"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVACILAR : ... V.D.
Taraflar arasında görülen ve istinaf incelemesinden geçen tapu iptali ve tescil davasında Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine ilişkin verilen karar, süresi içinde davacılar vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmekle; duruşma günü olarak saptanan 14/06/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davalı vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan anneleri ...’ın 205 parsel sayılı en değerli taşınmazını mirastan mal kaçırma amacıyla davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, ayrıca temlik tarihi itibarıyla mirasbırakanın fiil ehliyetini haiz olmadığını, diğer yandan taşınmaz satmaya ihtiyacı olmadığı gibi davalının da alım gücü olmadığını ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket etmediğini, mal varlığını mirasçıları arasında vasiyetname tanzim etmek suretiyle paylaştırdığını, mirasbırakana sağlığında maddi ve manevi destekte bulunması nedeniyle çekişmeli taşınmazın minnet duygusuyla düşük bir bedelle adına devredildiğini, satış bedelini elden ödediğini ve temlik harici terekenin bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17/12/2018 tarihli ve 2016/487 E., 2018/454 K. sayılı kararıyla; temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili, savunmalarını yineleyerek davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirtip İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 18/07/2019 tarihli ve 2019/760 E., 2019/847 K. sayılı kararıyla; davalı vekilinin istinaf başvurusu 6100 sayılı HMK'nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca harç ve vekalet ücreti yönünden kabul edilerek; İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış ve davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Karara karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Bozma Kararı
Dairenin 21/09/2021 tarihli, 2020/348 Esas, 2021/4397 Karar sayılı ilamıyla; “ Somut olaya gelince; her ne kadar ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi tarafından mirasbırakanın mal kaçırma kastıyla hareket ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de; mirasbırakanın noterlikçe düzenlenen resmi vasiyetnamede davacı kızlarına da taşınmazlar vasiyet ettiği, kız çocuklarını ayırdığı konusunda delil bulunmadığı, diğer yandan davalı tanıkları olarak dinlenen ve davanın kabulü halinde mirasçı sıfatıyla taşınmazdan pay alabilecek mirasçılardan ... ve ...’nın beyanlarından mirasbırakanın taşınmazı davalıya devrettikten sonra aldığı satış bedelini çocukları arasında paylaştırdığı anlaşılmaktadır.O halde, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket ettiği iddiasının davacı tarafça ispatlandığını söyleyebilme imkanı yoktur. Hâl böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
3. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar
Adana Bölge Adliye Mahkemesinin 18/01/2022 tarihli, 2021/2219 E., 2022/78 K. sayılı kararıyla; bozma ilamındaki gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
4. Bozma Sonrası Bölge Adliye Mahkemesi Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
5. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, Dosya kapsamı ile muvazaa iddialarının sabit olduğunu, mirasbırakanın kız çocuklarını ayırdığını, vasiyetname ile kızlarına bıraktığı taşınmazların hiçbir ekonomik değerleri olmayan taşınmazlar olduğunu, vasiyetnamenin paylaştırma değil mal kaçırma amacının varlığını gösterdiğini, mirasbırakandan mirasçılarına intikal eden taşınmazlarının değerlerinin keşfen saptanmadığını, bedeller arasında fahiş fark olduğunu, satış bedelinin ödendiğinin kanıtlamadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
6. Gerekçe
6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
6.2. İlgili Hukuk
6.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
6.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.
6.3. Değerlendirme
Dosyasındaki delillere göre yapılan inceleme sonucunda (V.2.) paragrafta belirtilen bozma kararına uyularak yapılan yargılamada aynı gerekçe benimsenerek (V.3.) paragrafta yazılı şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya, bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, 20/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davalı vekili için 3.815,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davacılardan alınmasına, onama harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kesin olmak üzere, 14/06/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.