Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5849 E. 2023/7203 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro sonrası tapu iptal ve tescil davasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin aşılıp aşılmadığı hususunda yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Dava konusu taşınmazlar için kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği ve davacıların bu süre içerisinde dava açmadıkları gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/864 E., 2022/1020 K.

HÜKÜM/KARAR : Usulden Ret/Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Oltu Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2017/838 E., 2019/26 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince hak düşürücü süre nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar; dava konusu 566 ada 179 ve 202 parsel, 560 ada 25 parsel sayılı taşınmazların ve tapu bilgilerini tespit edemedikleri ancak dava konusu yaptıkları başkaca taşınmazların mirasbırakanları ... tarafından kullanıldığı ve ölümü ile mirasçılarına intikal etmesi gerektiği halde kadastro çalışmaları sırasında davalı ... ile diğer davalıların mirasbırakanı olan ... adına tespit ve tescil edildiğini, kendilerinin de mirasçı olduklarını ve hakları bulunduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında davalılar ile birlikte adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.

II. CEVAP

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesi uyarınca, dava tarihi itibari ile kadastro tutanaklarının kesinleşme tarihinin üzerinden 10 yıldan fazla süre geçtiği gerekçesiyle hak düşürücü süre yönünden davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B.İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, mirasçılar arasında zamanaşımının işlemeyeceğini, kadastro çalışmaları sırasında davacıların bir kısmının Oltu ilçesinde bulunmadığını, bir kısmının ise ev hanımı olduğundan kadastro işleminden haberdar olamadıklarını, davacıların dava konusu taşınmazların mirasbırakanları adına tespit ve tescil edildiği düşüncesinde olduklarını, kamulaştırma davaları ile durumun farkına vardıklarını, davalıların kötüniyetli olduklarını bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davanın 3402 sayılı Kanun'un 12/3 üncü maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı, verilen kararda usul ve esas yönünden hukuka, kamu düzenine aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itiraz nedenlerini yineleyip kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 10 yıllık hak düşürücü sürenin mirasçılar arasında geçerli olmadığını bildirerek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucu, dava konusu Erzurum ili, Oltu ilçesi, ... köyü 560 ada 25 parsel sayılı taşınmazın kök kadastro parseli olan 1036 parselin 1/2'şer paylarla davalılar ... ve ... adlarına tespit edildiği, Oltu Kadastro Mahkemesi'nin 1992/38 Esas, 1992/11 Karar sayılı kararının 25.09.1992 tarihinde kesinleşmesi ile de adı geçenler adına hükmen tapuya tescil edildiği; 566 ada 179 parsel sayılı taşınmazın kök kadastro parseli olan 433 parselin tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edildiği, Oltu Kadastro Mahkemesi'nin 1993/191 Esas, 1993/403 Karar sayılı kararının 04.05.1994 tarihinde kesinleşmesi ile davalı ... adına tescil edildiği, 566 ada 202 parsel sayılı taşınmazın kök kadastro parseli olan 426 parselin de tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edildiği, Oltu Kadastro Mahkemesi'nin 1993/189 Esas, 1993/406 Karar sayılı kararının 04.05.1994 tarihinde kesinleşmesi ile davalı ... adına tescil edildiği, davanın ise 25.09.2017 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup özellikle; dava dilekçesi ile başlangıçta dava konusu edilmeyen bir taşınmazın sonradan ıslah yolu ile dahi davaya dahil edilmesine ve dava konusu hâline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gözetilmek suretiyle, davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR:

Açıklanan sebeplerle;

Davacılar vekilinin temyiz itirazının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 189,15 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.