"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 06/12/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
- KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin kararın istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından 05.04.2017 tarihli karar ile davalının iyiniyetli alıcı konumunda olması nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesi ile Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından yapılan temyiz üzerine, Dairece, “ … davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle hüküm bozulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde, İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/310 Esas, 2016/345 Karar sayılı 01.11.2016 tarihli kararına yönelik davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, davalı tarafından yapılan temyiz üzerine bu kez Dairece; “…Bozma kararına göre, HMK'nın 297 nci maddesine aykırı olmayacak biçimde davanın kabulü yönünde yeni bir karar verilmesi” gerektiği gerekçesiyle karar yeniden bozulmuş, bozma sonrası Bölge Adliye Mahkemesince davalı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ve davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine 02.06.2022 tarihli ek karar ile temyiz başvurusu süresinde olmadığından reddedilmiş, ek karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 361/1 maddesi “ Bölge adliye mahkemesi hukuk dairelerinden verilen temyizi kabil nihai kararlar ile hakem kararlarının iptali talebi üzerine verilen kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.” hükmünü düzenlemiştir.
Dosya içeriğinden; davalının tek bir vekaletname ile 8 avukatı vekil tayin ettiği, anılan avukatların hepsinin adresinin vekaletnamede aynı olduğu, bunlardan 6 tanesinin 28.02.2017 tarihli dilekçe ile vekillikten istifa ettikleri, tebligatların istifa etmeyen vekillerden Av. ...’nin vekaletnamede belirtilen .... Apartmanındaki adresine yapıldığı, son Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce aynı adrese yapılan tebligatların çalışanı sıfatıyla ....’ye yapıldığı ve bu hususa davalı vekili tarafından bir itirazda bulunulmadığı gibi adresinin değiştiğine ilişkin dosyaya bir bildirimde de bulunulmadığı görülmüştür.
Bölge Adliye Mahkemesinin 25.11.2021 tarihli ve 2021/1288 Esas, 2021/1811 Karar sayılı gerekçeli kararının davalı vekili Av. ... adına .... Apartmanındaki adreste çalışanı .... imzasına 17.12.2021 tarihinde tebliğ edildiği, kararın 25.05.2022 tarihinde temyiz süresi geçtikten sonra davalı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır.
Temyiz başvurusunun süresinde olmadığından reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek karar yukarıda anılan Kanun hükmüne ve dosya içeriğine uygun olduğundan ek kararın onanması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 02.06.2022 tarihli ek kararın ONANMASINA; dosyanın İstanbul Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacı vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 06.12.2022 tarihinde oy birliğiyle kesin olmak üzere karar verildi.