"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : TRABZON BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : RİZE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 29.03.2022 tarihli 2022/309 Esas ve 2022/448 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, ... ve muris ...’ın 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının satışı ve kendilerine ücretinin verilmesi için kardeşleri ...’ı vekil tayin ettiklerini, vekil ...’ın taşınmazlardaki paylarını oğlu olan davalı ... ile kardeşi ...’nin çocukları olan davalılar ... ve ...’e bağış suretiyle temlik ettiğini, temlikten 6 ay öncesine kadar haberleri olmadığını, vekaletnamenin hile ile alındığını, davalıların el ve iş birliği içerisinde hareket ederek zararlandırdıklarını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ve payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... ve ... cevap dilekçelerinde, ..., ... ve ...’nin ...’ı geniş yetkilerle vekil tayin ettiklerini, anılan vekaletname uyarınca ...’ın önce intikal işlemlerini yaptığını, sonrasında da payları kendilerine bağışladığını, vekil edenlerinin iradesinin hilafına bir işlem tesis edilmediğini, aradan 40 yıl geçtiğini, hak düşürücü süre ve zamanaşımının dolduğunu, başka bir davada davacılardan ...’in ve ...’in paylarının karşılığı olarak para ödendiğini beyan ettiklerini, taşınmaz değerlenince eldeki davanın açıldığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuşlardır.
2. Davalı ... cevap dilekçesinde, dava konusu taşınmazlar için kamulaştırma davası açılınca eldeki bu davanın açıldığını, hibe yetkisi verildiğini ve yetki kapsamında işlemin yapıldığını, halalarının özlem ve minnet duygusu ile vekaletname verdiklerini ve bağış yapılmasını istediklerini, başka davacıların açtığı tenkis davasının kendi lehine sonuçlandığını, bedel ödenmesinin kararlaştırılmasının söz konusu olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar istinaf dilekçelerinde özetle, vekille bağış yapılan kişiler arasındaki yakın akrabalık olduğunu, vekaletnamenin danışıklı olarak çıkar ve işbirliği içerisinde kötüye kullanıldığını, davacılar ... ve ölü ...'ın mirasçılarının bundan 6 ay önce temliki tesadüfen öğrendiklerini, bağış işleminin hukuken geçersiz olduğunu, temsilci yakınının iyi niyetinden söz edilemeyeceğini, devredilenlerin hiç birinin mülkiyet hakkını kazanamayacaklarını, yetkisiz temsil hükümlerinde zamanaşımı süresinin olmadığını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 29.03.2022 tarihli 2022/309 Esas ve 2022/448 Karar sayılı kararı ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar temyiz dilekçelerinde özetle, aşamadaki beyanlarını tekrarla, vekilin kız kardeşlerinin paylarını oğlu ... ile erkek kardeşi ...'nin çocuklarına bağışladığını, ... ve ...'ın taşınmazlardaki hisseleri karşılığında belli bir paranın kendilerine verilmesi şartıyla vekaletnameyi verdiklerini ancak herhangi bir para verilmediğini, çıkarlarına aykırı bağış işlemi yapmaması gerektiğini, vekaletnamenin kötüye kullanıldığını ve işlemlerin danışıklı olarak yapıldığını, altı ay öncesine kadar devirlerden haberleri olmadığını, vekaletnamenin hile ile alındığını, tanıklardan bazılarının taşınmazların devri karşılığında para alındığını, bazılarının ise alınmadığını beyan ettiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemişlerdir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği iş ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda iş ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır." hükmüne yer verilmiştir. Bu itibarla vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etme, onu zararlandırıcı davranışlardan kaçınma yükümlülüğü altındadır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V/3.2.) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde kararın verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 26/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.