Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5680 E. 2023/1747 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Mirasbırakanın sağlığında yaptığı taşınmaz satışının muris muvazaası olup olmadığına ilişkin tapu iptali ve tescil davası.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasbırakanın oğlu olan dava dışı kişinin ekonomik sıkıntıları nedeniyle taşınmazları sattığı, davalının da bedelini ödeyerek taşınmazları satın aldığı, temliklerin gerçek satış olduğu ve mirasçıdan mal kaçırma amacı bulunmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Pınarhisar Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ile bedel, olmadığı takdirde tenkis istekli davada İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine; davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davacının mirasbırakanı ...'ın 13/02/1996 tarihinde öldüğünü, davalının davacının kardeşi olan dava dışı ...'ın oğlu olduğunu, mirasbırakanın mirasçılarına 30 parça taşınmaz kaldığını ancak mirasbırakanın 850, 879 ve 895 parsel sayılı taşınmazları 23.12.1993 tarihinde davalı torununa devrettiğini, mirasbırakanın ekonomik durumunun iyi olduğunu, taşınmaz satışına ihtiyacının bulunmadığını, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı yapıldığını ileri sürerek, dava konusu 879 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacının miras payı oranında adına tesciline, 850 ve 895 parsel sayılı taşınmazların davacının miras payına isabet eden bedelinin tahsiline, mümkün olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini talep etmiş, aşamada bedel isteğini ıslah ederek 109.203,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, mirasbırakanın çocukları arasında ayrım yapmadığını, davacıya İstanbul’daki arsa vasıflı taşınmazını bağışladığını, eşine ticari plaka satın aldığını ve mirasçılarına çok sayıda taşınmaz kaldığını, davalının genç yaşta meyve sebze satımı işiyle uğraşmaya başladığını, yaptığı ticaret nedeniyle maddi durumunun iyi olduğunu, mirasbırakanın oğlu ...'in ise inşaat işleriyle uğraştığını, bir dönem ekonomik sıkıntıya girdiğini, eşinin kanser olduğunu, bunun üzerine mirasbırakanın taşınmaz satmaya karar verdiğini ancak taşınmazların aile dışından bir kişiye gitmemesi için davalının ve babasının banka hesaplarındaki paraları ile davalının eşinin ziynet eşyaları ve davalının kamyonun satış bedeli ile dava konusu taşınmazların satın alındığını, mirasbırakanın satış bedelini oğlu ...'e verdiğini, ...'in borçlarını ödediğini belirterek, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararıyla; mirasbırakanın taşınmazlarından bir kısmını davalı torununa devrettiği, bu satış işleminden sonra geriye toplamda yirmi sekiz adet taşınmaz bıraktığı, dava konusu taşınmazların devrinin mirasbırakanın kendi ihtiyacı için olmasa da oğlu ...'ın maddi sıkıntılar yaşaması dolayısı ile gerçekleştirildiği ve bedelin mirasbırakanın talimatı doğrultusunda ...'a ödendiği, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın çelişkili olduğunu, mirasbırakanın maddi durumunun iyi olduğunu, dava dışı oğlu ...' in ihtiyacı nedeni ile de taşınmaz satmasını gerektirecek bir durum olmadığını, dava konusu taşınmazlardan önce hemen satıp paraya çevirebileceği küçük ve büyükbaş hayvanları bulunduğunu, dava dışı ...'in eşinin 1991 yılında öldüğünü, satışın 1993 yılında yapıldığını, davalının ekonomik durumunun taşınmazları almak için yeterli olmadığını, temlik tarihinde davalının askerden yeni geldiğini, davacı tanıklarının da davalının dava konusu taşınmazları alabilecek maddi gücünün bulunmadığı yönünde beyanda bulunduklarını, dava konusu taşınmazların satış tarihindeki değerinin 1.091.019.144 ETL olduğu halde kamyonetin değerinin sadece 50.000.000 ETL olduğunu, mirasbırakanın geriye 28 parça taşınmazı kalmış olmasına rağmen bu taşınmazların değeri ile temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığının araştırılmadığını, terekedeki taşınmazların paylı mülkiyete tabi ve değersiz taşınmazlar olduğunu, dava konusu taşınmazların ise mirasbırakanın en değerli taşınmazları olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekalet ücretini hatalı hesapladığını, Mahkeme kararının bu yönüyle kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile mirasbırakanın davacıdan mal kaçırmasını gerektirecek bir nedeninin olmadığı, oğlu ...'in ekonomik sıkıntıları nedeniyle dava konusu üç parça taşınmazını sattığı, davalının dava konusu taşınmazları bedelini ödeyerek satın aldığı, temliklerin gerçek satış olduğu ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İBK kapsamında kalmadığı gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine; dava değerinin 183.504,66 TL olduğu, harcı tamamlanan bu değer üzerinden hükmedilmesi gereken nispi vekalet ücretinin ise 21.295,28 TL olması gerektiği, davalı lehine eksik vekalet ücreti takdir edildiği gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçelerindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile bedel, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.

2. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370 ... maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,

23.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.