Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5851 E. 2023/1928 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından, davalıya devrettiği taşınmazların hile nedeniyle tapu kayıtlarının iptali ve adına tesciline ilişkin istemin reddine dair kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Hileye dayalı tapu iptali ve tescil davasında, davacının feragat ettiği taşınmazlar yönünden davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden ise bir yıllık hak düşürücü sürenin geçirilmiş olması gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı, 81 ada 157 parsel (1038 ada 1 parsel), 174 parsel (yenileme ile 1038 ada 2 parsel), 173 ada 1 parsel ve 401 ada 14 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalı kardeşinin ekonomik olarak sıkıntı yaşadığı bir dönemde ileride devredeceğini söylemesi üzerine temlik ettiğini, bu işlem karşılığında aralarında para alışverişinin olmadığını, davalı kardeşinin hileli davranışları nedeniyle çekişme konusu taşınmazları devrettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, aksi halde bedele karar verilmesini istemiş, 06.07.2021 tarihli dilekçe ile 81 ada 174 parsel (yenileme ile 1038 ada 2 parsel) ile 401 ada 14 parsel sayılı taşınmazlara yönelik talebinden feragat etmiştir.

II. CEVAP

Davalı, devrin bedeli karşılığında yapıldığını, bir yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açıldığını, iddiaların asılsız olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Terme 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.03.2022 tarihli ve 2020/82E., 2022/30 K. sayılı kararıyla; 81 ada 174 parsel (yenileme ile 1038 ada 2 parsel) ile 401 ada 14 parsel sayılı taşınmazlar yönünden feragat nedeniyle, 81 ada 157 parsel (1038 ada 1 parsel) ile 173 ada 1 parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazların davalıya içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntıya çare olması amacıyla devredildiğini, devir karşılığında para alışverişinin olmadığını, temlikte davalının hileli davranışlarının etkili olduğunu, resmi akitte bedelin de düşük gösterildiğini, dinlenen tanık beyanlarının da olayı doğruladığını ileri sürerek, kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece iki parça taşınmaz yönünden davacının feragati nedeniyle, diğer iki parça taşınmaz yönünden ise hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen, maktu vekalet ücretine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, dava konusu taşınmazların yargılama aşamasında keşfen değerlerinin saptandığını ve bu değerler üzerinden davacı tarafça harcın tamamlandığını, bu nedenle taşınmazların keşfen saptanan ve harcı tamamlanan değerleri üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasına ve hükmün bu hususlar çerçevesinde düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 15.06.2022 tarihli ve 2022/1482 E., 2022/1459 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından; davacı vekili ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/(1)-b-1. madde ve bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ve davalı vekili, istinaf talepli dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz nedenlerini yineleyerek kararın bozulmasını istemişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 sayılı ... Borçlar Kanunu’nun 36/1 maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir.

2. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiçbir şekle bağlı değildir. Aldatmanın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde karşı tarafa yöneltilecek bir irade açıklaması, defi yahut dava yoluyla da kullanılabilir.

3. 6098 sayılı TBK'nın 39. maddesi; "Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır.

Aldatma veya korkutmadan dolayı bağlayıcılığı olmayan bir sözleşmenin onanmış sayılması, tazminat hakkını ortadan kaldırmaz."

4. 6100 sayılı HMK'nın 311. maddesi; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükümlerini içermektedir.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 ... maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının davacıdan ve davalıdan ayrı ayrı alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.03.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.