Logo

1. Hukuk Dairesi2022/5946 E. 2024/2968 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadastro çalışmaları sonucu parsellerin yüzölçümünün değişmesi nedeniyle daha önce Hazine lehine verilen tapu iptal ve tescil hükmünün tavzih edilip edilemeyeceği.

Gerekçe ve Sonuç: Hüküm fıkrasında taraflara tanınan hak ve yüklenen borçların tavzih yoluyla değiştirilemeyeceği ve hükmün tavzihi ile hükmün kapsamının genişletilemeyeceği gözetilerek, mahkemenin tavzih talebini reddeden kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2014/437 E., 2014/474 K.

HÜKÜM/KARAR : Kabul-Tavzih Talebi Ret

Taraflar arasındaki hükmün tavzihi isteminden dolayı yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.04.2021 tarihli, 2021/775 Esas, 2021/3466 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur.

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde; dava konusu 2154 parsel sayılı taşınmaza kadastro tespiti sırasında uygulanan tapu kaydının miktar fazlasının Hazine adına tescili istemiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda, Mahkemece taşınmazın 11.680,00 metrekarelik bölümü yönüyle davanın kabulüne karar verildiğini ve hükmün Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle kesinleştiğini, hükmün infazı için Kadastro Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar sonucunda Müdürlüğün 20.06.2019 tarihli yazı cevabında, taşınmazın bulunduğu yerde 22/a çalışmaları yapıldığı, taşınmazın geometrik şekli ve yüzölçümü değiştiği için hükmün tavzihinin gerektiğinin belirtildiğini ileri sürerek hükmün tavzihine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalılar ... ve müşterekleri vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kabulüne karar verilen bölümünün yüzölçümünün belirli olduğunu, hüküm fıkrasında taraflara tanınan hak ve yüklenen borçların tavzih yoluyla değiştirilemeyeceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.10.2020 tarihli, 2014/437 Esas, 2014/474 Karar sayılı kararıyla; dava konusu 2154 parsel sayılı taşınmazın, uygulama kadastrosu sonucunda 27968 ada 10 parsel numarasıyla tespit ve tescil edildiği, taşınmazın yüzölçümü değiştiği için taşınmazın kabul kararına konu 11.680,00 metrekarelik bölümünün yüzölçümünün de değiştiği gerekçesiyle, teknik bilirkişiden bu hususta alınan rapor uyarınca tavzih talebinin kabulüne, Mahkemenin 10.10.2014 tarihli kararının 1 nolu bendinin; "Davacının davasının KABULÜNE, Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, ... Mahallesi, 27968 ada 10 parselin (eski 2154 parselin) fen bilirkişisinin 03.10.2019 tarihli raporda 1 nolu krokide (A) harfi ile gösterdiği 11.684,71 metrekarelik kısmının davalılar adına olan tapusunun iptali ile sicilden terkine" şeklinde tavzihine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

2. Karar, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 13.04.2021 tarihli, 2021/775 Esas, 2021/3466 Karar sayılı kararıyla; bir hükmün yeterince açık olmaması veya birbirine aykırı (çelişik) fıkraları içermesi yahut icrasında tereddüt uyandırması halinde icrası tamamlanıncaya kadar hükümdeki gerçek anlamın çıkarılması amacıyla başvurulan yola hükümlerin tavzihi (açıklanması) denildiği, tavzih yoluyla hükmün değiştirilemeyeceği, hal böyle olunca, tavzih yoluyla hüküm değiştirilemeyeceği gibi hüküm fıkrasında taraflara tanınan haklar ve yüklenen borçların tavzih yolu ile sınırlandırılamayacağı, genişletilemeyeceği ve değiştirilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde tavzih kararı verilmesinin isabetsizliğine değinilmek suretiyle bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozma Kararına Uyularak Verilen Temyize Konu Karar

Mahkemenin 25.03.2022 tarihli, 2014/437 Esas, 2014/474 Karar sayılı kararıyla; hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca tavzih talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkeme kararına karşı süresi içerisinde davacı Hazine vekili tarafından temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davacı Hazine vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın yüzölçümünün uygulama kadastrosu sonucunda değiştiğini, bu durumda taşınmazın kabul kararına konu 11.680,00 metrekarelik bölümünün yüzölçümünün de değiştiğini ve bu hususun Mahkemece teknik bilirkişiden aldırılan rapor içeriğiyle sabit olduğunu, hükmün tavzih edilmemesi halinde infaz edilemeyeceğini, kamu düzeninden olan bu durumun düzeltilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; tavzih istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305 ve 306 ncı maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Kadastro sonucunda Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, ... köyü çalışma alanında bulunan 2154 parsel sayılı 39.250,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğ nedeniyle Hakkı Kemer ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilmiştir.

Hazine tarafından, taşınmaza kadastro tespiti sırasında uygulanan tapu kaydının miktar fazlasının Hazine adına tescili istemiyle açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda Mahkemenin 10.10.2014 tarihli, 2014/437 Esas, 2014/474 Karar sayılı kararıyla, dava konusu 2154 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişinin 29.09.2007 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 11.680,00 metrekarelik bölümünün tapu kaydının iptali ile sicilden terkine karar verilmiş; hüküm, Yargıtay denetiminden geçmek suretiyle 28.02.2019 tarihinde kesinleşmiştir.

2. Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğuna, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığına, bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin ise yeniden incelenmesine hukukça imkân bulunmadığına göre usul ve kanuna uygun olup, davacı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebepler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile Mahkemenin usul ve yasaya uygun olan hükmünün ONANMASINA,

492 sayılı Harçlar Kanunu'nun değişik 13 üncü maddesinin j bendi gereğince davacı Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

Kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.