"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/383 E., 2022/422 K.
HÜKÜM/KARAR : Davanın reddi / Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/317 E., 2021/152 K.
Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacı ... ile bir kısım davacıların mirasbırakanı Nuriye ve davalıların mirasbırakanı Şahidin'in... ...ın çocukları olduğunu, kök mirasbırakan...'dan intikal eden Melikgazi İlçesi ... Mahallesi 19-17 pafta 2087 parsel sayılı taşınmazın yıllardır mirasbırakan Nuriye'nin oğlu davacı ... tarafından kullanıldığını, dava konusu taşınmaz üzerinde davacıların da miras payı olmasına rağmen davalıların mirasbırakanı Şahidin'in kök mirasbırakan...'ı kandırmasıyla taşınmazın davalıların babası adına tespit edildiğini, 2016 yılında da Şahidin tarafından çok düşük bir bedelle oğlu davalı ...'a satıldığını ileri sürerek, dava konusu 2087 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacıların miras payları oranında adlarına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerinde... ...ın 1/3 hissesi olduğunu, bu hisse ve...'ın kardeşlerine ait diğer hisselerin davalıların mirasbırakanı Şahidin tarafından haricen satın alındığını, 1983 yılında yapılan tesis kadastrosu sonucunda da Şahidin'in adına tespit ve tescil edildiğini, davada Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacıların talebinin kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasına ilişkin olduğu, çekişmeli taşınmaza ilişkin kadastro tespitinin 25.03.1983 tarihinde kesinleştiği, davanın ise 17.11.2020 tarihinde açıldığı, Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle, davanın muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, bu davada hak düşürücü sürenin bulunmadığını, davalının harici satışlara ilişkin beyanlarının muvazaanın altyapısını teşkil ettiğini ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu taşınmazın zilyetlik nedeniyle ... adına tespit edildiği, tapu kaydının hiçbir zaman tarafların ortak mirasbırakan adına oluşmadığı, davacı taşınmazın öncesinde ortak mirasbırakana ait olduğunu iddia etmekle de kadastro öncesi nedene dayanmış olup tespitin kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği bu nedenle davanın reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasının herhangi bir hak düşürücü süreye tabi olmadığını, dava dilekçesinde de üzerinde durdukları asıl hileli kısmın davalıların mirasbırakanı Şahidin tarafından dava konusu taşınmazın davalı ...'a devredilmesi hususu olduğunu, davalılar tarafından sunulan harici satış senetlerinin gerçeği yansıtmadığını, dava konusu taşınmaz üzerinde tüm davacıların miras hakkı bulunduğunu ileri sürerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi
3. Değerlendirme
1. Kadastro sonucu ... İli, Merkez ilçesi, ... köyü, ...mevki çalışma alanında bulunan 2087 parsel sayılı 4964 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalıların mirasbırakanı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar çekişmeli taşınmazların müşterek mirasbırakandan intikal ettiği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 28.03.1983 olduğu, davanın ise Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra, 30.10.2020 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddiyle, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
02.10.2023 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.