"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/621 E., 2022/395 K.
HÜKÜM/KARAR : Asıl ve Birleştirilen Dava Usulden Ret / Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2015/107 E., 2020/440 K.
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların usulden reddine karar verilmiştir.
Kararın davacılar vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacılar; ... mevkii 125 ada 48 parselde tapuya kayıtlı 8.045,44 m2 taşınmaz ile ilgili kadastro tespitlerinin haksız ve yersiz tespit ve tescil niteliğinde olduğunu, davaya konu taşınmazların kök mirasbırakan ...'den intikalen geldiğini, kendilerinin mirasbırakandan intikal eden taşınmazlarda veraset ilamında yazılı nispette paylarının olduğunu, hal böyle iken taşınmazın tamamının ... oğlu ... adına tespit gördüğünü, taşınmazlarda miras sebebi ile sahip oldukları hisselerin kadastroca adlarına tespit ve tescil edilmemiş olması nedeniyle haksız tescil durumunun ortaya çıktığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
2. Birleştirilen davada davacı; ... köyü ... mevkii 125 ada 48 parselde tapuya kayıtlı 8.045,44 m2 taşınmazın kök mirasbırakanı ...'den intikalen geldiğini, veraset ilamında yazılı nispette payının olduğunu, ancak taşınmazın tamamının ... oğlu ... adına tespit gördüğünü ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Asıl ve birleştirilen davalarda davalı; dava dilekçesinde yer alan iddiaların asılsız olduğunu, kendisinin ve babasının dava konusu taşınmazdaki zilyetliğinin satın alma tarihi olan 17.03.1984 tarihinden bugüne nizasız ve fasılasız devam etmekte olduğunu ve bu zilyetliğin hiçbir zaman kesintiye uğramamış olduğunu, davacıların davasının zaman aşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bartın 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.10.2020 tarihli ve 2015/107 Esas, 2020/440 Karar sayılı kararıyla; asıl ve birleştirilen davalarda terekeye ait bir taşınmazın tereke varisi olmayan malikine karşı tapu kaydının iptali ve tescili için dava açıldığı, kural olarak dava açmanın tasarrufi bir işlem olduğu, mirasçılardan biri veya bir kısmının tek başına adına tescil isteyemeyeceği ve tüm mirasçılar adına tescil istenilmediği için dışarıda kalan mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci tayini yoluyla da davanın yürütülmesinin mümkün olmadığı, davacıların aktif dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların usulden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekilleri ayrı ayrı sundukları istinaf dilekçelerinde özetle; davalının tereke dışı olmasının davalarının usulden reddedilmesi için hukuken yeterli olmadığını, Yerel Mahkeme kararında, elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlar bakımından bir ya da birkaç mirasçının üçüncü kişilere karşı tek başına dava açma sıfat ve hukuki ehliyetleri bulunmadığı belirtilmiş ise de bu hususun davaya uygun olmadığını, müvekkilinin dava konusu taşınmazda mirasçı ya da üçüncü kişi olup olmadığı tespitinin dahi yapılmadığını, bu yönüyle Yerel Mahkeme kararının eksik olduğunu, taraflarına diğer mirasçılardan vekalet almak için süre dahi verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 28.04.2022 tarihli ve 2021/621 Esas, 2022/395 Karar sayılı kararıyla; Mahkemece davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davacılar vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl ve birleştirilen davalarda davacılar vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekilleri ayrı ayrı sundukları temyiz dilekçelerinde özetle; istinaf dilekçelerinde ileri sürdükleri itirazlarını yineleyip verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bozulmasını talep etmişlerdir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Asıl ve birleştirilen davalar, kadastro öncesi hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 640 ıncı, 701 inci, 702 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Kadastro sonucu; ... mevkii 125 ada 48 parsel sayılı, 8.045,44 m2 yüz ölçümlü, tarla vasıflı taşınmazın 15.01.2007 tarihinde davalı ... adına tespit edildiği, söz konusu tespitin 01.02.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
2.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilleri tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davacılar vekillerinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 346,90'ar TL bakiye onama harcının asıl ve birleştirilen davalarda temyiz eden davacılardan alınmasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.02.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...