"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil,tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davalı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 10/01/2023 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar ... v.d. vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlandı, gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar, mirasbırakan babaları ...’ın 8, 9 ve 815 parsel sayılı taşınmazlarını önce satış suretiyle ikinci eşi olan davalıya devrettiğini, davalının taşınmazları mirasbırakana iade ettiğini, mirasbırakanın bu kez dava konusu taşınmazları ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devrettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline, olmadığı takdirde denkleştirme veya tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
II. CEVAP
Davalı, mirasbırakan ile 1999 yılında evlendiklerini, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin ise 2006 yılında yapıldığını, mirasbırakanın bir çok ameliyat geçirdiğini, ölümüne kadar mirasbırakana baktığını ve tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, temliklerde mal kaçırma amacı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, temliklerin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Kaldırma Kararı
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 06/07/2021 tarihli ve 2021/839 E. 2021/922 K. sayılı kararıyla; davaya konu taşınmazların temlik tarihindeki değerlerinin tespit edilmediği,bu nedenle davaya konu taşınmazların temlik tarihlerindeki vasıf ve özellikleri dikkate alınarak tarla vasıflı taşınmaz için temlik tarihindeki üretim maliyet cetvelleri ve toptan satış fiyatları itibariyle değerinin gelir metoduna göre tespit edilmesi, varsa değerini etkileyecek başkaca nedenler ve bunun değer tespitinde dikkate alınması, diğer ev ve arsa vasıflı taşınmazlar için ise temlik tarihinden önceki emsal satışlar itibariyle temlik edilen taşınmazla eksik ve üstün yönleri itibariyle karşılaştırılıp değerlerinin tespit edilmesi gerekirken bu eksiklik giderilmeden karar verilmiş olmasının doğru olmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 353/1-a-6 maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
3.İlk Derece Mahkemesince Kaldırma Kararı Sonrasında Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesince,mirasbırakanın ölümünden önceki iki yıllık dönemde sağlığını ciddi anlamda yitirdiği,ancak yatalak olmadığı, son dönemde yatalak hale geldiği,davalı tarafça eş olmasından kaynaklanan görevlerini aşırı derecede aşan bir bakım görevinde bulunulmadığı, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
4.Kaldırma Kararı Sonrası İlk Derece Mahkemesi Kararına Karşı İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
5. İstinaf Nedenleri
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu 8 ve 9 numaralı parsele ilişkin devrin mirasbırakan ile evlendikten yaklaşık 7 yıl sonra 2006 yılında yapıldığını, mirasbırakanın bu devri bağış iradesi ile değil tamamen ölünceye kadar bakım sözleşmesi kapsamında yaptığını, dava konusu 815 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması ile 38926 ada 22 parsel olduğunu, bu taşınmazın da mirasbırakan tarafından doğrudan ölünceye kadar bakma akdi ile davalıya devredildiğini, dosya kapsamında yer alan evraklara göre Adli Tıp Kurumunca rapor düzenlense de, raporun eksik olduğunu, rapora yönelik Mahkemede yapılan itirazların gerekçesiz olarak reddedildiğini, davalının eşi mirasbırakanın ölüm tarihinden çok öncesine kadar koah, prostat, mide kanseri, karaciğer rahatsızlıkları gibi bir çok hastalık ile mücadele ettiğini, ancak vefatından önceki 3 veya 4 yıllık bir sürede bu hastalıkların mirasbırakan üzerindeki etkisinin oldukça arttığını, tüm bu dönemlerde ise davalının eşinin tüm sağlık sorunları ve günlük yaşantısı ile ilgilendiğini, tüm bu anlatımların tanık beyanları ile de sabit olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için ölünceye kadar bakma akdinin muvazaalı olduğu düşünülse dahi bu durumda bağış hükümlerinin devreye gireceğini ve davacıların ancak saklı payları oranında tescil talep edebileceklerini, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kaldırılmasını talep etmiştir.
6. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 04/07/2022 tarihli ve 2022/1117 Esas, 2022/1354 Karar sayılı kararıyla; mirasbırakanın ilk eşinden 15.09.1998 tarihinde boşandığı, 12.01.1999 tarihinde davalı ile evlendiği, davacıların mirasbırakanın ilk eşinden olma çocukları olduğu, dava konusu taşınmazlardan 8 ve 9 parsellerin 23.12.1998 tarihinde, yani mirasbırakanın ilk eşinden boşandıktan sonra davalı ile evlenmeden önce davalıya satış sureti ile temlik edildiği, davalının da bu taşınmazları 14.11.2006 tarihinde satış suretiyle tekrar mirasbırakana temlik ettiği, mirasbırakanın da temlikten 2 gün sonra bu iki taşınmazı ölünceye kadar bakma akdiyle davalıya temlik ettiği, diğer dava konusu 815 (yeni 41509 ada 6 parsel) sayılı taşınmazın ise yine mirasbırakan tarafından 07.08.2008 tarihinde ölünceye kadar bakma akdiyle davalıya temlik edildiği, mirasbırakanın maliki olduğu tüm taşınmazları ölünceye kadar bakma akdi ile davalı eşine devrettiği, mirasbırakanın bakım ihtiyacını daha az sayıda taşınmazlardaki paylarını vererek karşılaması mümkün iken makul nispetten fazla taşınmazını temlik ettiği, devredilen taşınmazların toplam değerleri dikkate alındığında ve mirasbırakan adına başka taşınmaz da olmadığı dikkate alındığında makul sınırın aşıldığı, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna varıldığı, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davalı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde denkleştirme veya tenkis istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1.Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun 237. (Borçlar Kanunu'nun 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras ... çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, ... ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.2.2 TMK’nın 565. maddesinde tenkise tabi sağlar arası kazandırmaların neler olduğu düzenlenmiş, TMK’nin 565/4. maddesinde, “Mirasbırakanın saklı pay kurallarını etkisiz kılmak amacıyla yaptığı açık olan kazandırmalar” bu kapsamda sayılmıştır.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı olan ve (V/3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinin yerinde olmasına göre (IV/3.) ve (IV/6.) paragraflarda gösterilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
VI. KARAR
Açıklanan nedenlerle,
Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA,
03.09.2022 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz edilen davacılar vekili için 8.400,00 TL duruşma vekâlet ücretinin temyiz eden davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı 46.569,00 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,
10/01/2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.