"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/339 E., 2021/1112 K.
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/641 E., 2018/343 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakanı...’in 2008 yılında öldüğünü, 2006 yılında yapılan kadastro çalışmalarında dava konusu 178 ada 1 ve 5 parsel sayılı taşınmazın davalı kardeşi İrfan adına, 178 ada 4 parsel ile 179 ada 8 parsel sayılı taşınmazların 1985 yılında ölen kardeşi ...’un çocuğu diğer davalı ... adına tam malik olarak, 162 ada 32 ve 33 parsel, 145 ada 14 parsel, 178 ada 1,4,5 parsel, 179 ada 1 parsel sayılı taşınmazların ise 1/2’şer paylı olarak tespit gördüğünü, yine ... ili, ... ilçesi, ....., Köyünde yer alan 2/B uygulaması ile davalılar adına tespit ve tescil edilen 158 ada 35 parsel sayılı taşınmazın bulunduğunu, bu taşınmazın mirasbırakan annesi ...’nin zilyetliğinde olduğunu, diğer dava konusu taşınmazların ise mirasbırakan babası...’in zilyetliğinde olduğunu, tespit işleminin davalılar adına yapıldığını, kız çocuklarından mal kaçırmak amacıyla hareket edildiğini ileri sürerek taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar, hak düşürücü sürenin geçtiğini, mirasbırakan... ve ...’nin mallarını sağlığında çocukları arasında paylaştırdıklarını, dava konusu yerleri 1985 yılından beri kullandıklarını, davacıya ve diğer kız çocuklarına mirasbırakan... ve ... tarafından 162 ada 32 ve 33 parsel sayılı taşınmazların bırakıldığını, bu yerlerin bir kısmının hali hazırda davacı tarafından kullanıldığını, iddiaların asılsız olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 28.03.2018 tarihli ve 2015/641 Esas, 2018/343 Karar sayılı kararıyla; tarafların mirasbırakanı... ve ... ... tarafından 29.01.2002 tarihinde “senettir” başlıklı belgenin düzenlendiği, buna göre mal varlıklarının sağlıklarında mirasçıları arasında taksim edildiği, mal kaçırma iddiasının usulünce ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların tamamının ortak mirasbırakanlarının zilyetliğinde olduğunu, mirasbırakan... ve ... tarafından yapılan taksimin bulunmadığını, 29.01.2002 tarihli “senettir” başlıklı belgenin gerçeği yansıtmadığını, bir an taksimin yapıldığı kabul edilse dahi ortada eşit olarak tüm mirasçılarını kapsar ve hak dengesini gözetir bir paylaştırmanın olmadığını, davacı ve dava dışı kız çocuklarına bırakıldığı iddia edilen taşınmazların tapu kaydının dahi davalılar adına bulunduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24.11.2021 tarihli ve 2019/339 Esas, 2021/1112 Karar sayılı kararıyla; davacıların mirasbırakanı tarafından sağlığında kadastro tespitinden önce paylaştırma yapılarak terekesinden çıkardığı dava konusu taşınmazlar yönünden davacının herhangi bir hakkının olmadığı, davacı tarafından devirlerin mal kaçırma kastıyla yapıldığı yönündeki iddianın ispat edilemediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1.b.1 inci maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak mirasçılar arasında miras payı istemiyle açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
12.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.