"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/26 E., 2022/1066 K.
DAVALILAR : ... vekili Avukat ..., Hazine vekili Avukat ...
DAVA TARİHİ : ...
HÜKÜM/KARAR : Ret/Kabul-Karar Kaldırılarak Dava Kısmen Kabul
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/211 E., 2020/80 K.
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın kaldırılması suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I .DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ... köyü çalışma alanında bulunan 1782 parselin tamamı ve 1783 parselin ağaç dikili olan bir kısmında 45-50 yıldan beri malik sıfatı ile zilyet olduğunu, 2013 yılında yörede kadastro tespiti yapıldığını, taşınmazların tespit sırasında Hazine adına kaydedildiğini, ancak kadastro tespitinin hatalı yapıldığını, yapılan ilanların usule uygun olmadığını; öte yandan, tespit gününden sonra 2016 yılında zilyetliğe ilişkin milli emlak müdürlüğü tarafından tespit yapılarak bu defa taşınmazlar üzerinde diğer davalı ... ... lehine kullanıcı şerhi verildiğini, bu tespitin de usulsüz olduğunu, zira ağaçların taşınmazlar üzerine davacı tarafından dikildiğini belirterek çekişmeli 1782 parselin tamamının ve 1783 parselin 1782 nolu parsele bitişik olan ve üzerinde karışık meyve ağaçları bulunan davacının kullandığı kısmının Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, bunun kabul edilmemesi halinde taşınmazların üzerindeki muhdesatların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Hazine vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından açılan davanın somut ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, dava konusu taşınmazların tapuda Hazine adına kayıtlı olduğunu, mahallinde yapılan inceleme ve tahkikat sonucu Milli Emlak Müdürlüğünce düzenlenen tutanakta; söz konusu taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğinin bulunmadığı, 1782 parsel sayılı taşınmazın büyük kısmının yol olduğu, 1783 parseldeki 4 yaşlarındaki karışık meyve ağaçları ile 1782 parseldeki bahçenin ... tarafından kullanıldığı ve buna ilişkin ecrimisil ödendiği hususlarının tespit edildiğini, 4721 sayılı Yasa'nın 713 üncü maddesi uyarınca olağanüstü zamanaşımı yolu ile bir taşınmazın mülkiyetini kazanmanın ön koşullarının taşınmazın tapu kütüğünde kayıtlı olmaması, taşınmazın malikinin tapu kütüğünden anlaşılamaması ya da taşınmazın hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı olması ve bu taşınmaz üzerinde nizasız fasılasız 20 yıl süreyle zilyetlik durumunun mevcut olması gerektiğini, taşınmazın tapuda Hazine adına kayıtlı olduğunu ve zilyetlikle kazanılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
2.Davalı ... cevap dilekçesinde; orman vasfını kaybetmiş çekişmeli 1782 ve 1783 parselin tamamı ile tapuda adına kayıtlı 312 ada 1572 parselin bir kısmını çit ve beton direklerle çevrili hali ile satın aldığını, sınırları çizili tapulu ve tapusuz araziyi aldığında tamamının kayalık ve taşlık olduğunu, arazilerin ıslah edilmesi, taş duvar örülerek sekilerin yapılması, arazilerin toprak ile doldurulması ve ağaçlandırılmasını kendisinin yaptığını, aynı tarihte 1783 nolu parsele beton zeminde tavuk kümesi yaptırdığını, 1782-1783 ve 1572 nolu 2/B vasıflı parseller için ... İl Milli Emlak Müdürlüğüne satın alma hususunda başvurularda bulunduğunu, adı geçen araziler için bir komisyon tarafından yerinde tespit tutanağı tutulduğunu, taşınmazların ... tarafından kullanıldığının tutanaklarla belirlendiğini, zilyetliğin kendisinde olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının çekişmeli taşınmazlar üzerinde mülk edinmeye elverişli zilyetliğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; eldeki davanın terditli dava olduğunu ancak yalnızca tapu iptali ve tescili isteği yönünden karar verildiğini, davacının evveliyatından beri çekişmeli taşınmazların aralıksız malik sıfatı ile zilyedi olduğu hususunun ispatlandığını, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğünü belirterek kararın kaldırılması talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;
1.Davacının dava konusu 1782 parsel sayılı taşınmazın karşısında bulunan 1568 parseli 1999 yılında aldığı ve burayı aldıktan sonra çekişmeli 1782 parsel içerisine ağaçlar diktiği, şu halde davacının 1782 parselin bulunduğu yerdeki zilyetliğinin 1999 yılında başladığı, öte yandan 1783 parselin ise 2010 yılı uydu fotoğraflarına göre kısmen taşlık ve çalılık olduğu, herhangi bir kullanımın mevcut olmadığı, yine bu yerdeki ağaçların yaşları dikkate alındığında Hazine aleyhine yöneltilen tapu iptal ve tescil davasının, imar-ihyadan sonra yirmi yıllık nizasız fasılasız kullanım süresinin geçmemesi nedeniyle kazanma koşulları oluşmadığından reddinin isabetli olduğu,
2.Davacının, Kadastro Kanunu'nun 19/2 maddesi uyarınca zilyetlik şerhi verilmesi talebine gelince, dava konusu 1782 parselin 2013 yılında düzenlenen kadastro tespit tutanağında üzerinde karışık meyve bahçesinin bulunduğunun yazılı olduğu, incelenen 2010 yılı uydu görüntülerine göre de bu taşınmaz üzerinde ağaçların bulunduğu, yapılan keşifte 10-15 yaşlarında incir, 10-12 yaşlarında erik, 8-10 yaşlarında ceviz ağaçları ve yaşlı asmanın bulunduğunun tespit edildiği, bu haliyle gerek ağaçların yaşları gerekse de tanık beyanları dikkate alındığında davacının 1782 parsel yönünden mülkiyete dair bir hak kazanımı söz konusu olamayacak ise de bu taşınmazın üzerindeki ağaçların davacıya ait olduğunun dosya kapsamı ile sabit olduğu, 1782 parsel yönünden hem davacı hem davalı tanıklarının müştereken davacının 1782 parselde zemin çalışması yaparak ağaçları diktiğini beyan ettiği dikkate alındığında davacı lehine 3402 sayılı Kanun'un 19/2 maddesi gereğince bu taşınmazdaki muhtelif meyve ağaçlarının davacıya ait olduğuna dair şerh verilmesi gerektiği halde davanın ispatlanamadığından bahisle reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurularak;
Davanın kısmen kabulüne,
a.Davacının tapu iptal ve tescil talebinin reddine,
b.Davacının ... ili ... parsel sayılı taşınmaz için adına kullanım şerhi verilmesi talebinin reddine,
c.Davacının ... ili ... parsel sayılı taşınmaz için kullanım şerhi verilmesi talebinin kabulü ile bu taşınmazın beyanlar hanesine "Taşınmaz üzerindeki muhtelif meyve ağaçları (2 adet 10-15 yaşlarında incir, 1 adet 10-12 yaşlı erik, 1 adet 10-12 yaşlı dut, 2 adet 8-10 yaşlı zeytin, 2 adet 5-6 yaşlı dut, 3 adet 8-10 yaşlı ceviz ve 2 adet 8-10 yaşlı asma) ... TC kimlik numaralı ...'e aittir" ibaresinin şerh düşülmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı vekili temyiz dilekçesinde; davanın tümden kabulü gerekirken tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, davacının evveliyatından beri çekişmeli taşınmazların aralıksız malik sıfatı ile zilyedi olduğu ve taşınmazlar üzerinde yer alan muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiği hususunun ispatlandığını, delillerin takdirinde yanılgıya düşüldüğünü belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazların tapuda Hazine adına kayıtlı olduğunu, mahallinde yapılan inceleme ve tahkikat sonucu Milli Emlak Müdürlüğünce düzenlenen tutanakta söz konusu taşınmaz üzerinde davacının zilyetliğinin bulunmadığı hususunun belirlendiği, buna rağmen davacı lehine zilyetlik şerhi verilmesinin hukuka uygun olmadığı; öte yandan, eldeki davada Hazinenin yasal hasım olduğu ve aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin de isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
3.Davalı ... vekili temyiz dilekçesinde; davalının orman vasfını kaybetmiş çekişmeli 1782 ve 1783 parselin tamamı ile tapuda adına kayıtlı 312 ada 1572 parselin bir kısmını çit ve beton direklerle çevrili hali ile satın aldığını, sınırları çizili tapulu ve tapusuz araziyi aldığında tamamının kayalık ve taşlık olduğunu, arazilerin ıslah edilmesi, taş duvar örülerek sekilerin yapılması, arazilerin toprak ile doldurulması ve ağaçlandırılmasını davalının yaptığını, 1782-1783 ve 1572 nolu 2/B vasıflı parseller için ... İl Milli Emlak Müdürlüğüne satın alma hususunda başvurularda bulunduğunu, adı geçen araziler için bir komisyon tarafından yerinde tespit tutanağı tutulduğunu, taşınmazların ... tarafından kullanıldığının tutanaklarla belirlendiğini, buna rağmen davacı lehine kullanım şerhinin verilmesinin isabetsiz olduğunu, taşınmazın gerçek kullanıcısının davalı ... olduğunu, bu hususta Hazine tarafından yerinde tutulan tutanağın delil niteliğinde olduğunu, davanın reddi gerekirken kısmen kabulünün doğru olmadığını, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de isabetsiz olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali- tescil, olmazsa şerh tesisi isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14'üncü ve 19 uncu maddeleri,
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713/1 inci maddesi
3. Değerlendirme
1. ... ili, ... köyünde 3402 sayılı Yasa'nın geçici 8 inci maddesi uyarınca yapılan tespit çalışmaları sonucunda çekişmeli 1782 parsel zilyedi tespit edilemediği gerekçesiyle Hazine adına tapuya tescil edilmiş, 1783 parsel ise zilyedinin ... olduğu belirtilmek suretiyle Hazine adına tapu kütüğüne kaydedilmiştir.
2.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
3.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili, davalı Hazine vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacı, davalı Hazine ve davalı ... vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının ayrı ayrı temyiz eden davacı ve davalı ...'e yükletilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.
...