmesi gerekirken, keşif tarihi itibariyle belirlenen değer üzerinden harca hükmedilmiş olması doğru olmamıştır. Ancak, değinilen bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün düzeltilerek onanması gerekmektedir.

6.3.3. Birleştirilen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece 2012/58 Esas sayılı dava dosyası üzerinden davanın kabulüne karar verildiği, birleştirilen 2014/42 Esas sayılı dava dosyası üzerinden de tekrar davanın kabulü yönünde karar verilmiş olmakla aynı taleple ilgili iki farklı tescil hükmü kurulmuş olması doğru olmamıştır.

6.3.4. Hal böyle olunca, birleştirilen dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.

V. SONUÇ:

1. (IV./6.3.1.) no.lu paragrafta açıklanan nedenlerle asıl davada davalı... mirasçılarının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. (IV./6.3.2) no.lu paragrafta belirtilen nedenlerle, Malatya 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.03.2019 tarihli ve 2012/258 Esas, 2019/204 Karar sayılı kararının; 1.bendinin (a) fıkrasının hükümden tamamen çıkartılmasına, yerine (a) fıkrası olarak “Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.649,75 TL harçtan peşin alınan 2.495,00 TL harcın mahsubu ile 154,75 TL bakiye karar ve ilam harcının davalılar... mirasçıları ve ...'dan tahsili ile Hazineye irat kaydına” cümlesinin yazılmasına, hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nın 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

3. Birleştirilen dava yönünden tarafların temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa'nın geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre birleştirilen davada davacı ... vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 03/11/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.