Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3234 E. 2022/6592 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışlarının muvazaalı olup olmadığı ve davacı mirasçıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabulü.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazların birleşen dava tarihindeki değerinin tespit edilmemesi ve eksik harcın tamamlanmaması nedeniyle, ayrıca muristen asıl davalıya yapılan temliklere ilişkin resmi senetlerin dosyaya getirilmemesi hususları gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : CEYHAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 28/02/2022 tarih 2021/891 Esas – 2022/322 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından duruşma istekli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11/10/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ..... ile temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen davalı ... gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Asıl davada davacılar, mirasbırakan anneleri ...'ın 16/12/2015 tarihinde 87 yaşında iken dava dışı torunu .....'a verdiği vekaletname ile maliki olduğu 755 - 757 ve 156 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ...’ye satış yolu ile temlik ettiğini, yapılan işlemin murisin torunu dava dışı ..... yararına gerçekleştirildiğini, mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, birleştirilen davada davacılar, aynı iddiaları ileri sürerek ve çekişme konusu taşınmazların asıl davanın davalısı ... tarafından murisin torunu .....’ın eşi olan davalı ...’a temlik edildiğini öğrendiklerini belirterek dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tescilini ve dosyaların birleştirilmesini talep etmişlerdir.

II. CEVAP

Asıl davada davalı ..., dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle adına kayıtlı olmaması nedeniyle hakkındaki davanın pasif husumet yokluğundan reddi gerektiğini, dava konusu taşınmazları bedelini ödemek suretiyle satın aldığını, birleştirilen davada davalı ..., dava konusu taşınmazları iyiniyetli olarak ve bedeli karşılığında asıl davada davalı ...’ten satın aldığını, muvazaalı bir işlemin söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/10/2020 tarihli ve 2019/198 E. - 2020/274 K. sayılı kararıyla; asıl davada davalı ...’in dava tarihinde tapu maliki olmadığı gerekçesiyle asıl davanın pasif husumet yokluğundan reddine, birleştirilen dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; davalı ...’a yapılan temlik işlemlerinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, eksik inceleme ve delillerin yanlış değerlendirilmesi ile karar verildiğini bilirkişi raporlarına göre rayiç değer ile satış değerleri arasında misli ile fark olmadığını, dolayısıyla asıl dava davalısı ... ile yapılan satışın gerçek bir satış olduğunu, buna rağmen İlk Derece Mahkemesi tarafından gerekçede bu satışın rayiç bedelin altında yapıldığı gibi yanlış bir değerlendirme yapılarak hataya düşüldüğünü, müvekkili birleşen dava davalısının dava konusu taşınmazları asıl dava davalısından bedelini ödeyerek ve tapuya güvenerek satın aldığını, hal böyle olunca asıl işlemde muvazaa olgusu bulunmadığından bu iddianın iyi niyetli müvekkili davalıya karşı yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 28/02/2022 tarihli ve 2021/891 Esas 2022/322 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince verilen kararda usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali-tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3.2.2. Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.

3.2.3. Aynı Yasa'nın 30. maddesi ise “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409. maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” şeklinde, 32. maddesi ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1928 doğumlu mirasbırakan ...’ın 16.04.2019 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı kızları....,....., dava dışı oğlu ....., 2013 yılında ölen oğlu .....’dan olma dava dışı torunları ...,...,ve ...’ın kaldıkları, birleşen davada davalı ...’ın murisin torunu ......’ın eşi olduğu, murisin adına kayıtlı 755 ve 757 parsel sayılı taşınmazlardaki 3/40’ar payının önce asıl davada davalı ...’ye temlik edildiği, ancak söz konusu taşınmazların temlikine ilişkin resmi senedin dosya kapsamında yer almadığı, yine murisin maliki olduğu 156 parsel sayılı taşınmazdaki payının muris adına vekaleten dava dışı torunu ... tarafından 30.12.2015 tarihinde satış yolu ile davalı ...’e devredildiği, söz konusu üç parça taşınmazın davalı ... tarafından ise 03.07.2017 tarihli satış işlemi ile birleşen davada davalı ...’a temlik edildiği kayden sabittir.

3.3.2. Öte yandan, somut olayda asıl davanın 20.000 TL, birleştirilen davanın 10.000 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı ve yargılama sırasında çekişmeli taşınmazların sadece asıl dava tarihi itibariyle değerlerinin keşfen belirlendiği, fakat taşınmazların birleşen dava tarihi itibariyle değerinin keşfen saptanmadığı anlaşılmaktadır.

3.3.3. Harçlar Kanunu'nun uygulaması kamu düzenini ilgilendirmesi nedeniyle hakim tarafından re’sen gözetilmesi gereken bir husustur.

3.3.4. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazlar başında yeniden keşif yapılarak ya da ek rapor alınarak Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca taşınmazların birleştirilen dava tarihindeki değerinin belirlenmesi, eksik peşin nispi harç varsa tamamlanması, ayrıca çekişme konusu 755 ve 757 parsel sayılı taşınmazların muristen asıl davada davalı ...’e temlikine ilişkin resmi senetlerin merciinden getirtilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

VI. SONUÇ

Yukarıda açıklanan nedenle, davalının değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 HMK'nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Ceyhan 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1 inci Hukuk Dairesine gönderilmesine, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca gelen temyiz eden davalı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilen davacılardan tahsiline, 11/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.