"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin istinaf isteminin Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, davacı ...'nin eşi ...’ın, 22.02.1982 tarihli senet ile dava konusu 107 ada 10 parsel sayılı taşınmazı satın aldığını, kadastro tespiti sırasında anılan senet dikkate alınmaksızın taşınmazın davalı adına hatalı olarak tespit ve tescil edildiğini, davacıların İstanbul’da ikamet ettiklerinden bu durumu 2017 senesi içinde öğrendiklerini, davacı ... ... tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/82 Esas sayılı dosyasında açılan davanın usulden reddedildiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı, iddiaların doğru olmadığını, dava konusu taşınmazı 36 yıldır kullandığını, daha önce aynı konuya ilişkin açılan davanın reddedildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 31/06/2008 tarihinden itibaren 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesi ile davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında yanlış tespit edildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kanun'un 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davacılar vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi miras ... ve zilyetliğe dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu′nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.
Diğer taraftan, aynı Kanun’un geçici 4/3. maddesinde; ″2613 sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ile diğer kanunlar gereğince özel kadastrosu yapılan ve tutanakları kesinleşmiş bulunan taşınmazlar için 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde hak sahipleri dava açabilirler.″ hükmü düzenlenmiştir.
3. Değerlendirme
Somut olayda, dava konusu taşınmazın kadastro tutanaklarının kesinleştiği 31/07/2008 tarihi ile davanın açıldığı 08/12/2021 tarihi arasında 3402 sayılı Kanun′un 12/3. maddesinde belirlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 ... maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,
28/03/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.