Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3149 E. 2023/5784 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro tespiti sırasında tescil dışı bırakılan taşınmazın mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ve tesciline ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, taşınmazın mülkiyet durumunu, eski ve yeni hava fotoğrafları, yerel bilirkişi incelemesi, taraf ve tanık beyanları ile ziraat, jeodezi ve fotogrametri uzmanlarının raporları doğrultusunda etraflıca araştırıp değerlendirmeden eksik inceleme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/8 E., 2022/64 K.

DAVA TARİHİ : 13.10.2014

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasındaki tapusuz taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince karar bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kendisine ait 185 ada 1 parselin devamı niteliğinde olmasına rağmen kadastro tespitinde yol olarak tespit dışı bırakıldığını, taşınmazda ırsen intikal yoluyla gelen zilyetliği bulunduğunu belirterek çekişmeli taşınmazın adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

Yargılama sırasında ... çekişmeli taşınmaz bölümünün yol niteliğinde olduğunu belirterek davaya katılmıştır.

II. CEVAP

Davalı Hazine vekili, dava konusu taşınmazda davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluşmadığını ve davanın makul sürede açılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.11.2015 tarihli ve 2014/211 Esas, 2015/258 Karar sayılı kararıyla; makul sürede dava açılmadığı ve tespit tarihinden sonra 20 yıllık sürenin geçmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından temyizi üzerine hüküm Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığı, taraf delillerinin toplanıp değerlendirilmesi suretiyle karar verilmesi gerektiği belirtilerek hüküm bozulmuştur.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; dava konusu taşınmazın köy boşluğu olduğu, davacının kendi parselini genişletmek amacıyla köy boşluğuna karşı dava açtığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Gürün Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz başvurusunda bulunmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı; dava konusu taşınmaz bölümünün yol ya da köy orta malı olmadığını, 100-150 yıldır mirasbırakanları ve kendisi tarafından kullanıldığını, çekişmeli taşınmaz üzerinde daha önce tuvalet ve ağıl bulunduğunun mahalli bilirkişilerce beyan edildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Yapılan keşifte dava konusu taşınmazın üzerinde eskiden tuvalet ve ağıl bulunduğu beyan edilmesine rağmen çekişmeli taşınmazın kullanım durumu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.

2. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmaza ait eski ve yeni tarihli ortofoto ve uydu fotoğrafları getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile ziraatçı bilirkişi 1 jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır.

3. Mahkemenin taşınmazın konumu ve niteliğine ilişkin gözlemi tutanağa geçirilmeli, taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın üzerinde evvelinde herhangi bir yapı olup olmadığı, ne zamandan beri ve ne şekilde kullanıldığı hususlarında yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalıdır.

4. Ziraat mühendisinden çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden tarımsal niteliğini belirten,komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde değerlendirilerek taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş somut verilere dayanan ayrıntılı rapor alınmalıdır.

5. Jeodezi ve fotogrametri mühendisinden, uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmazın evvelini, sınırlarını ve niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini, taşınmaz üzerinde yapı bulunup bulunmadığını belirtir şekilde rapor istenmeli; fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, önceki raporlardaki çelişkiyi giderir şekilde ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.

Mahkemece, değinilen hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun’un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Kanun’un 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Temyiz eden tarafından yatırılan peşin harcın istek halinde iadesine,

1086 sayılı HMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.