Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5212 E. 2023/1355 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın davalılara yaptığı taşınmaz temliklerinin muvazaalı olup olmadığı ve davacıların miras payları oranında tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın ekonomik sıkıntı içinde bulunmadığı, davalıların taşınmazları alım güçlerinin bulunmadığı ve bedelini ödediklerini ispatlayamadıkları, taşınmazların değerleri arasında fahiş fark bulunduğu gözetilerek, temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu kabul edilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar, mirasbırakanları...'ın kız çocuklarından ve kız torunundan mal kaçırmak amacıyla 442 ada 65, 435 ada 50, 441 ada 8, 450 ada 10, 637 ada 26 ve 452 ada 39 parsel sayılı taşınmazlarını davalılar ... ve ... intifa hakkı kendisinde kalmak kaydıyla satış suretiyle devrettiğini, devrin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu, kanser hastası olan mirasbırakan babalarının maddi ve manevi bakımını üstlendiklerini, davacıların babaları ile hiç ilgilenmediklerini, babalarının rahatsızlığı sebebi ile paraya ihtiyacının olduğunu, bu nedenle taşınmazlarını satmak istediğini, taşınmazları bedelleri karşılığında satın aldıklarını, davacılar ile anlaşmaya hazır olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 17.03.2020 tarihli ve 2019/142 Esas, 2020/219 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakan tarafından davalılara yapılan temlikin diğer mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalılar vekili, savunmalarını yineleyerek mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile temlik yaptığı iddiasının tanık ifadeleri ve dosya kapsamı ile ispat edilemediğini, kanser hastası olan mirasbırakan ile davalıların aynı konutta birlikte oturduklarını, onun bakımını üstlendiklerini, temliklerde muvazaanın bulunmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 20.04.2022 tarihli ve 2020/927 Esas, 2022/753 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın ekonomik sıkıntı içinde bulunmadığı, mal satmaya ihtiyacının olmadığı, davalıların taşınmazları alım güçlerinin olmadığı gibi taşınmazların bedellerini ödediklerini de ispatlayamadıkları, taşınmazların keşfen belirlenen değerleri ile akitte gösterilen değerler arasında fahiş fark bulunduğu, mirasbırakan tarafından davalılara yapılan temlikin, 01/04/1974 tarihli, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu benimsenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında ve hükmün kuruluş biçiminde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1.b.1. maddesi uyarınca davalılar vekilinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalılar vekili, istinaf dilekçesinde yer alan itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere, görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

3. Değerlendirme

1.Davalı ...'ın temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı iptal - tescil davalarında, davacılar ve davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur.

Dosya içeriğine göre mirasbırakan tarafından davalı ...'e temlik edilen dava konusu taşınmazların dava tarihindeki keşfen saptanan toplam 334.750,00 TL değeri üzerinden davacıların her birinin miras payına (3/16) 62.765,60 TL isabet etmekle, anılan değer Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 107.090,00 TL’nin altında kalmaktadır.

2. Davalı ...'ın temyiz itirazlarına gelince;

Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalının temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Davalı ...'ın temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,

2. Davalı ...'ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 13.674,95 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'dan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.