Logo

1. Hukuk Dairesi2022/3439 E. 2024/115 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakana ait taşınmazların davalılar adına tescil edildiği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasında, davalılar tarafından ileri sürülen taksim ve zilyetlik iddiasının ispatlanıp ispatlanmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece, mirasbırakandan kalan taşınmazlar üzerinde davalıların zilyetliğinin tereke adına devam ettiği ve davacının miras payı oranında hakkı olduğu tespit edilmiş olmasına rağmen, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2015/803 E., 2021/120 K.

DAVALILAR : ... vekilleri Avukat ...,

Avukat ..., ..., ...,

..., ..., ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararın kısmen düzeltilerek onanmasına kısmen bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ... köyünde yapıla kadastro çalışmalarında ... 129 ada 72, 113 ada 46, 121 ada 96, 97 ve 98 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan dedesi ...'e ait olmasına rağmen davalılar adına tespit ve tescil edildiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, davacı vekili 05.06.2014 tarihli duruşmada 129 ada 72 parsel sayılı taşınmazın davalı ...’nin ceddinden intikal ettiğini, bu taşınmaz yönünden davadan feragat ettiğini bildirmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; iddianın asılsız olduğunu, köy satış senetleri bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlar; 30.12.2013 tarihli dilekçede, dava konusu 129 ada 72 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ile alakası olmadığını ...’ye annesinden kaldığını, diğer taşınmazların ise mirasbırakandan satın alma ve kardeşler arası taksimde ...’e kaldığını, 20 yılı aşkın zamandır zilyet olduğunu, çocuklarının davalı ...’in emekliliği için para yardımı yaptığından taşınmazların borçlu kalmamak için adlarına tescil edildiğini belirtmişlerdir. Davalı ... yargılama sırasında ölmüş olup, mirasçıları davada taraf olarak yer almıştır.

III.MAHKEMENİN KARARI

Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesi 05.06.2014 tarih 2013/233 E., 2014/221 K. sayılı kararı ile, davalı ... yönünden feragat nedeniyle davanın reddine, diğer davalılar yönünden mirasbırakandan kalan taşınmazların paylaşıldığı, mirasbırakanın ölüm tarihinden kadastro tarihine geçen zamanda davalıların zilyet olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1.Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 08.09.2015 tarihli ve 2014/20362 E., 2015/9870 K. sayılı kararıyla; “...113 ada 46, 121 ada 96, 97 ve 98 parsel sayılı taşınmaz malikleri ...,...'in mirasbırakanın terekesine göre 3. kişi konumunda olup mirasçı sıfatları bulunmadığı, davacının miras payı oranında talepte bulunamayacağından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar düzeltilerek onanmış, davalı ... adına kayıtlı 118 ada 24 ve 119 ada 13 parsel sayılı taşınmaz yönünden ise Mahkemece usulüne uygun bir taksim araştırması yapılması için karar bozulmuş, karar düzeltme talep edilmemiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Yenişehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.03.2021 tarihli 2015/803E., 2021/120K. sayılı kararı ile; mirasbırakandan kalan taşınmazların taksim edildiği, davacının iddianın aksini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; miras taksimin yazılı olması gerektiğini, davalı ...’in bağışladığı taşınmazların taksim olarak kabul edilemeyeceğini, taksimin ispatlanmadığını, ...’e verilen vekaletnamenin taksim için yeterli olmadığını, ... ’ye pay verilmediğini, satıştan para almadığını, tanıkların paylaşımı ispatlamadığını, uzun yıllar davalılar tarafından taşınmazların kullanılmasının mülkiyet hakkı kazandırmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 713 üncü, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 15 inci maddeleri

3. Değerlendirme

1-Dosya içeriği ve toplanan delillerden, mirasbırakan 1899 doğumlu ...’ün 04.06.1974 tarihinde ölümü ile geride oğlu davalı ..., ölen oğlu ...’ın kızı ..., ölen kızı ...’nin çocukları ...,... ve ..., ölen kızı ...’nin çocukları ...,... ve davacı ...’nin mirasçı olarak kaldığı, davalılardan ...’nin davalı ...’in eşi, ...,... ve ...’in müşterek çocukları olduğu, dava konusu ... mahallesi 129 ada 72 parsel sayılı taşınmazın ..., 113 ada 46 parsel sayılı taşınmazın ..., 121 ada 96 parsel sayılı taşınmazın ..., 121 ada 97 parsel sayılı taşınmazın ..., 121 ada 98 parsel sayılı taşınmazın ... adına kadastro tespiti ile 31.05.2007 tarihinde tescil edildiği, dava konusu 118 ada 24 parsel sayılı 1.020,65 m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmaz ve 119 ada 13 parsel sayılı 1.448,74 m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmazların ise irsen intikal, taksimen ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle senetsizden davalı ... adına tespit edildiği, dava açılmadığından tespitin 31.05.2007 tarihinde kesinleştiği, dosya arasında bulunan 18.08.1997 tarihli “köy satış ve zilyetlik devir teslim senedidir” başlıklı belgeye göre davalı ... tarafından sınırları belirtilen 10 dönüm tarlanın 1/3 payla ..., ... ve ...’ye bağışlandığı, muhtar ve iki aza ile birlikte tarafların ve üç şahitin imzaladıkları (davacının mirasbırakanı ...’nin parmak bastığı), mirasbırakanın davalı ... dışındaki mirasçılarına verildiği belirtilen taşınmazların dava dışı 105 ada 79 parsel sayılı 5.954,74 m2 miktarlı tarla ve 112 ada 11 parsel sayılı 3.387,98 m2 miktarlı tarla nitelikli taşınmaz olduğunun belirtildiği, iki taşınmazın da irsen intikal, taksimen ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle senetsizden davalı ... adına tespit ve tescil edildiği, 79 parselin ... adına vekaleten ... tarafından 18.12.2008 tarihinde dava dışı 3. kişiye satıldığı, 11 parselin ise 28.09.2010 tarihinde ...'ye satış suretiyle devredildiği, onun da 22.05.2015 tarihinde dava dışı 3. kişiye devrettiği anlaşılmaktadır.

2-Hemen belirtilmelidir ki; kısmen bozulan önceki kararda, feragat edilen 129 ada 72 parsel sayılı taşınmazın temyiz konusu edilmediği, 113 ada 46, 121 ada 96, 97 ve 98 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise davanın usulden reddi gerektiği belirtilerek düzeltilerek onandığı anlaşılmakla, dava konusu bu taşınmazlar yönünden verilen kararın kesinleştiği açıktır.

3-Davalı ... adına kayıtlı ... ve 119 ada 13 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanıkların taşınmazların mirasbırakan ...’e ait olduğunu, ölümü ile davalı ... tarafından kullanıldığını, ancak 20-25 yıldır kullanan olmadığını, paylaşım veya taksimden haberdar olmadıklarını, kızların kullandığı bir yerin bulunmadığını, 18.08.1997 tarihli senedin ise tüm mirasçılar taraf olmadığından geçerli bir taksim kabul edilemeyeceği, davacının mirasbırakanına taşınmaz veya bedel ödendiğinin ispatlanamadığı, davalının zilyetliğinin tereke adına devam ettiği, dava konusu taşınmazlarda davacının miras payı oranında hakkı olduğu anlaşılmaktadır.

4-Hal böyle olunca, davalı ...’e yönelik davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle;

Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde davacıya iadesine,

1086 sayılı HMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.