Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3408 E. 2022/6624 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın taşınmazlarını davalıya temlik etmesinin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı muvazaalı bir işlem olup olmadığı ve buna bağlı olarak tapu iptali ve tescil ile tazminat taleplerinin akıbeti.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçılardan mal kaçırmak olduğuna dair delillerin davacılar tarafından sunulması ve muris muvazaasının ispatlanmış olması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : SAMSUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince 620 ve 623 parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptal-tescile, 602, 608 ve 619 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tazminat isteğinin kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; başvurunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın 602, 608, 619, 620 ve 623 parsel sayılı taşınmazlarını dava dışı ...’na temlik ettiğini, ...’nın temlik aldığı taşınmazları mirasbırakanın oğlu olan davalı ...’a, ...’ın da 602, 608 ve 619 parsel sayılı taşınmazları üçüncü kişilere devrettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, 620 ve 623 parsel sayılı taşınmazlar yönünden miras payları oranında iptal-tescile, üçüncü kişilere devredilen 602, 608 ve 619 parsel sayılı taşınmazlar yönünden dava tarihindeki rayiç değerleri üzerinden miras paylarına isabet edecek miktarın faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı, mirasbırakanın taşınmazları 2002 yılında dava dışı ....’ya sattığını, ... tarafından taşınmazların bir dönem...’a kiraya verildiğini, taşınmazların ....tarafından satışa çıkarıldığını öğrenmesi üzerine satın aldığını, yapılan işlemlerde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle 620 ve 623 parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptal – tescile, 602, 608 ve 619 parsel sayılı taşınmazlar yönünden tazminat isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri Özetle

İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin sadece tanık anlatımlarına dayandığını, bu durumun da hukuki olmadığını, davalı tanığı ve ara malik olan ....’na mahkemece duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye çıkartılmadığını, bu tanık ile muhtar ve azaların kamu tanığı olarak dinlenmeden sonuca gidildiğini, temliklerden davacıların bilgisi bulunduğunu, eksik araştırma ile sadece davacı tanık beyanları dikkate alınarak hüküm kurulduğunu, muvazaa iddiasının ispatlanamadığını, davalının taşınmazları bedelini ödeyerek....’ndan satın aldığını, tazminat isteği yönünden 50.000,00 TL üzerinden tazminat talebinde bulunulduğunu, davacılar tarafından 08.03.2021 tarihinde bedel arttırım dilekçesi sunulduğunu, bu nedenle 50.000,00 TL yönünden faiz başlangıç tarihinin dava tarihi, 563.550,00 TL yönünden ise ıslah tarihi olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 23/03/2022 tarihli ve 2022/436 Esas 2022/651 Karar sayılı kararıyla; dosya içeriğine, toplanan delillere, davacının tazminat istemine yönelik davasını belirsiz alacak davası olarak açması nedeniyle işletilen faizin dava tarihinden itibaren olmasının isabetli olduğu, davalının cevap dilekçesinde tanık deliline dayanmamasına rağmen mahkemece davalı tanıklarının dinlenildiği, davalının sunmuş olduğu delil listesindeki tanıklar arasında ...'nun bulunmadığı, HMK 25. madde gereği davanın re'sen hareket edilmesi gereken davalardan da olmadığı, bu nedenle tanık olarak bildirilmeyen ...'nun kamu tanığı olarak dinlenilemeyeceği, muris muvazaasının HMK 190 ve TMK 6. maddesi gereği davacı tarafça ispatlanmış olduğu, delillerin takdirinde ve değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri Özetle

Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında tapu iptali-tescil ve üçüncü kişilere devredilen taşınmazlar yönünden bedel isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.2.2. Öte yandan; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. Bu kapsamda, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını ispat külfeti 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesi gereği davacı tarafa aittir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2) no.lu paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye göre, Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3) no.lu paragrafta yer verilen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 38.268,24 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 12/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.