"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2019/1526 E., 2021/1776 K.
..., Avukat ...
HÜKÜM/KARAR : Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/173 E., 2019/17 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı dava dilekçesinde, mirasbırakanı ve babaannesi ... adına kayıtlı bulunan Osmanlı tapu kaydının kadastro tespiti sırasında tapu kaydının kadastroda 257 ada 38, 39, 40, 41 ve 42 parsel sayılı taşınmazları olduğunu ileri sürerek davalı adına kayıtlı taşınmazların tapu kaydının iptali ile ... adına tapuya tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalının dava konusu taşınmazları tapu sicilindeki kayda güvenerek iyi niyetle iktisap ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kesin hüküm yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu taşınmazlara ilişkin davacının mirasbırakanı (babası) ...tarafından taşınmazların kendilerine ait olduğu iddiası ile açılan davada Osmaniye (Kadastro) Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verildiği, dava konusu taşınmaza ilişkin davacı mirasbırakanı tarafından açılan davanın, külli halef konumunda olan davacı mirasçı yönünden de kesin hüküm niteliğinde olduğu, Muhakemeleri Kanunu 114/1-i maddesinde düzenlenen aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olmasına ilişkin dava şartının eldeki davada bulunmadığının anlaşılması, kesin hüküm dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen İlk Derece Mahkemesi kararında herhangi bir isabetsizlik olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek dava dilekçesindeki ve istinaf dilekçesindeki taleplerini tekrar ile ret kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü ve 190 ıncı maddeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü, 20 nci maddeleri, 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 6 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; ancak dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup davaya konu taşınmazların kadastro tutanaklarının kesinleştiği 25.03.1987 tarihi ile davanın açıldığı 04.02.2016 tarihi arasında 3402 sayılı Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde öngörülen hak düşürücü süre geçmiş olduğuna göre davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yazılı gerekçe ile reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilip düzeltilerek onanması 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesince yapılan değerlendirmeye yönelik temyiz itirazının kabulü ile sonucu itibarıyla doğru olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi değiştirilerek ve DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
03.10.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.