Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3279 E. 2023/7364 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın, davacılar tarafından zilyetlik yoluyla iktisap edildiği iddiasıyla açılan tescil davasının reddi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, taşınmazın imar durumu, komşu parsellere ait kayıtlar ve taşınmaz üzerindeki zilyetliğin niteliği hususlarında yeterli araştırma yapılmadan, ayrıca taşınmazın yargılama sırasında Hazine adına tescil edildiği gözardı edilerek hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/291 E., 2021/912 K.

HÜKÜM : Kabul

Taraflar arasında görülen tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, davalı ... Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Karar davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; Van ili, ... köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak mirasbırakanları ... mirasçıları adına tescil istemişlerdir.

II. CEVAP

1. Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... Belediye Başkanlığı vekili, dava konusu alanın Hazineye ait olup Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle mülkiyetinin kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. MAHKEME KARARI

Van 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.05.2013 tarihli ve 2008/159 Esas, 2013/183 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulüne ve fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 18.202,25 metrekarelik bölümün veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 05.12.2013 tarihli ve 2013/11476 Esas, 2013/11908 Karar sayılı kararıyla; “...taşınmazın niteliğinin kesin olarak belirlenmediği, ne zamandan beri ne şekilde kim tarafından kullanıldığının yeterince araştırılmadığı, 1953 ve 1945 doğumlu yerel bilirkişiler ile 1941 ve 1954 doğumlu davacı tanıklarının soyut anlatımları ile yetinilerek karar verildiği, yerel bilirkişi ve tanık anlatımlarının komşu parsellerin tespit dayanağı olan kayıtlar ile hava fotoğrafları ve fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ile denetlenmediği, taşınmazın bulunduğu yerde 1964 yılında yol nedeniyle kamulaştırma yapıldığı halde kamulaştırma haritasının da uygulanmadığı, taşınmazın kullanım süresi ve niteliği ile üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlanıp tamamlanmadığının tespiti açısından sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava tarihinden geriye doğru 20-30 yıl öncesine ait (1975, 1980, 1985 yılları) stereoskopik hava fotoğraflarının dosya arasına konulması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesinin gerektiği, Mahkemece uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmadığı; diğer yandan, bölgede yol yapımından dolayı kamulaştırmanın yapıldığı belirlendiği ve kamulaştırma evrakları getirtildiği halde kamulaştırmanın yapıldığı tarih itibariyle kamulaştırma alanında kalan taşınmaz bölümü açısından davacı lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin değerlendirilmediği, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmasının doğru olmadığı” belirtilerek karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece, davanın kabulüne ve harita mühendisi ...’in 08.06.2015 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 18.202,25 metrekarelik bölümün veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tesciline karar verilmiş; karar süresi içinde ... , ... ile davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.02.2019 tarihli ve 2016/5529 Esas, 2019/886 Karar sayılı kararıyla; “... ve ... davada taraf olmadıkları gibi yargılama sırasında harcını yatırmak suretiyle usulünce davaya müdahale talepleri de bulunmadığı, kararda açıkça aleyhlerine bir hüküm de oluşturulmadığı, bu kişilerin davanın tarafı olmayıp hükmü temyizde hukuki yararları da bulunmadığı gerekçesiyle bu kişilerin temyiz inceleme istemlerinin reddine karar verilmiş; davalı Hazine ve Karayolları Genel Müdürlüğünün temyiz itirazları yönünden ise, bozma kararına uyulduğu halde bozma gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği, taşınmazların kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yaptırılması gerekirken hava fotoğrafı incelemesinin bu hususta uzman olmayan kontrol mühendisine yaptırıldığı, bilirkişi raporuna ekli haritada taşınmaz sınırları ile ortofoto sınırları uyuşmadığı halde bu farklılığın nedeni üzerinde durulmadığı ve ayrıca tescili istenilen taşınmazın tapulu yer olup olmadığının araştırılmadığı, eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu gerekçesiyle karar bozulmuştur.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacılar yararına zilyetlikle edinim şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne, harita mühendisi Mehmet Atacan’ın 24.11.2020 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 15.231,86 metrekarelik bölümün veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tesciline, davalı ... Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça iddianın ispatlanamadığını, davanın 2008 yılında açıldığını, dava konusu alanın 2018 yılında idari yoldan Hazine adına tescil edildiğini, bu durumda diğer davalıların taraf sıfatının kalmadığını, davacıların mirasbırarakanı adına senetsizden tescil edilen taşınmazların araştırılmadığını, eksik araştırma yapıldığını, tek ziraat bilirkişisi katılımı ile rapor alındığını ve bu rapora dayanılarak hüküm tesis edildiğini, tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarının yasal belgelerle çelişkili olduğunu, bölgede kadastro çalışmalarının 1976 yılında yapıldığını, bu tarihte davacıların mirasbırakanı tarafından bir kullanım olmadığından taşınmazın tescil harici bırakıldığını, yargılama sırasında taşınmazın 1736 parsel numarası ile Hazine adına tescil edildiğini, oysa Mahkemece bu hususun göz ardı edilerek hükümde parsel numarasının belirtilmediğini, Hazine lehine vekalet ücreti takdir edilmemesinin hatalı olduğunu, davacılar yararına zilyetlikle kazanım koşullarının oluşmadığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro tespiti sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 713 üncü maddesinin birinci ve altıncı fıkraları,

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297 nci maddesinin ikinci fıkrası.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; kadastro sırasında Yumrutepe köyü çalışma alanında bulunan 18.202,25 m2 yüz ölçümündeki taşınmazın ne sebeple tespit dışı bırakıldığı belirtilmeksizin tespit harici bırakılmış, yargılama sırasında 15.02.2018 tarihli, 886 yevmiye nolu işlemle 1736 nolu parsel olarak ham toprak vasfıyla Hazine adına tescil edilmiştir.

2.Mahkemece bozma ilâmına uyularak yapılan yargılama sonucunda davacılar yararına zilyetlikle edinim şartlarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne, harita mühendisi ...’ın 24.11.2020 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 15.231,86 metrekarelik bölümün veraset ilamındaki payları oranında davacılar adına tesciline, davalı ... Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, bozma ilamına uyulduğu halde bozma ilamının gerekleri tam olarak yerine getirilmediği gibi yapılan araştırma ve inceleme de hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.

Hemen belirtilmelidir ki; çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamına alınıp alınmadığı, alınmış ise imar planının hangi tarihte onaylanarak kesinleştiği sorulup saptanmamış, davaya konu taşınmaza komşu olan taşınmazların tutanak ve dayanak kayıtları incelenmemiştir.

3. Hâl böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı ilgili belediyelerden sorularak belirlenmeli, imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imar planının onaylı bir örneği dosyaya getirtilmeli, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek 3 kişilik yerel bilirkişi kurulu, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak keşifte taşınmaz bölümünün önceki niteliği tespit edilerek imar-ihyaya muhtaç yerlerden olması halinde dinlenilecek yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığı ve kullanımın imar-ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı, taşınmazın kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı ve mevcut ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin dayanak kayıtlarının çekişmeli taşınmaz yönünü ne şekilde okuduğu belirlenmeli; fen bilirkişisine keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor düzenlettirilmelidir.

Bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.

4. Kabule göre de; davaya konu taşınmazın yargılama sırasında 15.02.2018 tarihli, 886 yevmiye nolu işlemle ihdasen 1736 parsel sayılı taşınmaz olarak Hazine adına tescil edildiği gözetilerek hüküm kurulması gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de doğru değildir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Temyiz eden davalı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.12.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.