"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : YERKÖY ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince istinafı üzerine, Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, davalı annesi Safiye'nin kendisini ileride doğacak miras hakkından mahrum etmek amacıyla muvazaalı olarak dava konusu 676, 683, 812 ve 3016 parsel sayılı taşınmazlarını diğer davalı kızı ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, ayrıca davalı ...’nin 90 yaşında olup akit tarihinde ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile davalı ... adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar davaya cevap vermemiş; duruşmadaki beyanlarında dava konusu taşınmazların davalı ...’in davalı ...’ye bakması karşılığında rıza ile devredildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, temlik işlemini yapan davacının annesi davalı ...’nun sağ olduğu, davacının mirasçılık sıfatını kazanmadan dava açma yetkisinin bulunmadığı, davacı davalı annesi Safiye’nin temlik tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığını iddia etmişse de yargılama sırasında alınan hastane raporu ile davalının kısıtlanmasını gerektirecek bir hastalığının bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacı vekili; davalıların yargılama sırasında dava konusu temlikin gerçek bir satış olmadığını kabul ettiklerini, bu ikrar sebebiyle dahi davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı ...’nin hem yaşı hem de fiziki durumu gereği fiil ve hukuki ehliyetinin bulunmadığını, Mahkemece hükme yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini, davalı ...’nin ATK’ya sevk edilerek ehliyetli olup olmadığı konusunda rapor aldırmadan Devlet Hastanesinden alınan rapora istinaden karar verilmesinin doğru olmadığını, davalıların birlikte hareket ederek davacının doğacak miras payı üzerinde hak sahibi olmaması için yasal olmayan bir şekilde ve kötü niyetli olarak devirleri gerçekleştirdiklerini, bu devir işlemi her ne kadar tapuda satış gibi gösterilse de işlemin muvazaalı olup asıl amacın davacının ileride doğacak miras hakkından mahrum edilmesi olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 03/03/2022 tarihli ve 2022/220 E., 2022/313 K. sayılı kararıyla; somut olayda temliki işlemi yapan davalı ... sağ olduğundan muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının dinlenme olanağının bulunmadığı, diğer yandan davalı ...'nin fiil ehliyetinin bulunmadığı iddia edilmiş ise de Yozgat Şehir Hastanesinden alınan rapor göz önüne alınarak davalının fiil ehliyetini etkileyecek bir hastalığının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinde bir hata bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacı vekili, yargılama sırasında davalıların satışın gerçek olmadığını, devrin herhangi bir ücret karşılığında gerçekleştirilmediğini kabul ettiklerini, davalı ...’nin hem yaşı hem de fiziki durumu gereği ehliyetsiz olduğunu, Yozgat Şehir Hastanesinden alınan raporun hükme esas teşkil edecek yeterlilikte olmadığını, davacı henüz mirasçı olmamakla birlikte muhtemel miras hakkının korunması amacıyla dava açtığını, öncelikle davalı ...’nin ATK’ya gönderilerek fiil ve hukuki ehliyetinin yerinde olup olmadığı konusunda rapor alınması gerektiğini, ölümünden sonra ve doğacak miras payı üzerinde davacının hak sahibi olmaması için yasal olmayan bir şekilde ve kötü niyetli olarak devrin gerçekleştiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebileceği belirtilmiştir.
3.2.2. Bilindiği üzere, davranışlarının, eylem ve işlemlerinin sebep ve sonuçlarını anlayabilme, değerlendirebilme ve ayırt edebilme kudreti (gücü) bulunmayan bir kimsenin kendi iradesi ile hak kurabilme, borç (yükümlülük) altına girebilme ehliyetinden söz edilemez. Nitekim Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) “Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir” biçimindeki 9. maddesi, şahsın hak elde edebilmesi, borç (yükümlülük) altına girebilmesi, fiil ehliyetine bağlanmış. 10. maddesi de, fiil ehliyetinin başlıca koşulu olarak ayırtım gücü ile ergin (reşit) olmayı kabul ederek “Ayırt etme gücüne sahip ve kısıtlı olmayan her ergin kişinin fiil ehliyeti vardır.” hükmünü getirmiştir. “Ayırtım gücü” eylem ve işlem ehliyeti olarak da tarif edilerek, aynı Yasa'nın 13. maddesinde “Yaşının küçüklüğü yüzünden veya akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk ya da bunlara benzer sebeplerden biriyle akla uygun biçimde davranma yeteneğinden yoksun olmayan herkes bu Kanuna göre ayırt etme gücüne sahiptir.” denmek suretiyle açıklanmış, ayrıca ayırtım gücünü ortadan kaldıran önemli nedenlerden bazılarına değinilmiştir. Önemlerinden dolayı bu ilkeler, söz konusu Yasa ile öteki yasaların çeşitli hükümlerinde de yer almışlardır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV./3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ
Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün HMK'nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı 26,30 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28/09//2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.