"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/135 E., 2021/190 K.
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı, davacı şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı şirket vekili, dava konusu ..... İli, ..... ilçesi, ..... köyünde bulunan, 135 ada 93 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, davacı şirketin taşınmaz altındaki madeni 1974 yılından bu yana işletme imtiyazı sahibi olduğunu, şirketin taşınmaza malik sıfatıyla zilyet olduğunu ve taşınmazı kullandığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile davacı şirket adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalı Hazine temsilcisi, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 21.03.2013 tarihli ve 2012/109 Esas, 2013/144 Karar sayılı kararıyla; davacı şirket lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.04.2017 tarihli ve 2015/7201 Esas, 2017/2330 Karar sayılı kararıyla; " ... Bir yerin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle edinilebilmesi için taşınmazın niteliği itibariyle kazanılmaya elverişli yerlerden olması ve tespit tarihine kadar kanunda belirtilen koşullar altında 20 yıldan fazla süre ile ekonomik amaca uygun olarak tasarruf edilmiş olması gerektiği belirtilerek somut olayda; davacı şirketin, dava konusu taşınmazda 50 yıldır krom madeni çıkarmak ve posa dökmek sureti ile tasarrufta bulunduğu ve üzerine şantiye binası kurduğu anlaşılmakta ise de maden ruhsatı almak sureti ile sürdürdüğü faaliyetlerin arzın ve altındaki madenlerin sahibi olan Hazineye karşı fer'i zilyetlik olduğu bu nedenle 3402 sayılı Kanun'un 14 üncü maddesinde düzenlenen koşulların somut olayda gerçekleşmediği gerekçesiyle mahkemece davanın reddi yerine, kabulüne karar verilmesinin isabetsiz olduğu açıklanarak hüküm bozulmuştur.
3.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket vekili karar düzeltme isteminde bulunmuş, talebi reddedilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin 01.07.2021 tarihli ve 2021/135 Esas, 2021/190 Karar sayılı kararıyla; bozma kararında belirtilen gerekçe benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı şirket vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı şirket vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın eski malikinin, taşınmazı davacı şirkete satmadan önce mülkiyet hakkını iktisap etmiş olduğu hususunun nazara alınmadığını, eksik inceleme ile verilen kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, eski malikin davacı şirkete taşınmazı satmadan önce çekişmesiz ve aralıksız olarak elli yılı aşkın süre ile malik sıfatıyla tarımsal faaliyetinde ekonomik amaca uygun olarak kullandığını, eski malikin taşınmazın mülkiyet hakkını iktisap ettiğini, taşınmaza ilişkin 29 Temmuz 1974 tarihli zilyetlik ilmuhaberi bulunduğunu, delil olarak sunulan toplam sekiz adet senette de taşınmazın tarla olduğuna dair ifadeler olduğunu, davacı şirketin tapuya kayıtlı olan bir taşınmazı, Tapu Müdürlüğü'nde malikinden bedelini ödeyip, satın aldığında, o taşınmazın maliki olabildiğine göre, tapu kütüğüne kayıtlı olmayan bir taşınmazı da, çekişmesiz ve aralıksız olarak yirmi yıldan fazla bir süreyle ve malik sıfatıyla, "tarımsal faaliyette" kullanmak suretiyle, "ekonomik zilyetliğine" sahip olan taşınmaz malikinden bedelini ödemek suretiyle satın alınması durumunda, o taşınmazın mülkiyet hakkını iktisap etmiş olduğunun kabulü gerektiğini, eski malikin zilyetlik şekli ve süresinin dikkate alınmadığını, kanunda "ekonomik bir zilyetlik" şartı bulunmadığını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrar ederek mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu, dava konusu Malatya İli, .........,ilçesi, ...., köyünde bulunan, 135 ada 93 parsel sayılı 144.557,18 metrekare yüzölçümlü, ham toprak vasıflı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle davalı Hazine adına tespit edildiği, dava açılmadığından kadastro tespitinin 27.10.2000 tarihinde kesinleşmesi ile davalı Hazine adına tescil edildiği anlaşılmaktadır.
2. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 nci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,
Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,
Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
11.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.