"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : AKÇAKOCA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Akçakoca Asliye Hukuk Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 27/09/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Avukat .... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... vd. vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan kızkardeşi ...'un 431 parsel ve 115 ada 10 parsel sayılı taşınmazdaki payları ile 468 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 2 numaralı bağımsız bölümdeki payının tamamını kızkardeşi olan davalıların mirasbırakanına satış göstermek suretiyle devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalıların mirasbırakanı ...'nin alım gücü bulunmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemiş, cevaba cevap dilekçesi ile dava konusu temliklerin davalılar ... ve...'ya yapıldığını, ayrıca dava dilekçesinin sonuç kısmından tenkis talebinin çıkarıldığını bildirmiş, mirasbırakan tarafından davalıların annesi ...'ye devredilen 115 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki pay yönünden de tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuştur.
II. CEVAP
Davalılar, taşınmazların bedelinin maddi ve manevi olarak ödendiğini, davacının saklı pay sahibi mirasçı olmadığını, diyaliz hastası olan mirasbırakan teyzelerinin tüm ihtiyaçları ile ilgilendiklerini, mirasbırakanın taşınmazların bedeli ile borçlarını ödediğini, semenin para olması şart olmayıp hizmet veya emek de olabileceğini, teyzeleri ile kendilerinden ve annelerinden başka ilgilenen kimse olmadığını, hastalığının artmasının ardından bakıcı tutulduğunu, tüm masrafları karşıladıklarını, davacının ise ilgilenmediğini, yıllarca kendi anne, babasına ve kız kardeşlerine eziyet ettiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 25/05/2021 tarihli ve 2018/120 E., 2021/412 K. sayılı kararıyla; dava konusu 20 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle davacı adına kayıtlı olduğu, davacının tapu iptali ve tescil talebinde hukuki yararı bulunmadığı, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının mirasçılardan mal kaçırmak olmadığı, mirasbırakanın bakım ve desteğin yarattığı minnet duygusu ile paylarını devrettiği, bunun aksinin davacı tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle 20 parsel sayılı taşınmaz bakımından hukuki yarar yokluğundan, diğer taşınmazlar yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; öncelikle 25/05/2021 tarihli duruşmaya mesleki mazeret sunduklarını, Mahkemece mazeretin kabul edildiği halde her nedense sözlü yargılamaya geçilerek hukuki dinlenilme hakkı ihlal edilerek karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece davaya konu edilen her taşınmaz hakkında ayrı ret kararı yazılmamasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçe ile dosya kapsamının birbiri ile örtüşmediğini, muvazaalı işlem yapıldığını kapatmak maksadı ile para yatırıldığını, yapılan devrin minnet duygusunu aştığını, dava konusu 115 ada 20 parsel sayılı taşınmazdaki paya ilişkin talebin yanlış anlaşıldığını, toplanan delillerle iddialarının sübut bulduğunu, amacın mal kaçırmak olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 02/03/2022 tarihli ve 2021/1324 E., 2022/297 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip, istinaf talepleri hakkında hiçbir değerlendirme yapmayan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, yapılan temlikin ölçülü olmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, delillerin takdirinin yerinde oluşuna, (III.) no.lu paragrafta yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının, (IV/3.) no.lu paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçelere göre yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, temyiz edilen davalılar vekili duruşmaya katılmadığından lehine duruşma vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, onama harcı peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 27/09/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.