Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5783 E. 2023/1448 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı olarak müşterek muristen intikal eden ve terekenin taksim edilmediği iddiasıyla açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalıların, taşınmazın murislerinden intikal ettiğini ve daha önce yapılan taksim sonucunda kendilerine düştüğünü ispat etmeleri, davacıların ise fiili taksim sözleşmesine aykırılık iddiasını ispatlayamamaları gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

KARAR : Ret

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hakimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı taraf dava dilekçesinde; dava konusu Kocaali ilçesi, Ortaköy-... Mahallesi çalışma alanında bulunan 132 ada 6 parsel sayılı taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve terekenin taksim edilmediği iddasına dayanarak tapu iptali ve tescil istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar davanın reddini talep etmişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.02.2016 tarihli ve 2013/361 E., 2016/232 K. sayılı kararıyla, dava konusu taşınmazın tarafların murisinden intikal ettiği ve taksim edilmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

IV. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Bozma Kararı

Yargıtay (Kapatılan) 16. Hukuk Dairesinin 24.09.2020 tarihli ve 2016/15557 Esas, 2020/3420 Karar sayılı kararıyla, “…dava konusu taşınmazın tarafların murisinden intikal ettiği ve murisin ölümünden sonra yapılan taksim sonucunda davalı tarafa düştüğü anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle hüküm bozulmuştur.

C. Bozma Sonrası Mahkeme Kararı

Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.03.2022 tarihli ve 2022/18 E., 2022/113 K. sayılı kararıyla, Yargıtay ilamındaki gerekçe benimsenerek davanın reddine karar verilmiştir.

D. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında her ne kadar fiili taksim sözleşmesi varsa da davalıların buna aykırı davrandığını, almamaları gereken kamulaştırma paralarını aldıklarını, davalılar fiili taksim anlaşmasını bozduğuna göre davacıların da dava konusu taşınmazdaki haklarını alabileceklerini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

E. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastrodan önceki hukuki nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 190. maddesinde; "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."

4721 sayılı ... Medeni Kanunu'nun (TMK) 6. maddesinde; "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür."

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüz ölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.”

4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun 713/1. maddesinde; "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir." düzenlemeleri yer almaktadır.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un uygulanacağı davalar yönünden HUMK’un 428. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

V. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin, yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 3.482,60 TL fazla yatırılan harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

09.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.