"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/65 E., 2022/88 K.
DAVALILAR : ..., ..., ..., ... vekilleri Avukat ..., ... vekilleri Avukat ..., Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM : Ret
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesince Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı dava dilekçesinde, dava konusu ... Köyündeki 201 ada 1, 3, 4, 5, 6 ve 216 ada 41 parsel sayılı taşınmazların kök mirasbırakan ...’a ait olmasına rağmen 2008 yılında yapılan kadastro çalışmalarında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, mirasın paylaştırılmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar cevap dilekçelerinde, 41 parsel sayılı taşınmazın mirasbıran ... ile alakası olmadığını, ...’e (...) babasından kaldığını, diğer taşınmazların mirasbırakan ...’ten kaldığını,
davacının isminin halk arasında ... olarak bilindiğini, davacının miras hakkını 10.09.1982 tarihinde 276 kayıt numarasında miras alma senedi ile aldığını, 4 yıl sonra da 15.03.1986 tarihli ve 337 kayıt numaralı gayrimenkul miras satma senedi ile ...’e sattığını, bir kısım mirasçıların da miras haklarını aldıklarını, 3 no.lu parsel üzerindeki binayı ...’ın yaptığını, 5 parsel sayılı taşınmazdaki 10 yıllık fındık ağaçlarının ... tarafından dikildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 08.03.2019 tarihli ve 2014/628 Esas, 2016/212 Karar sayılı kararı ile pay oranında tapu iptali ve tescili istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Kapatılan Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 18.09.2019 tarihli ve 2016/11546 Esas, 2019/5368 Karar sayılı kararı ile 201 ada 1, 4, 6 ve 216 ada 41 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hüküm onanmasına, 201 ada 3 ve 5 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise kayıt maliki davalı ...’ın ve davacının mirasbırakanın mirasçısı oldukları için işin esasının incelenmesi gerektiği gerekçesiyle Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar
Mahkemece yukarı esası ve sayısı belirtilen kararı ile; istikrarlı ve benzer mahiyette olan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından davacının miras hakkını aldığının ve bu yeri davalı ...'ın eşine sattığın anlaşıldığı, davacının iddiasını ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı temyiz dilekçesinde özetle, tüm taşınmazların öncesinde mirasbırakan ...'e ait olduğu hususunda ihtilaf olmadığını, mirasçılar arasında bir miras paylaşımı yapılmadığını, gerekçenin çelişkili ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, okuma yazması olmadığını, karara esas satış senedinin aslının dosyaya sunulmadığını, yazının ve parmak izinin kendisine ait olup olmadığının tespiti için inceleme yapılması gerektiğini, tanık ... ve ...'ın miras hakkını almadığını beyan ettiklerini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması, 6100 sayılı HMK'nın geçici 3/2 nci maddesinin yollamasıyla, 1086 sayılı HUMK'un uygulanacağı davalar yönünden HUMK'un 428 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen Mahkeme kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığı anlaşılmakla; temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...