"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT - ECRİMİSİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat ve ecrimisil istemli dava sonunda Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 29.12.2021 tarihli ve 2021/575 Esas, 2021/848 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, kök mirasbırakanları ....’ın ve ...’ın veraset ilamında mirasçı olarak görünmediklerini, davalıların mirasbırakanlardan intikal eden toplam 7 parça taşınmazı miras taksim sözleşmesi ile paylaştıklarını, ancak kendilerine pay verilmediğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, mümkün olmadığı takdirde miras payları oranında bedelin tahsiline ve ecrimisile karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalı ..., veraset ilamının doğru olduğunu, terekenin taksimi hususunda tarafların anlaştığını, davacıların mirasbırakanı olan babalarının nüfusta bekar göründüğü için veraset ilamında davacıların mirasçı olarak yer almadığını, 6882 ve 6881 parsel sayılı taşınmazların bedelini davacılar da dahil olmak üzere tüm mirasçılara ödediğini, 39 parsel sayılı taşınmaz için de ...’nun tüm mirasçılara paylarını ödediğini, 2466 ve 5233 parsel sayılı taşınmazların da veraset ilamı ve miras taksimi için yapılan tüm masraflar için davacılar da dahil tüm mirasçılar tarafından 3846 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının ...’in eşine, 2/3 payının da kendi eşi ....’ye mehir olarak verildiğini, 3669 parsel sayılı taşınmazda davacıların paylarına isabet eden 1/5 payın da kendi üzerinde bulunduğunu ve bütün maliklerin imzası olmadığı için davacılara veremediğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
2. Davalı ..., ... ve ... ise davacıların haklı olduğunu ve taşınmazları davalı ...’in kullandığını bildirmişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
1. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen ilk kararına karşı davalı ... tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Birinci Bozma Kararı
Dairenin 07.11.2018 tarihli ve 2015/18209 Esas, 2018/14175 Karar sayılı kararı ile "... Mahkemece; ...............kısa kararda yer almadığı halde, gerekçeli kararda davacı ... yönünden de tapu iptali ve tescil isteminin kabulüne denilmek suretiyle kısa karar ile çelişkili olarak gerekçeli karar yazılması doğru değildir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
3. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen İkinci Karar
Mahkemenin 25.06.2019 tarihli ve 2019/79 Esas, 2019/284 Karar sayılı kararıyla; bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
4. İkinci Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen ikinci kararına karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
5. İkinci Bozma Kararı
Dairenin 01.03.2021 tarihli ve 2021/460 Esas, 2021/1085 Karar sayılı kararı ile “...Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hükmüne uyulan bozma kararı gözetilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’in de aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
Ancak;
1) 39 parsel sayılı taşınmazın 1/5 payının mirasbırakan Şerife’nin ölümü ile mirasçılarına intikal ettiği ve bu payın taksimen davalı ... Dudu’ya temlik edildiği, Ayşe Dudu tarafından da üçüncü kişiye temlik edildiği anlaşılmakla; anılan paya ilişkin bedelin davalı ... Dudu mirasçılarından alınmasına hükmedilmesi gerekirken davalı ...’in de bu bedelden sorumlu tutulması,
2) 3846 parsel sayılı taşınmazın 1/3 payının davalı ...’e, Selahattin’in de dava dışı ...’ya, 2/3 payının ise davalı ...’e temlik edildiği görülmekle; davacıların bu taşınmazdaki paylarının 1/3’üne tekabül eden değerin davalı ...’den tahsiline, davacıların bu taşınmazdaki paylarının 2/3’üne tekabül eden kısmın ise davalı ... adına olan 2/3 paydan iptali ve davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davacıların tüm paylarının davalı ...’in payından iptal edilmesi;
3) Eldeki davada davalılardan Ayşe Dudu mirasçıları arasında zorunlu dava arkadaşlığı, diğer davalılar arasında ise ihtiyari dava arkadaşlığı olduğu gözetilerek aralarında zorunlu dava arkadaşlığı olanların müteselsilen, ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların ise müştereken (her birinin miras payı oranında) vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken bu durum dikkate alınmaksızın vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru değildir… Bozma nedenine göre davacının vekalet ücreti ile yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına.” gerekçesiyle karar bozulmuştur.
6. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Üçüncü Karar
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
7. İkinci Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar
Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar ve davalı ... temyiz isteminde bulunmuştur.
8. Temyiz Nedenleri
8.1. Davacılar temyiz dilekçelerinde özetle, önceki hükümde tek tek vekalet ücretine hükmedildiğini ve davalı ... dışında temyize gelen olmadığını, lehlerine usuli kazanılmış hak oluştuğunu, vekalet ücretinin aynı zamanda yürürlükteki AAÜT'ne uygun olmadığını, sadece bozma sonrası yargılama giderlerine hükmedildiğini, öncesine de hükmedilmesi gerektiğini, tapulara ve tahsil edilecek tazminata ilişkin hesaplamaların hatalı olduğunu, alacak kalemlerine faiz işletilmediğini, bunun infazda tereddüt oluşturacağını ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
8.2. Davalı ... temyiz dilekçesinde özetle; davacılara da miras taksimi yapıldığını, Mahkemenin neyi reddettiğini açıklamadığını ve ret yönünden vekalet ücretine hükmedilmediğini, ecrimisil tazminatının yanlış hesaplandığını, zamanaşımının geçtiğini, davalıların payları oranında vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.
9. Gerekçe
9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, yolsuz tescil (ketm-i verese) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, bedel ile ecrimisil istemlerine ilişkindir.
9.2. İlgili Hukuk
9.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin 1 inci fıkrasında “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.
9.2.2. Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
9.3. Değerlendirme
9.3.1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, yukarıda yer verilen ve hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
9.3.2. Ancak; dosyadaki bilgi ve belgelerden; mirasbırakan ...’in 24.12.1996, Şerife’nin ise 28.01.1998 tarihinde öldüğü, anılan mirasbırakanların veraset ilamlarında kendilerinden önce ölen müşterek oğulları ...nın bekar görünmesi nedeniyle diğer çocukları ... ve kendilerinden önce ölen oğulları ....’ın çocukları ....ve ...ın mirasçı olarak göründükleri, 6882 (yeni 495 ada 10 parsel) parsel sayılı taşınmazın tamamı ve 39 parsel sayılı taşınmazın 1/5 payının mirasbırakan ....’ye ait iken 08.07.2005 tarihinde yukarıda sayılan mirasçılarına intikal ettiği, aynı gün 39 parsel sayılı taşınmazın 1/5 payının taksimen ....’ya tescil edildiği, ...nun da payını 19.03.2010 tarihinde dava dışı ...’e temlik ettiği, 6882 parsel sayılı taşınmazın taksimen ....’e devredildiği, mirasbırakan ....in maliki olduğu 2466, 5233 ve 6881 (yeni 495 ada 9 parsel) parsel sayılı taşınmazların da 08.07.2005 tarihinde yukarıda belirtilen mirasçılarına intikal ettiği ve aynı gün taksimen Adem adına tescil edildiği, 3846 parsel sayılı taşınmaz .... adına kayıtlı iken 08.07.2005 tarihinde mirasçılarına intikal ettiği ve aynı gün taksimen 1/3 payı...’e, ...’in de dava dışı...’ya, 2/3 payın ise ....’e temlik edildiği, 3669 parsel sayılı taşınmaz .... adına kayıtlı iken 08.07.2005 tarihinde mirasçılarına intikal ettiği ve aynı gün taksimen 5/25 payı ....’ya, 10/25 payı ...’e, 1/25’er payları..., ....ve ...’ye, 5/25 payı da Selahattin’e devredildiği, ...’nun payını 09.04.2014 tarihinde ....ye, ...’in payını 13.02.2013 tarihinde ...ye, ....’in ise payını 20.11.2006 tarihinde dava dışı ....’e, ....’in 19.01.2007 tarihinde dava dışı ...’a, ....’ın da 30.10.2013 tarihinde dava dışı ...’ya temlik ettiği, Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/1655 Esas ve 2005/2059 Karar sayılı ilamı ile Mahkemenin 2005/1490 Esas ve 2005/1227 Karar sayılı ...'a ait veraset ilamının iptaline karar verildiği ve aralarında davacıların da olduğu yeni veraset ilamı düzenlendiği, Konya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2005/1654 Esas ve 2005/2058 Karar sayılı ilamında Mahkemenin 2005/1491 Esas ve 2005/1228 Karar sayılı ...a ait veraset ilamının iptaline karar verildiği ve aralarında davacıların da olduğu yeni veraset ilamı düzenlendiği, Konya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/243 Esas ve 2014/650 Karar sayılı davasında da iptaline karar verilen veraset ilamlarının tekrar iptaline karar verildiği, davalı ... ’nun yargılama devam ederken 29.12.2016 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak eşi İbrahim ile çocukları ...., ölü kızı ....nin çocukları ... ve ....nin kaldığı, onların da davaya dahil edildikleri anlaşılmaktadır.
Ayrıca, temyize konu Mahkeme kararı kabul kapsamı yönünden incelendiğinde; davalı ... yönünden kabule konu toplam dava değerinin 100.307,87 TL, davalı ... yönünden kabule konu toplam dava değerinin 92.600,00 TL, davalı ... yönünden kabule konu toplam dava değerinin 21.406,00 TL, davalı ... mirasçıları yönünden kabule konu toplam dava değerinin 20.160,00 TL olduğu, tapu iptali ve tescili talebi yönünden davalı ... ve ... aleyhine, ecrimisil talebi yönünden sadece davalı ... aleyhine, tazminat istemi yönünden ise davalı ... ve ölü davacı ... mirasçıları aleyhine karar verildiği görülmüştür.
9.3.3. Somut olayda, Mahkemece harcın önceki hükümle tamamlanmış olduğundan bahisle harcın hüküm altına alınmamış olması, ilk kararda taşınmazın aynı ile ilgili karar için ayrı bir vekalet ücreti, hükmedilen tazminat ücreti ve ecrimisil bedeli için her bir davacı lehine ayrı ayrı vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına hükmedilmesine ve bu kararın sadece davalı ... tarafından temyiz edilmesine rağmen bu hususlar dikkate alınmaksızın hüküm kurulması doğru olmamıştır.
9.3.4. Ne var ki, anılan hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm kısmının düzeltilerek onanması, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 438/7. maddesi hükmü gereğidir.
V. SONUÇ
1. Açıklanan nedenlerle davacıların ve davalı ...’in aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2. Davacıların ve davalı ...’in temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün “10.” bendinin çıkarılarak yerine “10.” bent olarak “10-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 16.016,90 TL karar ve ilam harcından 85,40 TL peşin harcın ve 3.920,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile 12.011,50 TL bakiye harcın her bir davalı yönünden kabul miktarları dikkate alınarak; davalı ...’den 5.138,38 TL, davalı ...’den 4.743,53 TL, davalı ...’den 1.096,88 TL, davalı ... Dudu mirasçılarından 1.032,72 TL alınarak Hazineye gelir kaydına,” cümlesinin yazılmasına, hükmün “11.” bendinin çıkarılarak yerine “11.” bent olarak “11- a: Davacıların tapu iptali ve tescil talepleri ile ecrimisil talepleri yönünden yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 21.953,55 TL vekalet ücretinin 11.415,85 TL'sinin davalı ...'den, 10.537,70 TL'sinin davalı ...'den alınarak davacılara verilmesine, b: Davacıların tazminat talepleri yönünden her bir davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca takdir edilen 5.100,00'er TL vekalet ücretinin davalı ... dışındaki davalılardan müştereken ve mütesilsilen alınarak davacılara verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün “12.” bendinin sonuna “(davalı ...’in sorumluluğu 3.107,37 TL’yi geçmeyecek şekilde)” kelime grubunun eklenilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harçlarının yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.