"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/129 E., 2021/282 K.
DAVACILAR : ..., ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ...
DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., ... vekili Avukat ..., Hazine vekilleri Avukat ..., Avukat ..., ... Köyü Tüzel Kişiliği Adına Köy Muhtarlığı
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Kısmen Kabul
Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar davacılar vekili, davalı Hazine vekili ve katılma yoluyla dahili davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar; ... ilçesi, ... köyünde 340, 341, 342, 343 ve 344 parsel sayılı taşınmazlar arasında kalan ve tespit dışı bırakılan 140 dönüm arazi, yine aynı köyde kain 340 parsel içerisinde tapulama dışı bırakılan 30 dönüm kadar yer ile 362 parsel sayılı taşınmaz içerisinde tapulama dışı bırakılmış tahminen 70 dönüm kadar arazinin davacı ...’a miras kaldığını, ... ve eşinin rızai taksim yaptıklarını, 70 dönümlük tapulama dışı bırakılmış taşınmazın davacı ... adına ve 70 dönümlük arazinin davacı ... adına taksimen verildiğini, herkesin aralarında yapmış oldukları rızai taksime istinaden bu taşınmaz üzerinde ziraat yapmak suretiyle nizasız ve fasılasız olarak tasarrufta bulunduklarını ileri sürerek adlarına tescil edilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı Hazine, dava konusu olan yerin işgalciler olan ...,.. adlı şahısların tasarrufu altında olduğunu, ecrimisil ödediklerini, davacıların öncesinde işgalci olup ecrimisil ödediklerini, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden ve ağaçlandırma projesi kapsamında Hazine adına tescilinin hazırlık aşamasında olduğunu, 57850 m2'lik yerin 503 ve504 parsel olarak Hazine adına tescil edildiğini, davacıların tespit dışı bırakılan tarla ile dava tarihi arasında 20 yıllık zaman aşımını doldurmadıklarını belirterek davanın reddini savunmuş, 11.06.2003 tarihli dilekçe ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 713/6 ıncı maddesi gereğince taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEMENİN KARARI
Kırıkhan Asliye Hukuk Mahkemesi 29.12.2005 tarih 1998/344E., 2005/530 sayılı kararı ile; fen bilirkişi raporunda 342 parsel içinde kalan ve tel çit ile çevrili kısmın davacıların zilyetliğinde olmadığı, kalan kısımda ise zilyetliği 20 yılı aşkın zamandır devam ettiği gerekçesiyle 76.300,875 m2 kısmın davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 06.04.2006 tarihli ve 2006/1747 E., 2006/2310 K. sayılı kararıyla; komşu 341, 342, 480 ve 504 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanakları ve dayanağı belgeler getirilerek dava konusu yönün ne okuduğunun tespiti ve yasal ilanlar yapılması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kırıkhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.01.2007 tarihli 2006/260 E., 2007/16 K. sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne 76.300,875 m2 kısmın davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
C.İkinci Bozma
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.03.2007 tarihli ve 2007/1266E., 2007/1743K. sayılı kararıyla, taşınmazın neden tescil harici bırakıldığı, komşu parsel kayıtları, hava fotoğraflarının temini ile rapor alınması, raporlar arasındaki çelişkilerin giderilmesi için karar bozulmuştur.
D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kırıkhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 14.02.2008 tarihli 2007/283 E., 2008/57 K. sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne 76.165,10 m2 kısmın davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
E.Üçüncü Bozma
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 22.05.2008 tarihli ve 2008/2180 E., 2008/2775 K sayılı kararıyla eksik araştırma yapıldığı, bölgeye ilişkin topoğrafik haritaların getirilmediği, hava fotoğraflarının tarihlerinin tespit edilemediği, komşu parsellerin dayanak tapu ve vergi kayıtlarının dosya arasına alınmadığı, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmediği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
F. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kırıkhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli 2008/473 E., 2015/523 K sayılı kararı ile; davanın kısmen kabulüne 10.06.2015 tarihli bilirkişi raporunda belirtilen TH1, TH2, TH3 ve ZT1, ZT2, ZT3 harfiyle gösterilen 71.765,02 m²’lik kısmın davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
G. Dördüncü Bozma
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ve harç yönünden davacılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 27.01.2020 tarihli ve 2019/5534 E., 2020/34 K. sayılı kararıyla; ... ve ...’nın davaya dahil edilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanması yönünden karar bozulmuştur.
H. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Kırıkhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 30.03.2021 tarihli 2020/129 E., 2021/282 K. sayılı kararı ile; taraf teşkili sağlanmak suretiyle dava konusu taşınmazın kullanılmasında TMK 713 üncü maddesindeki şartlar oluşmadığı halde davanın reddi gerekirken raporların okunmasında hataya düşüldüğünden davanın kısmen kabulü ile 10.06.2015 havale tarihli raporda TH1, TH2, TH3 ve ZT1, ZT2, ZT3 harfiyle gösterilen toplamda 71.765,02 m²’lik taşınmazın son parsel numarası verilerek tarla vasfı ile davacılar adına tesciline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine ve ..., süresinden sonra davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; hüküm kısmının 3 üncü maddesinde belirtilen 16.118,27 TL harcın kendilerinden tahsiline karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir.
2.Davalı Hazine temyiz dilekçesinde; Kadastro Kanunu'nun 17 inci maddesi şartlarının oluşmadığını, taşınmazın Hazine adına tescili gerektiğini, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin doğru hesaplanması gerektiğini, reddedilen kısım yönünden vekalet ücreti verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3.... vekili temyiz dilekçesinde; kabul kararının hatalı olduğunu, vekalet ücreti hesaplarının doğru yapılmadığını, reddedilen talep yönünden lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro çalışmalarında tespit harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17 inci maddeleri
01.06.1990 tarih, 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 297 inci ve 298/2 nci maddeleri
3. Değerlendirme
1. ... ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu taşınmazın 1976 yılında yapılan kadastro çalışmalarında “taşlık” olarak tespit harici bırakıldığı, hükme esas alınan 10.06.2015 tarihli fen, jeodezi, jeoloji ve ziraat bilirkişi ortak raporunda TH1 ile gösterilen 54.850 m2, TH2 ile gösterilen 3.000 m2 TH3 ile gösterilen 2800 m2 yerin imar ihya edilerek tarla haline getirildiği, bu kısım ile çevre parsellerin arasında taşlık ve kayalık yerlerin bulunduğu, ZT1 harfi ile gösterilen 395,80 m2, ZT2 ile gösterilen 1624,04 m2 ve ZT3 ile gösterilen 9.095,68m2 yerin ise zeytinlik ve taşlık olduğu, 1950 ve 1985 tarihli hava fotoğraflarında dava konusu yerin taşlık ve kayalık olarak görüldüğü, her iki fotoğrafta da imar ihya edilmediğinin tespit edildiği, 1988 tarihli haritada da taşlık olarak görüldüğü, zeytin ağaçlarının 14-15 yaşlarında bakımsız ve gelişmemiş olduğu, TKGM ve UYAP üzerinden yapılan incelemede dava konusu alanın içinde kaldığı anlaşılan 13.579,74 m2 yerin 15.04.2022 tarihli ihdas işlemi ile Hazine adına ham toprak vasfı ile 653 parsel olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2.Hemen belirtilmelidir ki, hükmün davacılar vekiline 05.05.2021 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, adı geçenin yasal 15 günlük süre geçtikten sonra hükmü 21.05.2021 tarihinde temyiz ettiği anlaşılmaktadır.
3.Öte yandan; bilindiği üzere mahkeme kararları, gerekçesi ve hüküm fıkrası ile bir bütün olup gerekçe ile hüküm sonucu arasında açık bir çelişkinin bulunmaması asıldır. Gerekçede gösterilen nedenlerle hüküm kısmının birbirine uymamasının çelişki yaratacağı ve kararların farklı ve çelişkili olmasının mahkemelere olan güven ilkesini zedeleyeceği kuşkusuzdur.
Mahkemece yapılacak iş, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ilkeler gözetilerek anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte gerekçe içeren, hüküm sonucuna uygun bir karar vermek olmalıdır.
4-Somut olayda, Mahkemece; her ne kadar tanıklar ve mahalli bilirkişiler dava konusu taşınmazı davacının dava tarihinden 30 yıl öncesinden keşif tarihine kadar kullandığını iddia etmişlerse de alınan bilirkişi raporundaki hava fotoğrafı ve zeminin çakıştırılmasından 1950 ve 1985 yılındaki bilgilerde taşlık ve kayalık olduğu, dava tarihinde geriye doğru 20 yıllık zilyetlik süresinin tamamlanmadığı, zilyetlik şartları oluşmadığı, davanın reddi gerektiği, ancak raporların okunmasında hataya düşüldüğünden davanın kabulüne dair hüküm kurulduğu belirtilmiştir.
5.Hal böyle olunca, hüküm kurmaya yeterli bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın reddine karar verilmesine ilişkin gerekçede isabetsizlik bulunmamakla birlikte gerekçe ve hüküm arasında çelişki oluşturulması doğru olmadığı gibi karardan sonra Hazine adına ihdasen tescil edilen kısım gözetilerek (dava konusu taşınmaz içerinde kalıp kalmadığı da tespit edilmek suretiyle) davalı Hazine’nin tescil talebine ilişkin olumlu-olumsuz bir karar verilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi de isabetli değildir.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı HMK'nun geçici 3 üncü maddesi yollamasıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (HUMK) 432 inci maddesi uyarınca davacılar vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE,
Davalı Hazine ve dahili davalı ... vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA, sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.