"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, GAİPLİK, MALVARLIĞININ DEVRİ
Taraflar arasında görülen gaiplik, malvarlığının devri, tapu iptali ve tescil davası sonunda İlk Derece Mahkemesince verilen hükmün Dairece bozulması üzerine, verilen direnme kararı davacı vekilince süresi içinde temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı Hazine, dava konusu 11518 ada 4 ve 3355 ada 4 parsel sayılı taşınmazların paydaşı olan ... oğlu ...’e Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/2029 Esas 2004/2310 Karar sayılı ve Adana 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/531 Esas 2005/2125 Karar sayılı ilamları ile Adana Defterdarının kayyım tayin edildiğini, 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolduğunu ileri sürerek, TMK’nın 588. maddesi uyarınca ... oğlu ...’in gaipliğine, dava konusu taşınmazlarda ... oğlu ... adına kayıtlı olan payların tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, kayyımlık hesabında bulunan 2.336,17 TL’nin Hazineye devrine karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı kayyım vekili, davaya karşı bir diyecekleri olmadığını bildirmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, gaipliği istenen ... oğlu ...’in mirasçılarının bulunduğu, 4721 sayılı TMK'nın 588. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. Gerekçe ve Sonuç
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 05/12/2019 tarihli ve 2019/1179 E. 2019/1269 K. sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 15/03/2021 tarihli ve 2020/741 E. 2021/1427 K. sayılı ilamı ile ‘‘...Somut olayda, kayıt maliki “... oğlu ...” in mirasçısı olduğunu ileri süren... tarafından alınan Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21.12.2017 tarih ve 2017/1515 E. 2017/1848 K. sayılı hasımsız veraset ilamına göre anılan kişinin “... oğlu ...” mirasçısı olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır. Ne var ki, mirasçı olduğunu ileri süren... tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmamıştır. Bu durumda, kayıt maliki “... oğlu ...” ile mirasçısı olduğunu ileri süren... arasındaki veraset ilişkisinin Hazinenin taraf olduğu hasımlı veraset ilamı ile belirlenmesinde zorunluluk vardır. Hal böyle olunca; mirasçı olduğunu ileri süren...’ya Hazinenin taraf olduğu hasımlı veraset ilamı alması için süre verilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir...” gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ortadan kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesinin kararı bozulmuştur.
3.İlk Derece Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Adana 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07/12/2021 tarihli ve 2021/316 E. 2021/685 K. sayılı kararıyla; somut olayda, dava konusu taşınmazlarda gaipliği istenen “... oğlu ...” hissesinin 25/12/2019 tarihinde tüm mirasçılarına intikal ettiği ve mirasçıların tamamının taşınmazlardaki paylarını üçüncü kişilere sattığı, “... oğlu ...” hakkında gaiplik şartlarının oluştuğunu söylemenin mümkün olmadığı gerekçesiyle önceki kararda direnilmesine ve davanın reddine karar verilmiştir.
4. Direnme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen direnme kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacı Hazine vekili; direnme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasçı olduğunu ileri süren ... tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmadığını, bu durumda kayıt maliki ... oğlu ... ile mirasçısı olduğunu ileri süren ... arasındaki veraset ilişkisinin Hazinenin taraf olduğu hasımlı veraset ilamı ile belirlenmesinde zorunluluk bulunduğunu, bilirkişi raporunda bahsi geçen intikal işlemlerine ilişkin herhangi bir bilgi veya belgenin dosyaya sunulmadığını, eksik araştırma ve inceleme ile karar verildiğini belirterek, hükmün bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, Türk Medeni Kanunu′nun 588. maddesinden kaynaklanan gaiplik, tapu iptali-tescil ve malvarlığının intikali isteklerine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. 6100 sayılı HMK’nın 588.maddesi; “Sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin malvarlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da malvarlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir.
Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer. Devlet, gaibe veya üstün hak sahiplerine karşı, aynen gaibin mirasını teslim alanlar gibi geri vermekle yükümlüdür.” hükmünü içermektedir.
6.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 373/5. maddesinde: “İlk derece mahkemesi veya bölge adliye mahkemesi kararında direnirse, bu kararın temyiz edilmesi durumunda inceleme, kararına direnilen dairece yapılır. Direnme kararı öncelikle incelenir. Daire, direnme kararını yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderir." düzenlemesine yer verilmiştir.
6.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere ve özellikle direnme kararı adı altında verilen hükmün gerçek anlamda bir direnme olmadığı, yeni hüküm niteliğinde olduğu gözetildiğinde, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine yönelik (V/3.) numaralı paragrafta yer verilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, İlk Derece Mahkemesinin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j. bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, 08/06/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.