"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakanlar ... Hakkı ... ve ...'nın mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak temlikler yaptığını, mirasbırakan ... Hakkı’nın ... adamı olup, satın aldığı taşınmazların eşi ... adına tescil edildiğini, mirasbırakan ... Hakkı’nın...Tesislerindeki hisselerinin tamamını muvazaalı olarak oğlu Haludun ...'ya devrettiğini, mirasbırakan ...’nin de davalıların annesi kızı ...’a taşınmaz devrettiğini, bunlara ilişkin davaların devam ettiğini, dava konusu 1228 ada 56 parsel sayılı taşınmazda bulunan 3 ve 4 no.lu bağımsız bölümlerin ise yine mirasbırakan ... tarafından davalılara muvazaalı olarak devredildiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline karar verilmesini istemişler, 29.06.2021 tarihinde davacı ...’un ölümü ile mirasçıları davaya dahil edilmiştir.
II. CEVAP
Davalılar, mirasbırakan ...'nın kendi ailesinden kalan ve yastık altı paralarını değerlendirmek için bu gayrimenkulleri satın aldığını, taşınmazları alabilecek ekonomik güçleri olduğunu, davalı ...’e annesi ...’un yardım ettiğini, davalı ...’nin eşinin durumunun iyi olduğunu, mirasbırakan ...’nin paraya ihtiyacı olduğunu, eşi öldükten sonra hasta ve bakıma muhtaç olduğunu, bakıcı bulunduğunu, tedavi giderleri, seyahat harcamaları olduğunu, mirasbırakana yardımcı olmak ve birikimlerini değerlendirmek amacıyla tespit edilen rayiç bedeli ödemek suretiyle gerçek bir alım satım işlemi yapıldığını, satın aldıktan sonra kendilerinin kullandığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
... ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 28.05.2021 tarihli ve 2020/106 E., 2021/197 K. sayılı kararıyla; aynı işlemde iki taşınmazın da devredildiği, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunmadığı, satış bedelinin mirasbırakan tarafından kullanıldığına ilişkin savunmanın inandırıcı bulunmadığı, mirasbırakanın dava konusu taşınmazı satmasının gerekmediği, davalıların taşınmazın bedelini ödediğine dair delil sunduğu, ancak satış bedeli ile bilirkişi heyetince tespit olunan devir tarihindeki bedel arasında fahiş fark olduğu, davalıların devir tarihi itibarı ile ekonomik gücünün yerinde olmadığı, temlikin mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
... ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Nedenleri
Davalılar vekili istinaf dilekçesinde; beyanlarını tekrarla, iddianın ispatlanamadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
E. Gerekçe ve Sonuç
... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 14.06.2022 tarihli ve 2021/1872 E., 2022/1055 K. sayılı kararıyla; mirasbırakanın eşinin varlıklı bir kişi olduğu, mirasbırakanın ise ev hanımı olduğu, maddi durumunun iyi olduğu, mirasbırakanın iki taşınmazını aynı işlemle satmasını haklı kılacak boyutta maddi bir ihtiyacının ve nedenin bulunmadığı, maddi ihtiyaç nedeniyle taşınmaz satan bir kişinin satışı rayiç değerin çok altında yapmasının ihtiyaç iddiası ile çeliştiği, genel olarak mirasbırakan ve eşinin dava dışı çocukları ... ve Haludun'u diğer çocuklarından üstün tuttukları, yapılan cüzi ödemenin, muvazaalı satışı perdelemek, bu iddiaları önlemek amacıyla olduğu, muris muvaazasının şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A.Temyiz Yoluna Başvuranlar
... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
B. Temyiz Nedenleri
Davalılar vekili temyiz dilekçesinde; satışın gerçek olduğunu, ödenen bedellere ilişkin yapılan tespitlerin hatalı olduğunu, muvazaanın şartlarının oluşmadığını, mirasbırakanın taşınmaz satmaya ihtiyacı olduğunu, davalıların alım gücü bulunduğunu, bedeller arası farkın tek başına delil olamayacağını belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, muris muvazaası hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de ... Medeni Kanunu'nun 706., ... Borçlar Kanunu'nun 237. ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
2. Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile mirasbırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalılar vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
3. Ancak, davacı olmayan ...’nın karar başlığında gösterilmesi doğru olmamıştır.
4. Ne var ki, bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 ... maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalılar vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine,
2. Bölge Adliye Mahkemesi kararının, karar başlığında davacı olarak yer alan “...” adının karar başlığından çıkarılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının davalılara iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
25.04.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.