Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5210 E. 2022/6983 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Cebri icra yoluyla ihale ile taşınmazı satın alan davacılar ile ihale sonrası aynı taşınmazı borçludan devralan davalı şirket arasında tapu iptali ve tescil davasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmaz mülkiyetinin ihale ile kazanıldığı, davalı şirketin ise ihale tarihinden sonra taşınmazı devralması nedeniyle oluşan tapu kaydının yolsuz olduğu ve davalı şirket ile borçlu kooperatif arasında önceye dayalı ticari ilişki de gözetilerek davalı şirketin iyiniyetli üçüncü kişi olarak korumasının mümkün olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ

İLK DERECEMAHKEMESİ: ANKARA 27. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararın, davalı vekilince istinaf edilmesi üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, dava konusu 64526 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 462282/840497 payını Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2008/909 E. sayılı takip dosyasında yapılan ihale sonucunda satın aldıklarını, açılan ihalenin feshi davasının da reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, ancak ihalenin feshi davası devam ederken dava dışı icra borçlusu S.S. ... Kooperatifi tarafından taşınmazdaki payın davalı şirkete devredildiğini, taşınmazın kendilerine ihale edilmesiyle mülkiyetinin kendilerine geçtiğini, davalı adına tescilin yolsuz olduğunu, davalı şirket ile dava dışı borçlu arasında önceye dayalı ticari ilişki mevcut olduğunu, davalının iyiniyetli olmadığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalı Şirket, dava konusu taşınmazın dava dışı S.S. ... Kooperatifinden bedeli ödenerek satın alındığını, Ankara 22. İcra Müdürlüğünün 2008/909 E. sayılı icra takip dosyasının alacaklısı ve borçlusu ile hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını, taşınmazın davalı Şirkete satış suretiyle devredilmesinden sonra İcra Müdürlüğünün idari yazısı üzerine ihale alıcıları olan davacılar adına yolsuz şekilde tescil edildiğini, bunun üzerine Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/431 E. sayılı dosyası üzerinden açtıkları tapu iptali ve tescil davasında davanın kabulüne karar verilerek dava konusu taşınmazın hükmen davalı Şirket adına tescil edildiğini, kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen eldeki davanın açılmasının kötüniyetli olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince, İcra İflas Kanunu'nun 134. maddesi ve Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesi gereğince davacıların ihale suretiyle dava konusu taşınmazı satın almakla mülkiyetini tescilden önce kazandıkları, davalı adına oluşan tescilin yolsuz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2. İstinaf Nedenleri

Davalı vekili; davanın kabulünün usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra borçlusu tarafından dosya borcunun ödendiğini ve şirketin daha sonra yapılan ikinci icrai işlemden bilgisinin bulunmadığını ve şirketin kötüniyetle borçlu şirketle elbirliği içinde hareket etmediğini, taşınmazı temlik aldıkları tarihte tapu kaydında herhangi bir şerh veya haciz bulunmadığını, davalı Şirket dava konusu payı iyi niyetle iktisap ettiğinden davanın reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 12/05/2022 tarihli ve 2021/2071 E., 2022/846 K. sayılı kararıyla; TMK’nın 705. maddesi hükmü gereğince dava konusu taşınmazın mülkiyetinin cebri ihale neticesinde davacılara geçtiği, ihale tarihinden sonra çekişmeli payın ilk el konumundaki davalı Şirkete satışı ile oluşan tescilin yolsuz olduğu, kaldı ki dava dışı borçlu Kooperatif ile davalı Şirket arasında önceye dayalı ticari ilişkinin de mevcut olduğu, davalı şirketin basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davalı vekili; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı Şirketin iyiniyetli 3. kişi konumunda olduğunu, davalı Şirketin dava dışı borçlu Kooperatifle birlikte hareket ettiğine dair tek bir delil bulunmadğını, kaldı ki Ankara 23.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/437 E. sayılı kararı ile borçlu Kooperatifin borçlu olmadığına dair karar verildiğini, davacının iddiasını HMK'nın 190. ve TMK'nın 6. maddeleri uyarınca ispatlayamadığını, tapu kaydında ihale hususunda herhangi bir şerh bulunmadığını, taşınmaz üzerinde haciz de bulunmadığını, şirketin kötü niyetinden söz edilemeyeceğini, davalı Şirketin kazanımının TMK'nın 1023. maddesi gereğince korunması gerektiğini, davalı Şirketin ilk el konumunda olduğu şeklinde tanımlamanın da hukuka aykırı olduğunu, yine Bölge Adliye Mahkemesince dava konusu payın temlik tarihinden öncesinde davalı Şirket ve davalı Kooperatifin önceye dayalı ticari ilişkinin mevcut olduğu ve davalı Şirketin basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği şeklindeki gerekçenin de hatalı olduğunu, davacı tarafın delil olarak sunduğu muavin defterinin yargılama sırasında davalı Şirkete tebliğ edilmediğini ve savunma hakkının ihlal edildiğini, davacı lehine takdir edilen vekalet ücretinin de hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, yolsuz tescil hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3.2.1. Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması, tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “ Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024. maddesinde; “Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur. Böyle bir tescil yüzünden ayni hakkı zedelenen kimse, tescilin yolsuz olduğunu iyiniyetli olmayan üçüncü kişilere karşı doğrudan doğruya ileri sürebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, toplanan delillere, (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinin yerinde olmasına göre; yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.

VI. SONUÇ

Açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 219.430,92 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 25/10/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.