Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5528 E. 2023/7277 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete elverişli bir yer mi yoksa Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yayla niteliğinde bir yer olup olmadığı ve davalılar tarafından zilyetlikle iktisap edilip edilemeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın temyize konu olan bölümünün yazın yaylak amacıyla kullanılan yapı dışında ekonomik amaca uygun zilyetliğe konu olmadığı, yerel bilirkişi beyanları ve komşu parselin de orta malı olarak sınırlandırılmasına dair karar gözetilerek, taşınmazın tamamının yayla niteliğinde kamu orta malı olduğu ve zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/154 E., 2020/122 K.

HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul

Taraflar arasındaki kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine; çekişmeli 120 ada 149 parsel sayılı taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden kimsenin kullanımında bulunmayan yayla niteliğinde orta malı olduğu, davalılar yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı iddiasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır.

II. CEVAP

Davalılar; taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğunu ve uzun zamandır zilyetliklerinde bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Alanya 4. Hukuk Mahkemesinin 06.11.2013 tarih, 2010/155 Esas, 2013/569 Karar sayılı kararı ile; çekişmeli taşınmazın bir bölümünün yaylak vasfında olmadığı ve bu bölüm üzerinde davalı yararına zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi ...'ün 30.12.2012 tarihli rapor ve ekinde krokide (B) harfi ile gösterilen 941,16 metrekarelik bölümünün davalılar mirasbırakanı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı raporda (A) harfi ile gösterilen bakiye bölüme yönelik talebin reddine karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 12.12.2017 tarih, 2015/13630 Esas, 2017/8841 Karar sayılı kararıyla: '' Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yetersiz olduğu belirtilerek, doğru sonuca varılabilmesi için dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı Kanunlar uyarınca yayla tahsisi yapılıp yapılmadığı Özel İdare Müdürlüğünden, 4342 sayılı Kanun uyarınca yayla tahsisi yapılıp yapılmadığı Mülki Amirlikten sorulup saptanması, yapılmış ve bu yönetimsel işlemler kesinleşmiş ise yayla tahsis haritası ve eki belgelerin yerinden getirtilmesi, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, dava konusu taşınmazların bulunduğu köye komşu köyler halkından seçilecek yerel bilirkişi ve tanıklar ile fen ve ziraatçi bilirkişi eşliğinde dava konusu taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, bölgede yayla tahsisi yapılmış ise yayla tahsis haritasının ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlendikten sonra yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi fen memuru eliyle yerine her iki harita çakıştırılmak suretiyle uygulanması, taşınmazın bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından yayla tahsisi yapılmamış ise yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde yayla olarak kullanılıp kullanılmadığı yolunda olaylara dayalı bilgi alınması, ayrıca dosya arasında bulunan komşu 152 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde malik hanesi boş ve davalı olarak görülmekle Hazine tarafından aynı nedene dayalı olarak açılan bir dava dosyası bulunup bulunmadığı, davalı olup olmadığı, tespitinin kesinleşip kesinleşmediğinin irdelenmesi, eğer davalı ise dava dosyaları getirtilerek incelenmesi, bu şekilde araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra çekişmeli taşınmazın yayla olduğunun anlaşılması halinde 3402 sayılı Kanun'un 18/2 nci maddesi uyarınca, kamu orta malı niteliğindeki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımayacağının dikkate alınması; yayla niteliğinde olmayan özel mülkiyete elverişli yerlerden olduğu anlaşılır ise davalı tarafça taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin ekonomik amaca uygun zilyetlik olup olmadığının belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi '' gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen karar

Denizli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen temyiz incelemesine esas kararı ile; bozma kararı doğrultusunda yapılan yapılan yargılama neticesinde fen bilirkişi ve ziraat bilirkişi raporlarında (A) harfi ile gösterilen yerin yaylak vasıfta olmadığı, etraftaki özel mülkiyete konu arazilerle aynı yapıda olduğu, toprağın işlenerek imar ihyasının tamamlandığı, zilyetlik ile kazanmanın asli koşulu olan 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresini doldurduğu, (B) harfi ile gösterilen yerin ise fiziksel yapısının tamamına yakın kısmı taşlık ve kayalık yapı özelliği taşıdığından tarım için elverişli koşulları sağlamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, fen bilirkişisinin hükme esas alının raporu ve ekinde krokide (B) harfi ile gösterilen 941,16 metrekarelik bölümünün davalılar mirasbırakanı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiştir.

D. Bozma Sonrası Mahkeme Kararına Karşı Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

E. Temyiz Sebepleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; yargılama aşamasında hakkında davanın reddine karar verilen çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davalı tarafın imar ve ihya işlemini nasıl ve ne şekilde yaptığının tespit edilemediği, yerleşik içtihatlarda belirtildiği şekliyle bir taşınmazın imar ve ihya edildiğinden söz edebilmek için kolayca tarım yapılması mümkün olmayan toprakta zor, zahmetli ve gider gerektiren bir uğraş verilmiş olması gerektiği, ziraat bilirkişi raporlarında (A) harfi ile gösterilen kısımda ev ve ağaçların bulunduğu, mevcut ağaçların kavak cinsi olduğunun belirtildiği, taşınmaz üzerinde ağaçların dışında tarımsal bir faaliyet bulunmadığı, taşınmazın bulunduğu yerlerin yayla özelliğinde olduğunun belirtildiği, yine düzenlenen bilirkişi raporlarında hava fotoğraflarının irdelendiği ancak taşınmazın kadastro tespitinden önceki durumu hakkında bir değerlendirme yapılmadığı, dava konusu yerin kadastro çalışmalarından önce yayla olarak kullanıldığının tanık beyanları ile sabit olduğu, bu tür yerlerin Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığı, bu nedenle davalılar tarafından zilyetlik iddialarıyla taşınmazın kadim ziraat arazisi olduğu iddiasının geçersiz olduğu, orta mallarının zamanaşımı yoluyla kazanılamayacağı ve özel mülkiyete konu olamayacağı, bu nedenlerle açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle kararın bozulmasını talep etmiştir.

F. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü, 16 ncı, 17 nci ve 18/2 nci maddeleri,

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi,

3. Değerlendirme

1.Kadastro sonucu ... köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 149 parsel sayılı 1.954,46 metrekare yüz ölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle kargir ev ve tarla vasfıyla ölü olduğu belirtilerek Osman Boz adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine çekişmeli taşınmazın yaylak vasfıyla kamu orta malı niteliğinde olduğu iddiasına dayanmış, yapılan yargılama sonunda fen bilirkişi ve ziraat bilirkişi raporlarında (A) harfi ile gösterilen yerin yaylak vasıfta olmadığı etraftaki özel mülkiyete konu arazilerle aynı yapıda olduğu, toprağın işlenerek imar-ihyasının tamamlandığı, zilyetlik ile kazanmanın asli koşulu olan 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresini doldurduğu, (B) harfi ile gösterilen yerin ise fiziksel yapısının tamamına yakın kısmı taşlık ve kayalık yapı özelliği taşıdığından tarım için elverişli koşulları sağlamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne fen bilirkişisinin hükme esas alının raporu ve ekinde krokide (B) harfi ile gösterilen 941,16 metrekarelik bölümünün davalılar mirasbırakanı adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya yönelik talebin reddine karar verilmiştir.

2. Davacı Hazine vekilinin temyizi taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümüne yöneliktir. Mahkemece, bu bölümün yaylak vasfında olmadığı ve taşınmaz üzerinde davalılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşulları oluştuğu gerekçesiyle dava reddedilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yayla niteliğinde yerlerden olduğu, kimsenin zilyet ve tasarrufunda bulunmadığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazın özel mülkiyete elverişli yerlerden mi yoksa yayla niteliğinde bulunan bir taşınmaz mı olduğu, özel mülkiyete elverişli yerlerden ise davalılar yararına zilyetlikle ikitisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

3. Toplanan delillere göre çekişmeli taşınmazın temyize konu olan ve fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde yazın yaylak amacıyla kullanılan yapıdan başka ekonomik amaca uygun zilyetliğin bulunmadığı, yerel bilirkişi anlatımlarına göre bu taşınmaz bölümünün yalnızca yazın yaylak amacıyla kullanıldığı ve yükseltisi itibariyle yılın kalan bölümünde kullanılmasının mümkün olmadığı, taşınmaza komşu mahiyette olan 120 ada 150 parselin de hükmen orta malı olarak sınırlandırılmasına karar verildiği, hal böyle iken taşınmazın tamamının yaylak niteliğiyle kamu orta malı vasfında olduğu ve bu nitelikte yerlerin süresi neye ulaşırsa ulaşsın zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığının anlaşılması karşısında davanın temyize konu (A) bölümü yönünden de kabulü gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde reddi doğru olmamıştır.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA,

Temyiz eden davacı Hazine harçtan muaf bulunduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

1086 sayılı HUMK'un 440/III-1 inci maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

07.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.