Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4461 E. 2022/7921 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil davasında, ihale yoluyla taşınmazı edinen davalı şirketin iyiniyetli üçüncü kişi olup olmadığı ve davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: İhalenin dayanağı olan icra takibinin iptal edilmesi nedeniyle taşınmazın tescilinin yolsuz hale geldiği, davalı şirketin de bu durumu bilmesi veya bilmesi gerektiği, dolayısıyla iyiniyet iddiasının kabul edilemeyeceği ve yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davalarında bir yıllık hak düşürücü sürenin uygulanmayacağı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECEMAHKEMESİ : TEKİRDAĞ 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki    tapu iptali ve tescili, olmazsa bedel istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 29.12.2021 tarihli ve 2021/1833 Esas, 2021/1889 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalılar vekilleri tarafından duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 06/12/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı .... Yapı Tur San. Ve Tic. Ltd. Şti. vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... vasisi ... vekili Avukat ... geldiler. Davetiye tebliğine rağmen diğer temyiz eden davalı Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vasisi dava dilekçesinde, davacının maliki olduğu 476 ada 23 parsel sayılı taşınmaza 2012 yılında ipotek tesis edildiğini, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünün 2014/285 Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını ve taşınmazın davalı Şirkete temlik edildiğini, İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesince takibin iptaline karar verdiğini, ihalenin usulüne uygun tebligatlar yapılmadan gerçekleştiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, olmazsa bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı Şirket cevap dilekçesinde, ihalenin feshine ilişkin kesin hüküm bulunduğunu, eldeki davanın süresinde açılmadığını, ihale alıcısı olmadıklarını, iyiniyetli üçüncü kişi olduklarını, davacının iddialarının doğru olmadığını, taşınmazı alırken bulunan "davalıdır" şerhinin ipoteğin kaldırılması davasına ilişkin olduğunu ve temlik tarihinde o davanın reddine karar verilmiş ve kararın kesinleşmiş olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı Banka, süresinde davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince 17.06.2021 tarihli karar ile tescile dayanak icra takibinin iptali için İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı ve Mahkemece takibin iptaline karar verildiği, kesinleşen karar ile taşınmazın tescilinin yolsuz hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine, İlk Derece Mahkemesince 08.09.2021 tarihli ek karar ile davalı Bankanın istinaf talebi süresinde olmadığından reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen 17.06.2021 tarihli kararına karşı süresi içerisinde davalı Şirket ve 08.09.2021 tarihli ek kararına karşı davalı Banka istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

2.İstinaf Nedenleri

2.1. Davalı Şirket istinaf dilekçesinde özetle, kendilerine yapılan işlemin geçerliliğini koruduğunu, ihalenin feshine ilişkin yapılan yargılamalar neticesinde verilmiş olan kararların kesin hüküm ihtiva ettiğini, ihalenin feshi için ikame edilecek olan davalarda icra mahkemesinin görevli olduğunu, İhale Kanunu'nda öngörülmüş olan hak düşürücü süre içinde feshedilmedikçe sicilin düzeltilmesi davası ve tescil olabilecek bir yolsuz tescilin varlığından söz edilemeyeceğini, iyiniyetli üçüncü kişi olduğunu ve korunması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

2.2. Davalı Banka istinaf başvuru dilekçesinde özetle, istinaf başvurularının süresinde olduğunu, tüm alacaklarının ferileri ile birlikte davalı Şirkete devir ve temlik edildiğini, taraf sıfatlarının bulunmadığını, davanın kabulüne karar verilmesine gerekçe olarak gösterilen takibin iptali davasının iş bu davada verilen karara dayanak olamayacağını, yerleşik içtihatlara göre usulüne uygun olarak gerçekleşmiş olan ihalenin geçerli olduğunu ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 29.12.2021 tarihli ve 2021/1833 Esas, 2021/1889 Karar sayılı kararı ile davalı Bankanın istinaf başvurusunun süresinde olmadığı, davalı Şirket yönünden ise İstanbul 10.İcra Müdürlüğünün 2014/285 Esas sayılı dosyasının (Tekirdağ 1. İcra Müdürlüğünün 2014/35 Talimat) ödeme emrinin iptal edildiği, kayıt maliki olan davalının icra dosyasından alacağı temlik alan ve bu temlike istinaden kendisine davaya konu taşınmazın devri yapılan temlik alacaklısı olduğu, Mahkemenin davaya bakmakta görevli olduğu,    yolsuz tescile dayalı tapu iptal ve tescil davasında bir yıllık sürenin dikkate alınmayacağı, icra emrinin iptali ile    taşınmazın tescilinin yolsuz hale geldiği gerekçeleriyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

2.1. Davalı Şirket temyiz dilekçesinde özetle, vasinin husumete izin kararı almadığını, ihalenin feshi davasının reddedildiğini, bu kararın kesin hüküm niteliğinde olduğunu, tapu kayıtlarına güvenerek taşınmazı edindiklerini, iyi niyetli olduklarını, kötü niyetli oldukları ileri sürülmediği gibi buna ilişkin bir delil de bulunmadığını, istinaf başvurusunun esastan reddi halinde Mahkeme kararındaki harcın alınmaması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2.2. Davalı Banka temyiz dilekçesinde özetle, kararı süresinde istinaf ettiklerini, verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705 inci maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022 nci maddesinin birinci fıkrasında ise “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

3.2.2. TMK’nin 1023 üncü maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024 üncü maddenin birinci fıkrasında; “ Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” 1024 üncü maddenin ikinci fıkrasında; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” 1024 üncü maddenin üçüncü fıkrasında ise; "Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.2.3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 104 üncü maddesinde; “Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.” hükmü düzenlenilmiştir.

3.3. Değerlendirme

3.3.1. Somut olayda, davalı Banka vekiline İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararının 18.08.2021 tarihinde tebliğ edildiği, iki haftalık istinaf başvuru süresinin son günün 01.09.2021 tarihi olduğu, sürenin bitiminin adli tatile rastlamaması nedeniyle uzamadığı anlaşılmaktadır.

3.3.2. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V/3.2.) numaralı paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV/3.) numaralı paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

VI. SONUÇ:

Açıklanan nedenlerle, davalılar vekillerinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalılardan alınmasına, aşağıda yazılı 93.218,04 TL bakiye onama harcının davalı Şirketten, 99,20 TL bakiye onama harcının da davalı Bankadan alınmasına, 06.12.2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.