"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/56 E., 2021/267 K.
HÜKÜM : Kabul
Taraflar arasındaki tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacılar vekili; ... Köyü’nde kain 387 ada 4 ve 391 ada 16 parsel sayılı taşınmazların arasında yer alan ve kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın bir bölümünü irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak Hüsnü Kolsuz mirasçıları olan davacılar adına yasal miras payları oranında tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
III. YARGILAMA SAFAHATİ VE MAHKEME KARARI
1- Yusufeli Kadastro Mahkemesi’nin 05.04.2012 tarih 2011/91Esas, 2012/ 26 Karar sayılı kararıyla; görevli mahkemenin Asliye Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
2- Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 02.02.2015 tarih, 2012/186 Esas, 2015/62 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne 387 ada 4 ve 391 ada 16 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, bilirkişi raporunda kadastro çalışmalarında yol olarak bırakılan 123,60 m2 ve toplam 657,69 m2 kısmın ... mirasçıları olan davacılar ... ve ... adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş, verilen hüküm müdahil ... ve ... vekili ile davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
3- Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesi’nin 10.06.2020 tarih, 2016/17278 Esas, 2020/1639 Karar sayılı kararıyla; davanın tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olduğu, çekişmeli taşınmazın ...'un tüm mirasçıları adına tescilinin istendiği, mirasbırakanın davacılar dışında başkaca mirasçılarının bulunduğu, yargılama sırasında tüm mirasçıların dosyaya vekaletname sunmuş olduğu ve davanın tereke adına açıldığı dikkate alınmadan elbirliği mülkiyet hükümlerine aykırı olacak şekilde davacının miras payı ile sınırlı olarak karar verilmesi ve gerekli ilanların da yapılmadığı gerekçesiyle sair hususlar incelenmeksizin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
4- Mahkemece yukarıda tarih ve sayısı belirtilen karar ile; Yusufeli İlçesi ... Köyü nde kain 387 ada 4 ve 391 ada 16 parsel sayılı taşınmazların arasında mevcut kadastro çalışmalarında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın bir bölümünün irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescili istemine ilişkin dava olduğu, 387 ada 4 ve 391 ada 16 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanağında ölü olduğu belirtilmek suretiyle ... adına tespit edildiği, mahalli bilirkişilerin davacıların iddialarını destekler mahiyette ifadede bulunduğu gerekçesiyle çekişme konusu yol ile diğer parsellerin birleştirilmek suretiyle tek bir parsel halinde davacıların miras payları oranında tesciline karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz başvurusunda bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Hazine temsilcisi temyiz dilekçesinde özetle; kararın hakkaniyete dayanmadığını, çekişmeli taşınmazın hali hazırda yol olarak kullanıldığını, davacı adına tescil edilmesi halinde söz konusu mahalde ulaşımın kesileceğini ve hava fotoğrafları incelenmeden karar verildiğini belirterek kararın hükmen bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, tespit harici bırakılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1- Mahkemece, davacılar lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir.
Somut olayda; Kadastro Müdürlüğünden dava konusu yerin ne olarak tescil harici bırakıldığının sorulmadığı, taşınmazın niteliğinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yararlanılmadığı, taşınmazın onaylı imar planı içerisine alınıp alınmadığı araştırılmadan soyut nitelikteki yerel bilirkişi ve tanık anlatımları ile taşınmaz bölümünün kullanım durumunu ve toprak yapısını açıklama bakımından yetersiz, denetime elverişli olmayan ziraatçı bilirkişi raporuna dayanılarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
2.Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca ulaşmak için öncelikle çekişmeli taşınmazın onaylı imar planı içerisine alınıp alınmadığı, alınmışsa hangi tarihte alındığı ve çekişmeli taşınmaz bölümünün hangi tarihte ve ne olarak tescil harici bırakıldığı sorulmalı, taşınmazın bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait hava fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenerek dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik hava fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğünden celp edilip dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra; mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi bilen davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları 3'lü ziraat mühendisi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisi heyeti aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliğinin yaya yolu ya da araba yolu olup olmadığı, yolun ne zaman açıldığı, kadim yol olup olmadığı hususları maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunduğu takdirde giderilmeli,
3-Mahkemece üç kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi kuruluna, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazların kullanım biçimini, zilyetlik süresini, toprak yapısını, eğimini ve bitki desenini açıklayıp tarımsal niteliğini belirten, üzerlerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmazın imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu olmaya başladıkları ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi içerir somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlettirilmeli,
4. Jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aletiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, öncesi itibariyle imar-ihya gerektiren yerlerden olması halinde imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren başladığı, yol olarak ayrılan bölümlerin bulunup bulunmadığı hususlarının belirtilmesi, bulunuyorsa hava fotoğrafında ve krokide işaretlenerek ayrıntılı rapor düzenlemesi istenilmeli,
5. 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların mirasbırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tespit ya da tescil edilip edilmediği Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğü ile Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma Ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2 nci maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenmeli, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanıp kadim yolların zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı da göz önünde bulundurularak iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilip karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar yerine getirilmeden hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının BOZULMASINA,
492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13. maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.