Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4198 E. 2022/8569 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında davalılara yaptığı temliklerdeki muris muvazaası iddiası nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, görünürdeki sözleşmenin tarafların gerçek iradelerine uymadığı ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşullarından yoksun olduğu, miras bırakanın asıl irade ve amacının tespiti için delillerin birlikte ve doğru değerlendirilmesi gerektiği, dosya kapsamındaki delillerin murisin rızasına aykırı temlik yapıldığını ortaya koyduğu gözetilerek ilk derece mahkemesi kararını onamıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECE MAHKEMESİ : OSMANCIK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istemli dava sonunda Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 19/04/2022 tarihli, 2022/812 Esas ve 2022/959 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davalılardan.... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, mirasbırakanları ...’nın, Osmancık Cumhuriyet Savcılığı 2016/34 ve 2016/609 sayılı soruşturma dosyalarında yaptığı şikayetlerde, oğulları olan davalılar Hamdullah, .... ve .... ile torunu ....’in şikayet tarihinden takriben 2 yıl önce (2013 yılı) Osmancık Devlet Hastanesinde tedavi gördüğü sırada “seni hastaneye götüreceğiz” diyerek tapuya götürdüklerini, yoğun bakımda olduğundan bilinci yerinde değilken Tapu Müdürlüğüne gidecek derecede takati de olmadığı bir halde Osmancık Hükümet Konağınının avlusunda araç içinde murisin imzalarının alındığı, neticesinde davaya konu taşınmazların davalılar üzerine devrinin gerçekleştirildiğini, bunun yanısıra murisin oğlu davalı ...’ın oğlu .....’e verilen vekaletle geri kalan taşınmazların da başkalarına devredildiğini belirterek, şikayetçi olduğunu, Savcılıkça yapılan soruşturma sonucunda olay hukuki ihtilaf olarak değerlendirilip kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, murisin maliki olduğu 101 ada 2- 102 ada 1- 112 ada 1-128 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ...’a, 104 ada 2 ve 3- 130 ada 22 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ...’e, 128 ada 7- 104 ada 5 parsel sayılı taşınmazlarını davalı ...’e, 178 ada 2 parsel sayılı taşınmazını davalı ...’e, 127 ada 52 parsel sayılı taşınmazını davalı ...’ya devrettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile muris ... adına tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama aşamasında 15.06.2017 tarihinde ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiş, yine aşamada 11.3.2020 havale tarihli dilekçe ile talep daraltılarak davacıların payları oranında tapu iptali ve tescil talebinde bulunulduğu bildirilmiş, daha sonra sunulan 5.10.2020 tarihli dilekçede ise tüm mirasçıların payları oranında tapu iptal ve tescil istenmiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve ..., açılan davanın usulsüz ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında murisin sağlığında mal paylaşımı yapıldığını ve davacıların taşınmaz yerine nakit para istediklerinden 40.000,00’er TL para karşılığında mal paylaşımını kabul ettiklerini, bu paranın büyük çoğunluğunun kendileri tarafından karşılanması nedeniyle kendilerine paylaşımda daha fazla taşınmaz verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Osmancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.12.2020 tarihli ve 2017/149 E, 2020/493 Karar sayılı kararıyla; dosya kapsamına alınan davacıların murisinin müşteki konumunda olduğu soruşturma dosyalarının incelenmesinde; murisin “taşınmazlarıma el koydular” şeklinde beyanda bulunduğu, taşınmazların devrinin murisin rızasına dayalı olduğunun kabul edilemeyeceği, murisin rızası olduğu kabul edilse dahi ayrıca taşınmazların satış bedelleri ile gerçek değerleri arasında fahiş fark bulunduğu, yine taşınmazların gerçek değerleri saptandığında davalılara intikal eden taşınmaz değerlerinin fazla olduğu, mirasçılar arasında eşit bir paylaşımın yapılmış olduğunun kabul edilemeyeceği, davacılara taşınmazların karşılığında 40.000,00-TL ödeme yapıldığı iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. Kaldırma Kararı

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 07/07/2021 tarihli ve 2021/1363 E., 2021/1454 K. sayılı kararıyla; “... Somut olay bu yönüyle öncelikle değerlendirildiğinde; davacı yanca dava dilekçesinde dava değeri 3.000,00 TL olarak gösterilmiş ve bu dava değeri üzerinden nispi harç yatırılarak dava ikame edilmiştir. Davadaki tapu iptali ve tescil istemi yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılıp davaya konu taşınmazların dava tarihindeki değerleri belirlenmiş olmasına rağmen, taşınmazların dava tarihindeki değerinden davacıların davaya konu ettikleri miras paylarına isabet eden tutar dava değeri olmakla bu tutar üzerinden davacı tarafa eksik nispi harcın tamamlatılması cihetine gidilmemiştir. Öyleyse, davacıların yargı harçlarını ödeme yükümü altında olduğu anlaşıldığına göre, davadaki tapu iptali ve tescil istemi yönünden belirlenen dava değeri üzerinden eksik peşin nispi karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça, eldeki davaya devam etme olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve ortaya konulan ilkeler göz ardı edilerek, yargılama sırasında usulünce yatırılmış yargı harcı tamamlanmadan yargılamaya devamla işin esası hakkında hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Kaldı ki aksi halin kabulü, harç kaybı yanında, istinaf ve temyiz sınırlarına göre tarafların kanun yoluna başvuru hakkının elinden alınmasına neden olacağından ...nın 27. maddesinde düzenlenen hukuki dinlenilme hakkının ihlali sonucunu doğuracaktır. Kabule göre; 1-Muris tarafından her bir davalıya ayrı ayrı taşınmazlar temlik edilmiş olup davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı halde her bir davalının kendisi yönünden yapılan giderlerden müstakilen sorumlu tutulması gerekirken müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmaları da yasaya aykırıdır. 2-Dava safahatında davacılardan Alime vefat edip veraset ilamı dosyaya sunulmuş ve mirasçılarının vekaletnameleri ibraz edilerek huzurları ile dava görülmesine karşın karar başlığında gösterilmedikleri gibi hükmün mirasçılar değil ölü Alime hakkında kurulması da yasaya aykırıdır.” gerekçesi ile davalılar vekilinin istinaf başvurusunun, HMK'nın 353/1-a-4. maddesi gereğince kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın, davanın yeniden görülmesi için Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

3. İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin 17/01/2022 tarihli ve 2021/289 E- 2022/10 K sayılı kararıyla; (III) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

4. Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Celalettin-Hamdullah ve ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

5. İstinaf Nedenleri

Davalılar vekili; Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dosyasına celbedilen, Osmancık Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/1457 Soruşturma- 2013/861 Karar sayılı takipsizlik dosyasında murise ait ifadeler ile davacılar tarafından murisin kısıtlanmasına yönelik Osmancık Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan 2013/555 E- 2013/795 K sayılı dava dosyasındaki tüm delillerin murisin asıl irade ve amacını tartışmasız net bir şekilde ortaya koyduğunu, murisin sağlığında yaptığı dava konusu hukuki tasarruflarda gerçek amaç ve iradesinin kız evlatlarından mal kaçırmak olmadığını, aksine hak dengesini gözetecek şekilde sağlığında mirasçıları arasında miras paylaşımı yaptığını, bu nedenle taraflar arasındaki ihtilafın toplanan delil durumuna göre hiçbir şekilde muris muvazaası olarak yorumlanamayacağını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

6. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 19/04/2022 tarihli ve 2022/812 Esas, 2022/959 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, ancak; davaya konu 112 ada 1 parselde muris ... tarafından davalı ...'a 1672/2880 pay temlik edilmiş olup, bu taşınmazda davalı ...'ın daha evvel hükmen tescil edilmiş 151/2880 payı da bulunmakla bu pay hükmün dışında bırakılmaksızın bu payı da kapsar şekilde karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu, ayrıca harcın da yanlış hesaplandığı gerekçesiyle davalılar ... ve ... vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yapılan yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ...nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Mahkeme kararı kaldırılarak, esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalılar vekili; davalı ... aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin fahiş olduğunu, murisin sağlığında hak dengesini gözeten,kabul edilebilir ölçüde ve tüm mirasçıları kapsayacak şekilde, bir miras taksimi ve mal paylaşımı yapmış olduğu halde, Mahkemece ve Bölge Adliye Mahkemesince delillerin takdiri ve değerlendirilmesinde ciddi anlamda hataya düşüldüğünü belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillere ve yasaya uygun nedenlere göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/6.) no.lu paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle, davalılar ... ve ... vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı 7.921,44 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan (6.605,71 TL'si davalı ..., 704,16 TL'si davalı ..., 611,57 TL'si davalı ...’dan olmak üzere) alınmasına 28.12.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.