Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4760 E. 2022/7824 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kesinleşmiş bir tapu iptali ve tescil davası hükmünün infazı sürecinde, davalıya husumet yöneltilip yöneltilemeyeceği hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kesinleşmiş mahkeme hükmü ile davacı adına tescile hükmedilen taşınmazın, davalının halihazırda kayıt maliki olması sebebiyle infaz edilebilir nitelikte olduğu ve davalıya ayrıca husumet yöneltilmesinde hukuki yarar bulunmadığı gözetilerek, yerel mahkemenin davalı yönünden davanın usulden reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ile tescili istemli dava sonunda Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26.10.2021 tarihli ve 2020/150 Esas, 2021/248 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davalı ... mirasçısı Himmet tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı dava dilekçesinde, Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/311 Esas, 1995/299 Karar sayılı dosyası ile dava konusu 487 ada 3 parsel sayılı taşınmazın malikleri dava dışı ....ve davalı ... aleyhine tapu iptali ve tescil davası açtığını, bu davanın kabulüne karar verilerek (A) harfi ile gösterilen 663,12 m2’lik kısmın adına tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak aradan geçen zaman içerisinde çocuğunun hastalığı nedeniyle meşgul olduğu için hükmü tapuda infaz ettiremediğini, karar tarihinden sonra taşınmaz maliklerinden dava dışı .....’in taşınmazdaki payını diğer davalı ...’e satış suretiyle devrettiğini, mahkeme kararı gereğince taşınmazda kendisinin de hak sahibi olduğunu ileri sürerek, Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/311 Esas, 1995/299 Karar sayılı dosyasında belirtildiği şekilde taşınmazın 663,12 m2’lik kısmının tapusunun iptali ile adına tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... cevap dilekçesinde, taşınmazın babası .... ve diğer davalı ... adına tespit gördüğünü ve tescil edildiğini, 1995/311 Esas sayılı davadaki tavzih kararının babasına ve davalı ...’e tebliğ edilmediğini, bu kararı kabul etmediğini, belediye tarafından davacının kullandığı yerin bir kısmının yola gittiğini, davacının da bu eksikliği kendilerinden tamamlamaya çalıştığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ..., süresinde cevap dilekçesi sunmamış, aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

1. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davalılar tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. Bozma Kararı

Dairenin 01.06.2020 tarihli ve 2016/18488 Esas, 2020/2028 Karar sayılı kararı ile; “…14.02.1951 tarihli, 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, kayıt maliki .....’den taşınmazı devralan kızı .....’nın TMK’nın 1023. maddesi uyarınca iyiniyet iddiasında bulunmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla, davalı ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’nın temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, Reddine. Diğer davalı ...’in temyiz itirazlarına gelince; Eldeki davada, çekişmeli taşınmazın davacı adına tesciline ilişkin Akdağmadeni Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/311 Esas ve 1995/299 Karar sayılı kesinleşen ilamı ile davalı ... hakkında verilen hüküm, davalı ...’in halihazırda kayıt maliki olması sebebiyle infaz edilebilir nitelikte olduğundan davalı ...’e husumet yöneltilmesinde hukuki yarar yoktur. Hal böyle olunca, davalı ... yönünden davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere .... hakkındaki davanın da kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

3. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin 26.10.2021 tarihli ve 2020/150 Esas, 2021/248 Karar sayılı kararı ile; davalı ... yönünden davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.

4. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... mirasçısı Himmet tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

5. Temyiz Nedenleri

Davalı ... mirasçısı Himmet temyiz dilekçesinde, defalarca dilekçe yazmasına rağmen dinlenilmeden karar verildiğini, şahitlerinin de dinlenilmediğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

6. Gerekçe

6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ile tescili istemine ilişkindir.

6.2. İlgili Hukuk

6.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022. maddesinin birinci fıkrasında ise “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” hükmü düzenlenmiştir.

Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur.

6.2.2. TMK’nın 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.”, 1024. maddenin birinci fıkrasında; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.” ikinci fıkrasında; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” üçüncü fıkrasında ise “Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

6.3. Değerlendirme

Dairenin (IV/2.) numaralı paragrafta belirtilen hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak (IV/3.) numaralı paragrafta belirtildiği şekilde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

V. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı ... mirasçısı ...’in yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.