Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5944 E. 2024/590 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro öncesi dönemde miras yoluyla intikal eden taşınmazlar üzerindeki tapu kayıtlarının iptali ve tescili istemine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mirasçılar arasında geçerli bir taksim yapılmadığı, zilyetlikle kazanımın mümkün olmadığı ve dinlenen tanık ve bilirkişi beyanları ile toplanan delillerden taşınmazların kök mirasbırakandan geldiğinin anlaşıldığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1139 E., 2022/150 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul / Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ: ...Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/185 E., 2021/344 K.

Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil istekli davada İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne ilişkin verilen kararın istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ...’in istinaf isteğinin HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

I. DAVA

Davacı ... vekili; Trabzon ili, ...ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 147 ada 22, 154 ada 22 ve 151 ada 37 parsel sayılı taşınmazların babası olan mirasbırakanı ...'e ait olduğunu, kadastro tespiti sırasında taşınmazların hatalı olarak kardeşi ... adına tespit edildiğini, dava konusu taşınmazlarda miras payı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına oluşturulan tapu kayıtlarının miras payı oranında iptal edilerek adına tesciline karar verilmesini talep etmiş, davacının aşamada ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil olmuştur.

II. CEVAP

Davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...; dava konusu taşınmazların mirasbırakanları ... ile ... tarafından imar ve ihya edildiğini, taşınmazların çalılık ve meşelik olduğunu, %80'ine yakın kısmını kazıyarak çaylık haline getirdiklerini, yıllarıca masraf yapıp çay yetiştirdiklerini, taşınmazların üzerinde mirasbırakanları ...'in 1965-1970 yılları arasında muhdesat yaptığını, ... ve davalı ...’in de muhdesat yaptırdığını, taşınmazlarda davacı ...'ın bir emeğinin bulunmadığını, davacı ...'ın annesinin dedeleri öldüğü zaman çocuklarını alarak 70-80li yıllardan önce köyü terk ettiğini, davacının köyü terk ettiğinde babalarının henüz 10-11 yaşlarında olduğunu belirterek davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 22.05.2019 tarih, 2018/307 Esas, 2019/315 Karar sayılı kararı ile; dava konusu taşınmazların kök mirasbırkandan geldiği, mirasçılar arasında geçerli bir taksim yapılmadığı ve yörede kız çocuklarına mirastan pay verilmediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; dava konusu taşınmazlar üzerinde davalılar tarafından yapılmış muhdesatların beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiş; kararın davacı ve davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 03.06.2020 tarih, 2019/2375 Esas, 2020/655 Karar sayılı kararı ile; eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesi ile tarafların istinaf isteği kabul edilerek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılmış, İlk Derece Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazların tarafların ortak mirasbırakanı ...'den intikal ettiği, davacılar ile davalılar arasında geçerli bir taksim yapılmadığı ve mirasçılar arasında zilyetlikle kazanım imkanının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmazlar üzerinde davalılar tarafından yapılmış muhdesatların beyanlar hanesine şerh düşülmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ikinci keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ile davacı tanığının yaşları itibariyle dinlenmemeleri gerektiğini, davacının muris muvazaası nedenine dayandığını, ancak mirasbırakan tarafından oğluna yapılmış bir temlik bulunmadığını, mirasbırakan ...'in yaşadığı döneme tanıklık edebilmesi için tanıkların en azından 1925-1930 doğumlu olmaları gerektiğini, dinlenen tanıkların ise yaş itibariyle görgüye dayalı bilgi sahibi olamayacaklarını, davacı tanığı ...’in yaşı itibariyle mirasbırakana ait taşınmazları bilebilecek konumda olmadığını, dava konusu taşınmazların 4000 m2lik kısmının çalılık olduğunu, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğünden temin edilen belgelerden de bu durumun anlaşıldığını, değer tespiti yapılırken bu hususun dikkate alınmadığını, mirasbırakan Hüseyin’nin hiçbir zaman çaylık vasfında taşınmazı olmadığını, dava konusu taşınmazların babaları ...’in kendi emeği ve çabası ile oluştuğunu, kendilerinin yaptığı araştırmalar sonucu taşınmazların bulunduğu köyde 1937, 1940 ve 1945 doğumlu olayları bilen kişilerin olduğunu tespit ettiklerini, İlk Derece Mahkemesince bu kişilerin tespit edilmediğini, kaldırma kararındaki eksilikler tamamlanmadan karar verildiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin tarih ve sayısı yukarıda belirtilen kararı ile; yapılan keşiflerde alınan mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarından çekişmeli taşınmazların kök mirasbırakan ...'den geldiğinin anlaşıldığı gerekçesi ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili temyiz dilekçesinde istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 üncü ve 15 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Trabzon ili, ...ilçesi, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan dava konusu 147 ada 22, 154 ada 22 ve 151 ada 37 parsel sayılı taşınmazların senetsizden, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mirasçıları tam olarak tespit edilemediğinden bahisle davalıların mirasbırakanı ... adına tespit edildiği, tespitin 26.08.2008 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

3. Somut olaya gelince; mirasbırakan ...’in 1945 yılında öldüğü, geride oğlu olan davalıların mirasbırakanı ... ile kızları olan davacı ..., dava dışı ... ve ...’nin mirasçı olarak kaldıkları, 14.03.2019 tarihli keşifte dinlenen mahalli bilirkişilerin dava konusu taşınmazların mirasbırakan ...’den kaldığını, uzun yıllardır davalıların mirasbırakanı olan ... tarafından kullanıldığını ve mirasçılar arasında taksim yapılmadığını ifade ettikleri, Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra ise kolluk tarafından düzenlenen 28.12.2020 tarihli tutanakta 1945 yılından önce doğmuş mahalli bilirkişi tespit edilemediğinin bildirildiği, davalı vekilince taşınmazların bulunduğu köyde 1937, 1940 ve 1945 doğumlu olayları bilen kişilerin olduğu belirtilerek karara itiraz edilmiş ise de yargılama aşamasında davalı tarafça anılan kişiler tanık olarak bildirilmediği gibi, mahalli bilirkişi olarak dinlenmeleri yönünde de bir taleplerinin olmadığı, İlk Derece Mahkemesince yapılan 16.06.2021 tarihli ikinci keşifte dinlenen davacı tanığı ... ile mahalli bilirkişilerin de dava konusu taşınmazların mirasbırakan ...’den kaldığını ve uzun yıllardır davalıların mirasbırakanı olan ... tarafından kullanıldığını ve mirasçılar arasında taksim yapılmadığını ifade ettikleri, mirasçılar arasında zamanaşımı zilyetliği ile kazanımın mümkün olmadığı, bir veya bir kaç mirasçı tarafından sürdürülen zilyetliğin tereke adına olduğunun kabulü gerektiği gözetildiğinde; temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı ... vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı 22.006,99 TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

24.01.2024 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.