Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4419 E. 2024/27 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu Hazine adına tescil edilen taşınmazın davacı tarafından tapulama öncesi zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil talebiyle açılan davada, davacının zilyetlik iddiasının ispat edilip edilmediği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde davacının zilyetliğinin ispatlandığı, bu nedenle de kadastro tespitine itiraz süresi geçmesine rağmen tapu iptali ve tescil talebinin kabulü gerektiği değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/325 E., 2022/435 K.

DAVALILAR : ...Belediye Başkanlığı vekilleri Avukat ..., Avukat ..., Hazine vekili Avukat ..., ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı vekili Avukat ...

DAVA TARİHİ : ...

HÜKÜM/KARAR : Ret - Kısmen Kabul / Esastan Ret - Kabul - Karar kaldırılarak dava ret - Kabul

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 9. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/149 E., 2021/383 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın davalı Hazine yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı Hazine vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın davalı Hazine yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; ...ilçesi,... ada 201 parselde (yaklaşık 4 dönüm) ve 123 ada 210 parselde (yaklaşık 5 dönüm) kayıtlı taşınmazı öncesinden beri maliki olan ...'dan satın aldığını ve aldığı tarihten itibaren taşınmazların maliki olduğunu, taşınmazları ekip biçtiğini, tapulama işlemi sırasında bu taşınmazların Hazine adına kaydedildiğini, tapulama işlemi öncesi ve sonrasında da taşınmazların kendisi tarafından kullanıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1.Davalı ... vekili, dava konusu taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu, zilyetlikle iktisap edilmesinin mümkün olmadığını, davanın on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ... Büyükşehir Belediyesi vekili, davanın davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddini savunmuştur.

3. Dahili davalı ... Belediyesi vekili, husumet yokluğundan ve esastan davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kayseri 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.12.2021 tarihli ve 2020/149 Esas, 2021/383 Karar sayılı kararıyla; harita bilirkişinin raporunda; ... ada 210 nolu parseller içerisindeki (A) harfi ile gösterilen yerin içindeki kısımlardan sadece (T) harfi ve mavi renk ile taralı olarak gösterilen 2.062,26m²lik alanın davacı tarafından tarımsal amaçlı kullanıldığının tespit edildiği; ziraat bilirkişinin bulunduğu heyet raporunda krokide (B) harfi ile gösterilen 5986,08 m²lik kısmın imar ve ihya gördüğü, halen ve uzun yıllardır tarımsal amaçla kullanıldığı, zilyetlikle iktisabı mümkün "tarla" vasfında olduğunun; (C) ve (D) ile gösterilen kısımların imar ve ihya görmediğinin belirtildiği; yerel bilirkişiler ..., ..., tutanak bilirkişi ..., ... ve tanık ...'ın davacıyı doğrular nitelikte beyanda bulundukları, davacının bilirkişi raporu ekindeki krokide (T) harfi ile gösterilen 2.062,26 m²'lik bölüm yönünden davasının kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle; davalı ... hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ...Belediye Başkanlığı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Hazine vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından verilen kısmi red kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili adına talep edilen kısmın 28.11.2019 tarihli krokide (A) harfi ve mavi renk ile gösterilen 7289.61 m2'lik alan olduğunu, taleplerini aynı parselde bulunan 28.11.2019 tarihli krokide gösterilen (B) harfi ile işaretli 5986 m2'lik alanla ıslah ettiklerini, (B) harfi ile işaretli alanın içerisinde kalan ve (T) harfi ile gösterilen 2062 m2'lik bölüme yönelik kabul kararının taleplerini karşılamadığını, ıslah ile talep ettikleri 5986 m2'lik alan yerine aynı alanın içinde bulunan 2062 m2'lik bölümün müvekkili lehine tesciline hükmedildiğini, 29.11.2019 tarihli fen bilirkişi raporunda ıslah ile talep ettikleri (B) harfi ile gösterilen 5986 m2'lik alanın müvekkili tarafından fiilen kullanıldığının tespit edildiğini, 03.12.2019 tarihli bilirkişi raporunun da bu yönde olduğunu, mahalli bilirkişiler ve tutanak bilirkişilerin beyanlarında ıslah ile talep edilen 5986 m2'lik alanın tamamının davacı müvekkili tarafından tarımsal faaliyetlerde kullanıldığını ancak bölgenin toprak yapısı sebebiyle bazı yıllar nadasa bırakıldığını bildirdiklerini belirterek Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına ve Mahkemece hükmedilen 2062 m2'lik alan yerine 5986 m2'lik alanın müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı Hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu taşınmazın, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını, kaldı ki davacının taşınmaz üzerinde Medeni Yasa'nın aradığı şekilde nizasız ve fasılasız iktisaba yeterli zilyetliğinin olmadığını, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığını, davacının delil olarak herhangi bir belge ve kayda dayanmadığını, mahalli bilirkişilerin beyanlarının soyut içerikli olup uyuşmazlığın çözümü için yeterli olmadığını belirterek karanın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 31.03.2022 tarihli ve 2022/325 Esas, 2022/435 Karar sayılı kararıyla; davacının davasının bilirkişi krokilerinde (B) harfi ile gösterilen kısmın tamamına yönelik olarak kabulüne karar verilmesi gerekir iken sadece (T) harfi ile gösterilen kısma yönelik kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı, bu kısım yönünden deliller toplanmış olduğundan (B) kısmı yönünden davanın açıklanan delillere göre kabulü yönünde HMK'nın 3535/1-b-2 maddesi uyarınca karar verilebileceği sonucuna ulaşıldığı, aynı nedenlere göre Hazine vekilinin davacı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı yönündeki istinaf istemlerinin de reddi gerektiği gerekçesi ile; davalı Hazine vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının yeniden esas hakkında karar verilmek üzere kaldırılmasına, davanın yeniden esasıyla ilgili olarak davalı ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve ...Belediye Başkanlığı hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, davalı ... hakkında açılan davanın kabulü ile Kayseri ili, ...ilçesi, ... parselde kayıtlı 794.889,84 m²'lik taşınmazın 28.11.2019 tarihli fen bilirkişisi raporu ekindeki krokide (B) harfi ile gösterilen ve kırmızı taranmış olan 5986,08 m2'lik kısmın davalı Hazine adına olan kaydının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, Fen bilirkişisi ...'ın 28.11.2019 tarihli raporu ekindeki krokinin kararın eki sayılmasına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Hazine vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1 ve 17 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu, ... mahallesinde bulunan 123 ada 210 parsel sayılı, 28.814,66 metrekare yüz ölçümlü taşınmazın ''ham toprak'' vasfıyla 25.12.2007 tarihinde davalı ... adına tespit edildiği, tespitin 23.05.2008 tarihinde kesinleştiği, yine aynı yerdeki dava konusu 123 ada 201 parsel sayılı 794.889,84 metrekare yüz ölçümlü taşınmazın ise ''Ham Toprak'' vasfıyla 25.12.2007 tarihinde Hazine adına tespit edildiği, tespitin 21.03.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı Hazine vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davalı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.