Logo

1. Hukuk Dairesi2022/4777 E. 2023/4273 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi döneme ilişkin olarak davacı mirasçının, bazı taşınmazların murisi adına tescil edilmesi gerektiğini iddia ederek tapu iptali ve tescil talep etmesine dayalı uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, davacı tarafından yatırılması gereken keşif harcının küçük bir gecikmeyle yatırılmasını bahane ederek keşfi reddetmesinin ve bu nedenle davanın reddine karar vermesinin usule ve yasaya aykırı olması, ayrıca aynı konuya ilişkin başka bir davanın derdest olmasının tespiti gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/84 E., 2021/567 K.

DAVA TARİHİ : 14.05.2014

HÜKÜM : Ret

Taraflar arasında tapu iptal ve tescil davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesince kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, dava konusu Sivas ili, Kangal ilçesi, Kocakurt köyü çalışma alanında bulunan 109 ada 19, 20, 21, 111 ada 4, 115 ada 36, 145 ada 68, 152 ada 3, 5, 155 ada 48, 50, 104 parsel sayılı taşınmazların annesi Dudu Kurt'un babası ...'tan intikal ettiğini, ancak kadastro tespiti sırasında davalı dayıları adına tespit gördüğünü, mirasçıları arasında rızai taksim yapılmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile ... mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tescilini istemiştir.

II. CEVAP

1.Bir kısım davalılar vekili, dava konusu taşınmazların iddia edildiği gibi ...'tan intikal eden taşınmazlar olmadığını, toprak tevzii komisyonunca Hazine arazilerinden verildiğini, bu nedenle davanın haksız olduğunu, ayrıca ...'un mirasçıları adına tescil talebinde bulunulduğu için davacının tek başına bu davayı açamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.

2.Davalı ..., davanın reddini savunmuş, yargılama sırasında ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.

3-Davalı ..., hakkını istediğini; davalı ... ise dava konusu yerleri babası ve dayılarının kullandığı, hakkını istediğini belirtmişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 27.04.2016 tarihli ve 2014/158 Esas, 2016/231 Karar sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve bir kısım davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarihli ve 2016/12347 Esas ve 2020/1860 Karar sayılı kararıyla: araştırma noksanlığından Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Kangal Asliye Hukuk Mahkemesi 27.10.2021 tarihli ve 2021/84 E., 2021/567 K. sayılı kararıyla, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; keşif yapılmamasının ve tanık dinlenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, vergi kayıtlarının dikkate alınmadığını, aynı taşınmazlara ilişkin olarak açılan davadaki kabul kararına rağmen davanın reddine karar verildiğini, ispat külfetinin davalıya düştüğünü, iddianın ispatlandığını, vekalet ücretinin hatalı hesaplandığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Anayasa'nın 36 ıncı; 6100 sayılı HMK'nın 90 ıncı, 94 üncü, 240 ila 266 ncı ve 324 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Somut olayda, Mahkemece 07.07.2021 tarihli duruşmada 04.10.2021 tarihinde 09:00’dan itibaren keşfin icrasına, 450 TL bilirkişi ücreti, 419,90TL keşif harcı ve 375 TL şoför ücreti olmak üzere 1.244,90 TL’nin mahkeme veznesine depo edilmesine, tanıkların keşif mahalinde hazır edilmesi gerektiğine karar verildiği, yapılmamasının sonuçlarının ihtar edildiği, 04.10.2021 tarihinde 09:36’da 419 TL harç ve 1000 TL gider avansının davacı vekili tarafından mahkeme veznesine yatırıldığı, Mahkemece aynı gün 09:46’da verilen kesin süre içinde keşif harcının yatırılmaması nedeniyle keşif erteleme tutanağı düzenlendiği, takip eden duruşmada davacının keşif talebinin reddedildiği ve keşif deliline dayanmaktan vazgeçtiğinden iddiasının ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

2.Hemen belirtilmelidir ki, hukukumuzda tanıkların taraflarca hazır edilmesini zorunlu kılan bir kural yoktur. Bunun aksinin kabulü, adil yargılanma hakkı kapsamında olan iddia ve savunma hakkının kısıtlanması ve eksik inceleme sonucunu doğurur.

3.Öte yandan, Dairemizin 31.12.1976 tarihli 1976/9370 E, 1976/13138 K sayılı ilamında da belirtildiği üzere “Hâkim; insana, tabiata, gerçeğe, olağana sırt çevirmeden ve katı kalıplar içinde sıkışıp kalmadan uyuşmazlığa insan kokusu taşıyan bir çözüm getirmek zorunluluğundadır.” Bu nedenledir ki, Hâkim olaylara, adalet hizmetine çözüm odaklı yaklaşmalı, şekilci olmamalıdır. Eldeki davada, davacı tarafça 09:36’da keşif harç ve avansı tamamlanmış olup kısa sürelik farktan ötürü keşiften vazgeçilmiş sayılması ve bu gerekçe ile davanın reddi yerinde görülmemiştir.

4.Diğer taraftan, Kangal Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/379 Esas sayılı dosyasında, davacısının mirasçılardan ..., davalılarının diğer mirasçılar olduğu, dava konusu taşınmazlara ilişkin olarak aynı taleple dava açıldığı, davanın kabul edildiği, istinaf aşamasında olduğu anlaşılmaktadır.

5.Hal böyle olunca, yukarıda belirtilen dosyanın derdest olması halinde getirtilerek görülmekte olan dava ile birleştirilmesi ve usuli işlemleri de gözetilerek bozma ilamında belirtildiği üzere çekişmeli taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişi ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, çekişmeli 111 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine esas vergi kaydı yerel bilirkişi aracılığı ile yöntemince uygulanıp kapsamı saptanmalı, ayrıca yerel bilirkişiler ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların evveliyatında ilk olarak kime ait olduğu ve kimden kime, ne şekilde intikal ettiği hususlarında her bir taşınmaz için ayrı ayrı olacak şekilde somut olgu ve olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bu şekilde taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı Hüseyin'e ait olup olmadığı tereddütsüz olarak belirlenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, çekişmeli taşınmazları bir arada gösterir şekilde rapor ve kroki düzenlemesi istenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin değinilen yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı Kanun'un geçici 3 üncü maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (HUMK) 428 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına,

Alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.