Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4079 E. 2022/8368 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalıya yaptığı taşınmaz devrinin muris muvazaası olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın diğer mirasçılara da malvarlığından pay vermiş olması ve davalıya yapılan temlikte mirasçılardan mal kaçırma kastının kanıtlanamaması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : ANKARA BATI 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemli dava sonunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince verilen davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine dair karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanı ...'ın 3042 ada 19 parsel sayılı taşınmazını davalıya devrettiğini, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, aşamada taşınmazın dava dışı 3. bir kişiye temlik edilmesi üzerine HMK’nın 125. maddesi uyarınca tercihini bedel yönünde kullanmıştır.

II. CEVAP

Davalı, dava konusu taşınmazın SS ... Sitesi Yapı Kooperatifine ait iken üye olan mirasbırakanın hak ve hisselerini Noterde düzenlenen kooperatif hisse devir senedi ile devrettiğini, taşınmazın aidatlarının kendisi tarafından ödendiğini, yıllarca ticaret yaparak ölünceye kadar babası ve engelli kardeşlerine baktığını, mirasbırakanın sağlığında Ayvalı'da bulunan taşınmazlarında kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile oluşan dairelerini çocukları arasında paylaştırdığını ve davacıya da bir daire verdiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, davalının evlendikten sonra da mirasbırakan ile birlikte yaşadığı, mirasbırakan ile ortak olarak çalıştığı ve karşılığında para almadığı, mirasbırakanın tüm çocuklarına birer daire verdiği ve terekesinde malvarlığı bulunduğu, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mirasbırakan ile davalının birlikte çalışma durumunun davalının engeli nedeniyle bulunmadığını, tüm işler ile mirasbırakanın ilgilendiğini, bu hususların tanık beyanları ile sabit olduğunu, temlikin bedelsiz yapıldığını, mirasbırakanın sağlığında davalıya da daire verdiğini, dava konusu taşınmazın ise mirasbırakanın en kıymetli taşınmazı olduğunu, gerekçenin bu yönü ile çelişkili olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesince; mirasbırakanın tüm çocuklarına birer daire verdiği, terekesinde malvarlığı bulunduğu, mirasçılardan mal kaçırmak kastı ile hareket ettiği iddiasının usulünce kanıtlanamadığı gerekçesi ile davacının istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek verilen kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.2.2. 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesinde, "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.",

4721 sayılı TMK'nın 6. maddesinde, "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür." hükümlerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın (III.) no.lu bendinde yer verilen İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesine, kararın (IV./3.) no.lu bendinde yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesine göre, yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, onama harcı peşin alındığından başka harç alınmasına yer olmadığına, 21/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.